Tarhan
Erdem'e göre yerel
seçimler de Ak Parti'nin zaferi ile sonuçlanacak. İşte Erdem'in tahmini ve Meral Tamer'in analizi
AKP, 3200 belediyeden 2500'ünü alır
Geçen
akşam bindiğim taksinin 40 yaşlarındaki şoförü, "Haydi" deseler, o anda beni yolun ortasında bırakıp koşa koşa
Kuzey Irak'a gidecek! "Dedelerimiz savaşta canlarını vererek bıraktı bize bu vatanı, ben de torunlarım için savaşmalıyım" diyor. İstanbul'un çeşitli semtlerinde, hâlâ devam eden yürüyüşlerdeki genel hava da bu.
Tarhan Erdem'in araştırma kuruluşu KONDA'ya göre halkın neredeyse yarısı, Kuzey Irak'a askeri müdahaleden yana, ancak "Kuzey Irak'a girelim" diyenlerin bile yarısı, bu müdahalenin bir işe yarayacağına inanmıyor.
Erdem'e göre bu
yanıt, halkımızın ne kadar gerçekçi olduğunun göstergesi. Tıpkı "Ülkenin acil sorunlarını hangi parti çözer?" diye sorulanlardan yarısının "Hiçbiri" demesi gibi. Tıpkı CHP'ye oy verenlerin % 36'sının yeni bir parti arayışı içinde olması gibi.
Halkımız gerçekçi
Ben de Erdem'e katılıyorum. Halkımız çok gerçekçi, eski
model siyaset yapmakta direnen politikacılarımızdan çok daha akıllı. Ama şu Kuzey Irak'a girme meselesinde bir tuhaflık var! Madem askeri müdahalenin işe yarayacağına inanmıyorsun, o zaman ne diye Kuzey Irak'a girelim be kardeşim?
Osmanlı Bankası Müzesi'ndeki toplantıda Tarhan Erdem'le birlikte "Yeni Türkiye'yi Anlamaya" çalışırken, şu notları düştüm defterime:
Türkiye'de 1970'den bugüne 20 milyon kişi doğduğu
kenti terk etmiş, başka bir kentte yaşıyor.
İstanbul'da oturanların % 71'i İstanbullu değil.
İzmir'de oturanların % 65'i, Ankara'da oturanların % 62'si başka yerde doğmuş.
Kırsal kesimde yaşayan nüfus yarı yarıya azalmış.
İletişim, baş döndürücü hızla artmış ve çeşitlenmiş.
Kır-kent farkı azaldı
Hal böyle olunca halkın siyasette önem verdiği faktörler değişti. Bu arada kır ve kent arasında siyaseti algılamada da çok önemli bir fark kalmadı. Eski model siyasetçiler toplumdaki dönüşüme ayak uyduramayınca da 3
Kasım 2002'de oyların % 34'ünü alarak iktidara gelen AKP, 28
Mart 2004
yerel seçimlerinde oy oranını % 41'e, 22 Temmuz'da da % 46.7'ye yükseltti.
Erdem'den bir saptama: "AKP, hiçbir partinin olamadığı kadar bürokrasiye hakim oldu." Ve ardından da bir hatırlatma: "3200 belediye başkanından 1600 - 1700'ü AKP'li. Yerel seçimlerde bu rakamı 2500'e çıkarmak istiyorlar. Bunun hazırlığına başladıklarını da gizlemiyorlar!"
AKP'nin oy haritası
Gerçekten de AKP'de Genel
Merkez, seçimlerin hemen ardından tüm iller ve ilçeler için mahalle-mahalle oy haritası çıkardı, eksikler ve daha çok çalışılması gereken yerler belirlendi. Ve seçimlerin üzerinden daha 1.5 ay geçmişti ki,
Başbakan Erdoğan bütün teşkilatı ve yerel yöneticileri toplayarak, belediye seçimleri için çıtayı daha da yukarı çeken hedefler koydu:
"Mart 2009'da başarımızı daha da artırmalıyız. İzmir,
Trabzon,
Diyarbakır ve
Tunceli başta olmak üzere tüm belediyeleri kazanmak için çalışmalarınızı başlatın. Başkan adaylarınızı şimdiden belirleyin. Sevilen, düzgün insanlar olsun."
Ben AKP'nin hedefinin 3200 il ve ilçe belediyesinden 2500'ünü elde etmek olduğunu Tarhan Bey'den öğrendim. Diğer partilerin nelerle uğraştıklarını gördükçe, bu hedefi gerçekçi de buluyorum. Ve bilgilerinize sunuyorum.
MERAL TAMER- MİLLİYET