Arınç açıkladı: En az yüzde 60

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişiklik teklifinin referandumda en az yüzde 60 ile kabul edileceğini söyledi. CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne gitme ihtimalini de değerlendiren Arınç, "Attıkları taş başlarını yarar" dedi.

Arınç açıkladı: En az yüzde 60

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anayasa değişiklik teklifinin referanduma gitmesi ve yüksek oy oranıyla kabul edilmesi durumunda, Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyi düşünen CHP'ye "Attıkları taş başlarını yarabilir" mesajını verdi. Referandumda kabul oylarının en az yüzde 60 olacağı tahminini yapan Arınç, "Benim inancıma göre, ne yürütmeyi durdurmayla referanduma giden süreci engellemekle ne de yüzde 60 veya daha fazlayla millet buna 'evet' dediğinde, biz bunu Anayasa Mahkemesi'nde 11 kişiyle çözeriz, şeklinde düşünmek çılgınlıktan başka bir şey değil. Bunun sonucu yüzde 47 filan da olmaz. Attıkları taş başlarını yarabilir" şeklinde konuştu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetelerin Ankara temsilcileriyle biraraya gelerek, gündemdeki tartışmaları değerlendirdi. Arınç'ın sorulara verdiği cevaplar şöyle: SEÇİME 1 GÜN BİLE KALSA Yüksek yargıdan gelen eleştirileri de göz önüne alarak, şu maddeyi de yeniden gözden geçirsek diye bir düşünceniz var mı? 3 Kasım 2002 seçimlerinden 1 yıl önce, 31 maddelik bir anayasa değişikliği vardı. Yani, 'Seçime az kaldı, şimdi çalışalım, seçimden sonra da bu işi yapalım' diyenlerin, kendi hükümetlerinin bulunduğu dönemde, hükümetin bile ortada kalmadığı, her şeyin tartışıldığı bir zamanda Anayasa'nın 30 maddesinden fazlasının değiştiğini söylemek yeterli sanıyorum. Hükümetin de TBMM'nin de meşruiyeti var. Seçim zamanına kadar, seçime 1 gün bile kalsa TBMM çalışır, kanun çıkarır, değiştirir, gerekirse Anayasa değişikliği yapabilir. DEĞİŞİKLİKLERİN TÜMÜNÜ ONAYLADIK Geçmişten bu yana Anayasa değişiklikleri içinde yer aldık. Mesela, 3 Kasım 2002 seçimlerinden önceki dönemde ben AK Parti Grup Başkanı idim. Biz, Anayasa değişikliklerinin tümüne 'evet' oyu kullandık. Hiçbir zaman geri kalmadık. Ondan önceki dönemde Fazilet Partisi'nin (FP) Grup Başkanvekili idim. Biz hep Anayasa değişikliklerine sıcak baktık. Hatta rahmetli Ecevit, o zaman bizi davet etti. ABD'ye gidecekti, uluslararası Tahkim'e yabancı unsurun konmasına ihtiyaçları olduğunu söyledi. Recai Kutan Bey'in talimatıyla görüşmelere katılmıştım. Bu sırada da Siyasi Partiler Kanunu'nun (SPK) bazı maddelerini değiştirmiştik. Yine Sayın Hikmet Sami Türk'ün, Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın, Hüsamettin Özkan'ın bulunduğu çalışma gruplarına ben de katıldım ve hepsinde de olumlu oy kullandım. Çünkü biz 82 Anayasası'nın artık geldiğimiz süreç içinde mutlaka daha sivil, daha demokratik anlayışla ele alınması ve değiştirilmesi; hatta bütüncül bir yaklaşımla mümkünse tamamı üzerinde bir çalışma yapılması kanaatindeydik. HER PARTİ ASLINDA BUNU İSTİYOR Anayasa değişikliği, Türkiye'nin yabancı olmadığı bir konu, zaten üçte 1'inden fazlası