Arınç: Biri kalkıp da dese ki...

AK Parti hakkındaki iddiara cevap veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, refranduma ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu...

Arınç: Biri kalkıp da dese ki...

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Biz terörle en ciddi mücadeleyi veriyoruz. Terör örgütünün başındaki adamlardan biri bir laf söylüyor, ona inanıyorlar; benim kanımdan, benim milletimden, benim canımdan, benim inancımdan, kıblesi bir, Allah'ı bir, Peygamberi bir, Hükümetin başındakine veya Hükümetin bakanına inanmıyorlar. Allah'tan korkun'' dedi. Arınç, Kırşehir Ahi İşadamları Derneğinin (KAHİAD) düzenlediği ''Demokrasi Ülkemizi Kalkındırır'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Anayasanın Allah yapısı değil, kul yapısı olduğunu belirterek, yanlışsa düzeltileceğini, yeterli değilse değiştirileceğini belirterek, Anayasa değişikliğini AK Parti Hükümeti yaptığı için karşı çıkıldığını söyledi. Türkiye'de Meclisin kurulduğu yıl 1920'de ilk Anayasa yapıldığını anımsatan Arınç, şöyle konuştu: ''Biz diyoruz ki 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir'. Biri kalkıp da dese ki 'Allah'tan korkun, 20'nin üzerinden 90 yıl geçti. 1920'de Meclis açıldı, biz 2010'dayız'. 90 yıl önce Meclis kendi Anayasasını yapmıştı ama biz 27 Mayıs 1960'tan bu yana tam 50 senedir darbecilerin Anayasasıyla yönetiliyoruz. Utanmıyor muyuz, yüzümün kızarmıyor mu? Bu nasıl demokrasi? Niçin benim Meclisim kendi Anayasasını yapmıyor da hala darbecilerin Anayasasıyla idare etmeye çalışıyor? Biz bunu düşündük ve onun için bu Anayasayı değiştiriyoruz. Bizim iddiamız, yeni, demokratik, sivil bir anayasayı tamamen yeni baştan yapmaktı ama çok karşı çıktılar, AK Parti hakkında kapatma davası açtılar, mecbur kaldık, parça parça değiştirmeye. Darbeden şikayet edenler, darbe Anayasasını değiştirmemek için köşe bucak dolaşıp, 'hayır, hayır' diye bağırıyorlar. Hatta utanmadan, sıkılmadan süreci baltalamak için bazı fotoğraflar bastırarak, 'evet' diyenleri aklı sıra kötülemeye çalışıyorlar. Allah'tan korkun, vicdanlı, insaflı olun. Bunları yapanlar geçmişte hiçbir şey kazanmadı, bundan sonra da kazanmayacak. Milletin kafasını karıştırmak için namuslu insanlara leke atmanın, şerefli insanlara alçakça saldırmanın bizim kitabımızda yeri yok.'' Anayasa değişikliğine ilişkin referandumda, darbecilerin yargılanmasını engelleyen maddenin de kaldırılacağını bildiren Arınç, ''(Türkiye'de artık darbe olmasın, cuntacılar olmasın, demokrasi kesintiye uğramsın) diyen memleketin temiz evlatları, 'bunu düşünenlerden de yapmaya kalkanlardan da hesap sorulsun' diye Anayasadaki o geçici maddeleri kaldırıyor. Bunun neresine 'hayır' diyebiliriz? 12 Eylül'ün Türkiye'de mağdur ettiği kesimler, gözyaşı dökenler, ıstırap çekenler, zulme uğrayanlar, haklarından mahrum kalanlar, şimdi onunla hesaplaşma günü geldiğinde sırf bunu AK Parti yapıyor iddiasıyla buna karşı çıkarlarsa bu neyle izah edilebilir? Türkiye'nin her yerine koşup, mağdur olan arkadaşlarımın avukatlığını yaptım. Çünkü ben darbenin kötü bir şey olduğuna inanıyorum. Demokrasilerde halk iktidarı sandıkla seçer, o iktidara güle güle demek için sandığı kullanır. Demokrasilerde balans ayarı tankla topla tüfekle olmaz, sandıkla, seçimle olur'' diye konuştu. -''BAŞKA FERHAT SARIKAYA'LAR MESLEKTEN ATILMASIN''- Anayasa değişikliğinde, Yüksek Askeri Şura kararıyla görevden alınan askeri personelin hakkını aramasına da imkan verileceğini anımsatan Arınç, ''Millet bilmezmiş gibi 'hayırda hayır vardır, siz hayır deyin'. Bu çok kolay bir şey ama çok da basit, ucuz bir şey veya 'kahverengi, kahvenin rengi, kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Siz de kahverengiye mühür basın, hatırımızı kırmayın'. Bunlarla 'evet' veya 'hayır' halk oylamasını yaparsanız, vallahi millet size bir yerinden güler arkadaşlar. Yapmayın, bu kadar basit bir şey değil'' dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla görevine son verilen cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'ya haksızlık yapıldığını savunan Arınç, 12 Eylüldeki halk oylamasında bu sorunun da ortadan kalkacağını, HSYK kararlarına da yargı yolu açılacağını söyledi. Ferhat Sarıkaya'ya sahip çıktığını belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Hiç