Bir büyük ezber daha bozuldu, "
kavga" senaryosu elde kaldı: Meclis'teki "tarihî tokalaşma" müthiş bir sayfa açtı...
TBMM'deki Yemin Günü'nde başta
Ahmet Türk olmak üzere DTP'liler MHP sıralarına yöneliyor;
Devlet Bahçeli ve kurmaylarıyla samimi bir biçimde tokalaşıyorlar...
Bu sıcak resim gerçeküstücü bir filmden alınma değil: Tümüyle gerçek...
Kasım 1991'deki
yeminde yaşanan kâbusun -16 yıl sonra tam tersi bir resmi elde etti,
Türkiye...
Bu fotoğraf bir rastlantı sonucu ortaya çıkmış/bir kereye mahsus/orada öylece yalnız başına kalmaya mahkum bir resim değil: Güzel gelişmelerin habercisi. Devamı gelecek...
***
MHP lideri Bahçeli seçimden hemen sonra
Çankaya oylamasına katılacaklarını açıklayarak "İkinci 367 Engeli"ni berhava etmişti...
Bahçeli'nin Türkiye'deki demokratik sürece büyük katkı yapan bu tavrı unutulmayacaktır. Bahçeli böylelikle -MHP'yi
CHP ile aynı
demokrasi dışı kulvara sürüklemeye çalışanlara harikulade bir karşılık vermiş oldu. Bahçeli'nin kararlı duruşu Çankaya'da oturan Sezer'e de şahane bir "
yanıt"tır!
Çankaya Seçimi "
Abdullah Gül Meselesi" değil...
Daha önce de ısrarla vurguladığım gibi Gül'ün adaylığı "devlet kararı"dır. "Yeni
Ankara" devletle milleti barıştırmak için Gül tercihini özellikle yaptı. Bu yüzde yüz gerçeği göz ardı ederek, yok sayarak Gül'ün adaylığı konusu algılanamaz.
Abdullah Gül'ü "adaylıkta ısrar eden bir siyasetçi olarak" kamuoyuna lanse etmeye çabalayan kimi meslektaşlarımız halkı yanıltmakla vazifeli "iliştirilmiş" karakterlerdir!
"Milli İrade"nin Gül'le ilgili kanaati 22 Temmuz'da sandığa yansımıştır...
"Abdullah Gül Çankaya'ya çıkarsa askerler ne der?"
psikolojik harekatına yaslanarak Gül'ün adaylığı hakkında menfi bir atmosfer kurgulamak isteyenler amaçlarına ulaşamayacaklar!
Org. Yaşar Büyükanıt'ı -bugüne kadar hiç ama hiç 27
Nisan'ı savunmamış olmasına rağmen-
27 Nisan'ın arkasında imiş gibi gösterenler var...
Büyükanıt, 27 Nisan'lı/tuzak "Apoletli
Medya" sorusuna "12 Nisan'da durduğumuz yerdeyiz" cevabını vermişti. Büyükanıt'ın 12 Nisan konuşması ile "27 Nisan Sanal Açıklaması" birbirinden farklıdır. Dikkat ediniz, Gül'ün adaylığı 24 Nisan'da açıklanmıştı. Büyükanıt ise sadece 12 Nisan'ın arkasında duruyor!
Erdoğan'ın adaylıktan feragat etmesi Türkiye'nin hayrına idi. Ne var ki, Abdullah Gül feragat edemez. Çünkü bu konu Türkiye'nin Yeni Gidişatı ile birebir ilgilidir. Yani "Gül'ün feragati" Türkiye'nin hayrına olmaz. Zaten böyle bir feragat söz konusu dahi değil. Gül, adaydır...
"Çankaya'da türbanlı first leydi olursa rejim değişir" diye yazanlar bu millete açıkça yalan söyledikleri için utanmalıdır!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milleti ile barışması engellenemez!
CHP'nin aylardan beri diline doladığı "uzlaşma" diye bir sözcük var. Bu kelimeyi CHP eliyle tedavüle sokmuş olanlar "
Bağımsız Türkiye"den rahatsızlık duyuyorlar. İşin sırrı burada saklıdır.
Onların "uzlaşma"dan kast ettikleri "teslimiyet"tir. Sıkıntıları "Milletin içinden birinin/ milletin değerleriyle tümüyle barışık bir siyasinin Çankaya'da oturmasıdır"
Unutmayınız: Artık onların -eski "Gizli İktidar" günlerinin hayalini kuranların- devri geçti!
TAMER KORKMAZ/ZAMAN