Ünal yeni
Anayasa'ya dikkat çekti ve şöyle yazdı: Ülkemiz henüz hassas koridorun sonuna gelmemiştir. Yapılan değişikliklerin kurumsal hale gelmesi için zamana ihtiyacımız varken, hükümetin önünde yeni anayasa gibi hayati bir konu durmaktadır. Bundan dolayı hükümet üyelerinin kenetlenmesinin daha da önemli olduğu bir zaman dilimindeyiz.
AK PARTİ’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE!
İnsan, yaratılışı icabı Kainattaki zerreden seyyarata kadar her şeyle alakadar olduğu için aciz varlık. Bu nedenle tarih boyunca mutlaka üstün ve aşkın bir güce inanma ihtiyacını hissetmiştir. Aynı zamanda sosyal bir hayata ihtiyacı olan insanın paylaşma ve yardımlaşma duygusu da yeme-içme kadar fıtri ihtiyaçlarındandır. Ancak insan veya aynı amaç istikametinde bir araya gelmiş olan insan toplulukları kendilerini zayıf hissettiklerinde daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyarken, güçlü hissettiklerinde ise birbirlerine daha rahat sırt dönebilmektedirler.
Ak Parti sıkıntılı bir dönemde iktidara gelmiştir. Bir çok zorluklara aralarındaki
ittifaka zarar vermemek suretiyle göğüs germişlerdir. Burada,
Türkiye tarihinde eşi görülmemiş bir şekilde Sayın Tayyip Erdoğan’ın,
Cumhurbaşkanlığı makamına hiyerarşide kendisinden daha altta olan bir arkadaşını
aday göstermesini zikretmeden geçemeyeceğim. Bu ittifak neticesinde görülmüştür ki; bünye kendi içinde sağlamsa dışarıdan ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın ona zarar vermek çok mümkün olamamaktadır.
Ancak günümüze baktığımızda Ak Parti belli bir olgunluğa ulaşmıştır. Partinin kurulduğu yıllardaki zor şartların da büyük ölçüde ortadan kalktığını göz önüne aldığımızda partiyi ciddi bir
tehlikenin beklediği görülmektedir. O da adeta ganimetten pay sahibi olma yarışına girercesine parti içerisindeki herkesin bir makam ve mevkiye gelme sevdası ihtimalidir. Oysa bugünler sadakat, yardımlaşma, beklentisiz olma günleridir. Tek duygu ve düşüncenin memlekete karşılıksız
hizmet etme düşüncesinin zirve yapması gereken hassas günlerdir bu günler.
Bu noktada özellikle sorumluluk makamında bulunan kişiler çok daha dikkatli olmak durumundadır. Evet söylenenler literatür açısından yanlış olmayabilir, ancak söylenenlerin yanlış olmaması kadar nerede, ne zaman ve kimlere söylendiği de önemlidir. Evet belagat sözü güzel söylemektir ancak mukteza-i hale uygun söylemek güzel söylemekten çok daha belagidir.
Ülkemiz henüz hassas koridorun sonuna gelmemiştir. Yapılan değişikliklerin kurumsal hale gelmesi için zamana ihtiyacımız varken, hükümetin önünde yeni anayasa gibi hayati bir konu durmaktadır. Bundan dolayı hükümet üyelerinin kenetlenmesinin daha da önemli olduğu bir zaman dilimindeyiz. Ak Partinin bu realitelerin farkında olup, memleketin hayrı ve geleceği uğruna aynen ilk günlerindeki saffetlerini koruyabilmeleri temennisiyle yazıma son vermek istiyorum.