kimse ona iş vermeyi, hiç kimse onunla ilgilenmeyi, cesaret verici bulmadı. Çünkü o her şeyden mahrum bir hale gelmişti. Haber gönderdim, kendisini şu ana kadar hiç görmedim, yeminle söylüyorum. Ama yaptığı iş onurlu bir işti, ona karşı meslekten atılması da çok kötü bir cezaydı, maalesef zulümdü. Dedim ki 'ben Meclis Başkanıyım, gelsin ona Mecliste iş vereceğim. Hukuk müşaviri yapacağım' dedim. Büyüklük buradadır, haber gönderdi bana 'çok teşekkür ediyorum, hiç böyle bir şey düşünmüyorum. Ben konuşmayacağım. Evet böyle bir zulüm ve haksızlık yapıldı, ben kaderime razıyım' dedi. Başkası olsa balıklama atlardı, koşar gelirdi ama bu asil insan, mesleğinden atıldı. Başka Ferhat Sarıkaya'lar da mesleğinden atılmasın, onlara zulmedilmesin diye çalışıyorum, HSYK bunun yolunu kesmek isterse, bunun yargı yolu açık diyorum.'' -''NASIL İNANACAĞIM A haberleri'>SANA?''- Muhalefetten ve muhalefetin güçlü olmasından şikayet etmediklerini belirten Arınç, şunları söyledi: ''Muhalefet, ertesi gün iktidara gelme arzusuyla çalışacaktır ve iktidarın yanlışlarını gösterecektir, doğrularını da kendisi gösterecektir. Bugün bakıyorsunuz bir genel başkan, 'şu sorun var' diyorsunuz 'evet var' diyor. Çözecek misiniz 'çözeceğim', peki nasıl çözeceksiniz? 'Söylemem, iktidara geldikten sonra görürsünüz'. Ben senin hangi formülle bunu çözmek istediğini nereden bileceğim? Başörtüsü sorunu var mı 'var', çözecek misin 'çözeceğim'. Başörtülüler üniversiteye girecek mi 'onu söyleyemem ama herkes üniversitede okuma hürriyetine sahip olacak'. Nasıl olacak 'geldikten sonra görürsün, bunu fazla kaşımayın'. Sen 'çözeceğim' diyorsun ama biz bunu MHP ile çözmeye kalktık, 485 milletvekilinin 411'i 'evet' oyu kullandı, sen atları koşturdun, Anayasa Mahkemesine geç kalmayayım diye, akşamın 5'inde müracaat ettin ve iptal ettirdin. Şimdi bu sabıkan varken, 'ben bunu çözeceğim' derken, nasıl çözeceğini de söylemezsen, ben nasıl inanacağım sana?'' Son aldıkları kararla Türkiye'de 38 bin engelli kadrosuna işçi ve memur alacaklarını ifade eden Arınç, ''Bu engelli ve özürlüler için çok önemlidir. Hatta kendi evlerinde olacaklar, bazı iş bağlantılarını evlerinden yapacaklar. Onun yanında birkaç yüz bin civarında yeni memur alımı yapacağız ama asıl istihdam, endüstride ve sanayide. Oralarda yeni alanlar açmalıyız'' dedi. -''BAŞKA YERLERDE ARASINLAR''- Arınç, ''hükümetin PKK ile pazarlık yaptığı'' iddialarına yanıt verdi. ''Milletin terör belasından ne kadar şikayetçi olduğunu, ne kadar canının yandığını bildikleri için en büyük ahlaksızlığa da oradan girerek, 'milletin kafasını çelebilir miyiz' diyorlar'' diyen Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Terörist başlarından bir tanesi, Kandil Dağı'ndan sözde bir şey söylemiş, 'biz devletle anlaştık' demiş. Devletle anlaştık deyince 'hükümetle anlaştı'ya çevirip, 'gördünüz mü? Hükümet PKK ile anlaştı' diyorlar. Bu alçakça bir iftiradır. AK Parti, ne parti, ne hükümet ne milletvekilleri, hiçbir terör örgütüyle terör örgütü mensubuyla oturup konuşacak, pazarlık edecek değildir. Başka yerlerde arasınlar. Bizim içimizde böyle bir şey yok. O yüzden bu iftiraları ortaya atanlar, milletin kafasını bulandırmak istiyorlar. Biz terörle en ciddi mücadeleyi veriyoruz. Terör örgütünün başındaki adamlardan biri bir laf söylüyor, ona inanıyorlar, benim kanımdan, benim milletimden, benim canımdan, benim inancımdan, kıblesi bir, Allah'ı bir, Peygamberi bir, hükümetin başındakine veya hükümetin bakanına inanmıyorlar. Allah'tan korkun. Sizin Başbakanınız dünyanın tanıdığı, cesaretli yiğit adam, İsrail Cumhurbaşkanına, 'siz sadece adam öldürmesini bilirsiniz' diyen bir insan. Kendi genel başkanları, saatlerce oturur da bir küçük kıpırdama bile göstermezdi birilerinin yanında. Adeta bir tablo gibi, duvardaki bir resim gibi hayat emaresi göstermezdi. Bizim Başbakanımızı dünya tanıyor. Dünya tanıdığı için de Obama önce Türkiye'ye geliyor.'' KAHİAD Başkanı Murat Baran da dernek olarak halk oylamasında 'evet' diyeceklerini belirterek, Bülent Arınç'a el dokuması kilim hediye etti. Arınç, KAHİAD'ın, Özel Kılıçarslan İlköğretim Okulu'nda verdiği iftara da katıldı.
<< Önceki Haber Arınç: Biri kalkıp da dese ki... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER