TBMM Adalet Komisyonu’nda büyük kavgalar eşliğinde kabul edilen HSYK kanun teklifine ilişkin hazırlan rapora CHP, MHP ve BDP muhalefet şerhi yazdı. Teklifin Anayasa’ya aykırı olduğuna vurgu yapıldı.
Adalet Komisyonu’nda AK Parti’nin oyları ile kabul edilen HSYK kanun teklifi ile ilgili komisyon raporu hazırlandı. Rapora CHP, MHP ve BDP muhalefet şerhi yazdı. Bugün Gazetesi'nin haberine göre, CHP muhalefet şerhinde 49 madde için ayrı ayrı endişelerini dile getirdi. Maddelerin Anayasa’nın 2, 138, 153 ve 159. maddelerine aykırı olduğu ifade edildi. Teftiş Kurulu başkan ve yardımcılarının seçim yetkisinin bakana verilmesinin kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkelerine açıkça aykırı olduğu bildirildi.
İTİRAZI İNCELEME YETKİSİ YOK
Genel Kurul’a tanınan itirazları inceleme yetkisinin ortadan kaldırıldığı belirtildi. Birbirini izleyen dairelere kararlara karşı yapılan itirazları değerlendirme yetkisi tanımanın yanlışlığına dikkat çekilerek, “Buna göre siyasi bir kişilik olan Adalet Bakanı’nın, daire üyelerinin dağılımı ve dairelerin oluşumu üzerindeki yetkisi dikkate alındığında hakim ve savcılarla ilgili atama, yetki, terfi ve disiplin gibi çok önemli işler hakkında yapılacak itirazların herhangi siyasi müdahale olanağı bulunmayan Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekir” denildi.
Teklife 5 itirazda bulunan MHP de teklifin parlamenter sistemin kuvvetler ayrılığı, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.
MHP’DEN TEKLİFE 5 İTİRAZ
Yargı erkini yürütmenin tahakkümü altına sokulması, Adalet Bakanı’nın, darbe ve muhtıraların etkili olduğu olağanüstü dönemlerde bile tanınmayan yetkilerle donatılmasının Anayasal siyasi rejimi değiştirecek vahamette Anayasa’ya aykırı olduğu ifade edildi. Yargıtay seçimlerine siyasi amaçla müdahale edildiği dile getirildi.
AMAÇ KADRO TASFİYESİ
BDP ise muhalefet şerhinde tasarının hukuk devleti yapısının güçlendirilmesine yönelik değil, Adalet Akademisi’nden başlayarak bütün yargı üst kurullarında kadro değişimine ve kadro tasfiyesine sebep olacak nitelikte olduğu belirtti. Tasarının amacının hukuk kurullarında egemen kadroları değiştirmek olduğu vurgulandı.Venedik Kriterleri’nde esas alındığı gibi Adalet Bakanı’nın kurul üzerinde etkili ve yetkili olmasının kurulun bağımsızlığına halel getireceği hatırlatıldı. Yasama ve yürütmenin yanında apayrı bir görevi icra eden yargı erkinin tüm baskı ve etkilerden uzak tutulması gerektiği dile getirildi.