CHP Grup
Başkanvekili Kemal
Anadol, “Partimize gelen çarşaflıya, 'sen çarşafını çıkar öyle gel' deme hakkımız var mı? O kadınşunu diyor mu 'Ben partiye üye oldum,
milletvekili adayı olacağım, Meclise de çarşafla gireceğim'. Biz de 'Hay hay kabul ettik' mi dedik. Türban konusunda dünkü tavrımız neyse bugün de öyle” dedi.
ÇARŞAF KONUSU MAGAZİNLEŞTİLMİŞ
Anadol, Türkiye'de
yoksulluk, dünyada
ekonomik bunalım ve çeşitli sorunların olduğunu hatırlattıktan sonra çarşaf konusunun magazinleştirildiğini söyledi.
ANADOL, BAŞÖRTÜSÜNÜ İKİYE AYIRDI
Kemal Anadol, 1977 yılında
Taksim mitinginde CHP'de çarşaf ve
türbanın var olduğunu da anımsatarak, şunları söyledi:
”Türk kadınının
kıyafetleri var. Bir hanımefendi de (basın toplantısına katılan partili bir kadını işaret ederek) olduğu gibi batılı görünümde, Atatürk'ün devrimlerinden sonra ortaya çıkan bir kıyafet. Aşağı yukarı yüzde 30 bu şekilde bir kıyafetin içinde. Çoğumuzun ailesinde, bazen eşlerimiz, annemiz, ablalarımız kız kardeşlerimizin kullandığı örtüler var. Nedir onlar. Bazen türban biçiminde, bazı yerde başörtüsü eşarp biçiminde, bazen çeşitli renkleri vardır. Rize'de, Trabzon'da, İzmir'de başkadır. Çok az, yüzde 3 olduğu söyleniyor. Bir de çarşaf var. Tabii çarşaf çağdaş bir şeyi yansıtıyor diye kimsenin iddiası yok.
Başörtüsünü ikiye ayıralım. Bir tanesi
yaşam biçim olarak başını örtüyor. Adı üstünde başörtüsü. Bunun ideolojik bir amacı niyeti takanın iddiası mesajı falan yoktur.
AA