Yazılı bir açıklama yapan Özdalga,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evi civarında takip yapan
Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda görevli subayların yakalanmasıyla başlayan tartışmaların, devletin örtülü operasyonları konusunu bir kez daha gündeme getirdiğine
dikkat çekti.
"Kontrgerilla, Seferberlik Bölge Başkanlığı, Özel
Harp Dairesi,
JİTEM,
Özel Kuvvetler gibi zaman içinde değişen çeşitli adlar altında teşkilatlanmış özel güvenlik birimlerinin öteden beri örtülü operasyonlar yürüttüğünü biliyoruz." diyen Özdalga, bu operasyonların hangileri olduğu hakkında kesin bilgiye sahip olmadıklarını vurguladı.
Güçlü şüphelerin bulunduğu örtülü operasyonlar arasında başbakanlara, üst düzey komutanlara, gazetecilere, aydınlara, hukuk adamlarına,
sendika liderlerine yönelik başarılı ve başarısız suikast girişimleri, toplumda kargaşa oluşturmaya dönük sabotajlar ve katliamlar ile özellikle 1990'lardan sonra Güneydoğu'da görülen binlerce
faili meçhul cinayet olduğunu anlatan Özdalga, şöyle devam etti:
"Devletin örtülü operasyonlarıyla ilgili hukuksuzluğa ve düzensizliğe son vermenin zamanı geldi. Geç bile kaldık. Acil ve kapsamlı bir yenilenme gerekiyor. Özel görevler yüklenenler dahil bütün güvenlik güçlerimizin önünde tek bir seçenek var. O da demokratik hukuk devletinin güvenlik gücü olmaktır. Bu çerçevede, devletin örtülü görevler ihtiyacını karşılayacak birimlerin yapılanmasında ve işleyişinde gereken köklü yenilenmenin, en azından iki temel koşul üzerine kurulması gerekiyor. Birincisi, demokratik hukuk devletinin örtülü operasyonlar yapan birimi, kendi vatandaşlarına zarar verecek görevler asla yüklenemez. Ayrıca, örtülü görevler yapan birimin kimden emir aldığı bilinir. Bu birimin eyleminden nihai olarak kimin sorumlu olduğu bellidir. O sorumluluğu da mutlaka, halkın oyu ile seçilmiş yürütmenin başında bulunan kişi, bizim demokratik düzenimizde Başbakan taşır. Başbakan da sorumluluğunun ve verdiği emirlerin hesabını, gerektiğinde, kamuoyu önünde açıkça verir."
(CİHAN)