Parti binasında CİHAN muhabirinin sorularını cevaplayan Üskül, sadece
AK Parti'ye değil, diğer partilere de katılanlar için bu deyimin kullanılmamasını
tercih ettiğini söyledi.
Mersin'de
seçim çalışmalarına devam eden Üskül,
rakip partileri ziyaret etti.
İlk olarak MHP il başkanlığını ziyaret eden Üskül,
siyaset tarzının değiştirilmesi gerektiğini belirterek, siyasi partilerin birbirlerini kötülemek yerine
hizmeti özendirmesi gerektiğini kaydetti. Diğer partilere de ziyaret gerçekleştireceğini ifade eden Üskül, AK Parti'nin bu seçim sürecinde, merkezde yer alma ve tek bir kültürel kimliğin değil geniş bir yelpazenin temsilcisi olma isteğini gördüğünü vurguladı.
Üskül şöyle konuştu; "Bu
katılımlar liberal ve sosyal demokrat insanların partiye davet edilmesi ve bunların kabul ederek partiye katılması partinin yeni bir
açılım içinde olduğunun göstergesi dolayısıyla bir isim düzenlemesinden çok yeni bir
açılımı ifade eden bir gelişme olarak bunu görüyorum. Bu katılım içinde yer alan insanlardan da kendi alanlarında belli hizmetlerin yürütülmesinin beklendiğini görüyorum. Bunu da önemsiyorum. Benim AK Parti'ye katılmamım temelinde de bu var. Ben AK Parti'ye
demokratikleşme yönünde, yeni bir
Anayasa yapılması ve sivilleşme doğrultusunda, dışlanmış sosyal kesimlerin haklarının savunulması konusunda kendi yapabileceğim şeyler olduğunu gördüm. Bu benim sosyal demokrat anlayışım ile çelişmiyor. Zaten sosyal
demokrasinin tabanı da bu tabandır. Dolayısıyla AK Parti için bir vitrin düzenlemesi yapıldığını görmüyorum. Bizden hizmet bekleniyor. Böyle bir fırsat var."
AK Parti'nin bir kitle partisi olduğuna dikkat çeken Üskül, bir siyasi partinin
iktidara talip olmak için kitle partisi olmak zorunda olduğunu belirteterek; "Başka çaresi yok. Sadece belli dar siyasi fikirleri savunan partilerin iktidar olma şansı yoktur. İktidar olacaksanız farklı kesimlere hitap etme yeteneğine sahip olacaksınız. Böyle bir programınız olacak bu programı uygulayacak kadrolarınız olacak. Dolayısıyla bir kitle partisi içinde kaçınılmaz olarak kanatlar olacak. Bizim ortak noktamız demokrasi bu konuda herhangi bir
tartışma yok." dedi.
Üniversitelerin idari ve mali özerkliğinin sağlanması gerektiğini anlatan Üskül, bilim özgürlüğünün mutlak suretli tanınması gerektiğinin altını çizdi. Üniversitelerde bunun olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Üskül, şöyle konuştu: "Ama bunu sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekir. Anayasanın YÖK ile ilgili maddelerinin değiştirilmesi ihtiyacı var. Hem de Türkiye'nin yeni bir üniversiteler kanununa ihtiyacı var. Bu konuda daha önce siyasetin dışında çalışmalarımız oldu. Siyasetin içinde de
Erkan Mumcu'nun milli eğitim bakanlığı zamanında yen bir yüksek
öğretim yasası çalışmalarına katıldım. Yeni dönemde yapılacak çalışmalarda katkılarım olacaktır."
Bugünkü hali ile YÖK'ün kaldırılması gerektiğini dile getiren Üskül, bunun yerine üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak, yetkileri dar bir kurulun olması gerektiğini sözlerine ekledi.
CİHAN