Polis babasının görevi nedeniyle Çankaya Köşkü'nde doğan DYP Lideri Mehmet Ağar, Çankaya tartışmalarına yeni boyut getirdi: "Sayısal gücümüz izin verse kesinlikle bir kadın cumhurbaşkanı belirlenmesi için çalışırız." Modernleşme hızlanır Kadınların güçlü olduğu ülkelerde modernleşmenin daha hızlı olduğuna dikkat çeken Ağar "Türkiye kadınların seçme seçilme hakkı konusundaki süreci, birçok modern devletten önde aşmıştır" diye konuştu. 'Cumhurbaşkanının bir kadın olmasını isteriz' Türkiye'nin başında bir kadın cumhurbaşkanı bulunmasını destekleyeceklerini belirten DYP lideri Mehmet Ağar, "Sayısal çoğunluğumuzun gerçekleşmesi durumunda bunun için harekete geçmekten kesinlikle çekinmeyiz" dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, kısa bayram tatiline çıkmadan önce SABAH ekibini, partisine ait Bayar Köşkü'nde ağırladı. Partiyi daha önceki dönemlerde tek başına iktidara getiren liderlerin fotoğraflarının bulunduğu ünlü odasında sorularını yanıtladı. Ağar, sıradan bir politikacı değil. Çankaya Köşkü'nde doğmuş biri. Polis olan babası Zülfü Bey'in görevi nedeniyle Köşk'te doğan Ağar'ın göbeği annesi tarafından Köşk'ün bahçesine atılmış. Ağar, bu durumu şöyle yorumluyor: "O zamanki düşünceler öyle. Kimi çocuklarının göbeğini üniversitelere atardı, kimi askeri birliklere. Oğlunu ne görmek istiyorsa oraya. O zaman lojmanda da doğduğumuz için oraya atmakta bir zorluk çekmemiş. Ben Köşk'ü çok hayal meyal hatırlıyorum. Çünkü 2 yaşındayken ayrıldık." SEÇİM TAHMİNİ Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlendi. Ancak Ağar genel seçimlerin de fazla uzakta olmadığını düşünüyor: "Ben en geç haziran ayının sonunda seçim bekliyorum. Çünkü Türkiye ekonomisinin bir yılda iki seçimi kaldırması çok zor. Keşke siyasi basiret hâkim olsa da ilkbaharda bu seçim gerçekleşse. Bu Meclis'in tâkati bitti. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar AKP grubu çeke çeke götürmek istiyor. Sorunları çözemiyorlar, ilerleme yok. Ondan öteye de gidecek bir tâkati kalmayacaktır." AKP'li bir cumhurbaşkanı istemeyenler, özellikle de Başbakan Tayyip Erdoğan'ın adaylığına karşı çıkanlar muhalefeti sertleştirirken, Ağar daha rahat. Siyasette 24 saatin bile çok uzun olduğunu ve 3 ay sonrasına çok şeyin değişeceğini düşünen Ağar, "Sayın Tayyip Erdoğan aday olsa oy verir misiniz?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Benim ölçüm Türkiye'nin en az yüzde 50'sine güven vermesidir. Bu güvenin olup olmadığını da bir erken genel seçim ortaya koyar ama görülüyor ki seçimden kaçılıyor. Tek kriterim bu." KADINA DESTEK Cumhurbaşkanlığı konusunda DYP lideri Ağar'dan ilginç bir çıkış da geliyor: "Bir kadın cumhurbaşkanı neden olmasın?" diyerek, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Türkiye kadınların seçme seçilme hakkı konusunda bir çok modern devletten önde süreci aşmıştır. Kadınların güçlü olduğu ülkelerde modernleşme daha hızlı olmaktadır. Bizim sayısal gücümüz ona imkan verse kesinlikle bir kadın cumhurbaşkanı belirlenmesi için çalışırız. Türkiye buna hazır bir ülkedir." Cumhurbaşkanlığı seçiminin başörtüsü odaklı tartışılmasının iktidarın işine yaradığını düşünen Ağar, "Sanki başbakanlık çok büyük bir başarıyla yapılmış, Türkiye'nin bütün meseleleri çözülmüş de cumhurbaşkanlığına geçiş tartışılıyor. Önce 4 yıllık dönemin milletin karşısında bir hesabının verilmesi lazım. İrtifa kaybetmiş olan iktidarı, ana muhalefet bu gerilimle ayakta tutuyor" diye konuşuyor. GERGİNLİK ELEŞTİRİSİ Türkiye'de iktidar ile anamuhalefet partisi arasında bir gerginlik siyaseti güdüldüğünü belirten Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimine de uzanan bu anlayışı ise eleştiriyor. AKP ve CHP'nin "değerler üzerinden" tartışarak yanlışa düştüğünü belirten Ağar, "Bunun Türkiye'ye bir faydası yoktur. Türkiye uzlaşmayı kendi şuurunda var etmiştir. Laiklik, inançların karşısında değildir, güçlendiricisidir" diyor. Ağar, merkez sağda birleşme konusundaki ise şöyle yanıt veriyor: "Suni birleşmeler tutmamıştır. Tabii anlamda bütünleşme sağlanırsa çok ciddi sonuçlar çıkar. Buna rağmen biz kimsenin onurunu rencide edici bir söz sarf etmemeyi tercih ediyorum." Sabah