değişmiş bir Anayasa var elimizde. Çalışmalar yaptık, her partinin de sanıyorum geçmişten bu yana Anayasa değişikliği istediğini biliyoruz. Bir kısmı 'gelsinler, onları nezaketen bir çay içerken dinleriz'; kimisi ise 'kapağını bile açmam, bu işe karşıyız' dedi. Biz buna rağmen kapılarını çaldık. Yüksek yargıyla ilgili geçmişten bu yana Sayın Mustafa Bumin'in bize getirdiği teklifleri biliyoruz; Eraslan Özkaya'nın yaklaşımını, Danıştay'dan gelenleri. Bir defa bu kurumlar kendi aralarında anlaşamazlar; birisi Anayasa Mahkamesi'ne karşı çıkar, kimi başkasına. Ama ortak paydaları dikkate aldık. Kendileri de ne yapmak istediğimizi, bunlara niçin ihtiyaç duyduğumuzu bizden çok daha iyi biliyorlar. Sırtımızı dönmüş değiliz, Adalet Bakanımız, Anayasa ve Adalet komisyonları başkanlarımızla sıksık görüştüklerine ben şahidim. CHP AMBARGO KOYMAZSA Gizli oylamada fire ihtimali var mı peki? Samimiyetle söylüyorum ki, gizli oylamanın olduğu her yerde bu ihtimaldir. Eğer tüm partiler katılırsa bu ihtimal CHP için de, MHP için de, BDP için de, herkes için varittir. CHP, milletvekillerine ambargo koymayarak Genel Kurul'a gelmelerini temin ederse onların içinde 'evet' oyu kullanacakların 20-25'ten az olmadığına inanıyorum. MHP için de böyledir. Ben rahmetli Ecevit'in sağ olduğu 5+5 oylamalarında, yani, 'bize ıskartaları getirin de ne oy attığınızı bilelim' dendiği zaman, bizzat Hüsamettin Bey ve arkadaşlarının gözcü olarak sıralara yakın bir yerde konuşlandığı günleri bilirim. Bunları ayıplamış ve kınamıştık. RAPORLARA SAHİP ÇIKMALILAR Referanduma götürülmesi halinde Anayasa Mahkemesi'ne gidileceği belirtiliyor, ne diyeceksiniz? Elimizde o kadar doküman var ki, bu masanın üzerini kaplar. Ben Meclis'te tutanaklara geçen tüm sözlerimin arkasındayım. Bunun gibi partiler de, zamanında üzerine logolarını basarak yayınladıklara raporlara sahip çıkmalıdır. Şöyle bir kanaat var muhalefette: 'Biz bunun doğru olduğunu biliyoruz; ama AK Parti getirdiği için sırtımızı dönecek ve evet oyu kullanmayacağız.' İMZAYA İHTİMAL BİLE VERMİYORUM CHP'nin TBMM Başkanı Şahin'in de teklifte imzası bulunduğu iddialarıyla ilgili düşünceleriniz nedir? Benim kanaatim, kesinlikle böyle bir imza yoktur. Anayasa Mahkemesi Başkanı da, Meclis Başkanı da 'Ben bu değişikliğe imza atmadım' dediğine göre bunu tartışmak mümkün değildir. Böyle bir imza geçmişte alınmış da, grup elemanları da teklife eklemişse bu yanlışlıktır, özensiz davranıştır, hatadır. GÜL'ÜN DE BELGEDE İMZASI OLABİLİRDİ Burada ekstrem bir şey olacak; ama Sayın Meclis Başkanı'nın imzası değil, Sayın Cumhurbaşkanı'nın imzası bulunsaydı. O da 3 sene evveline kadar Dışişleri Bakanlığı yapan ya da Başbakanlık'ta bulunan birisi idi. Yani bu yanlışlık çok daha geçmişten kalan bir imza sirküleri oraya eklenerek, Sayın Gül'ün imzasıyla bir fiyasko olarak ortaya çıksaydı, o zaman 'Mutlak tarafsız olması gereken bir insan böyle bir şeye nasıl imza atabilir' tartışması başlatılabilirdi. VELEV Kİ İMZALAMIŞ, BU İLK Mİ OLUYOR? Peki, Meclis Başkanı kanun teklif edebilir mi, imza koyabilir mi? Evet koyabilir. Çünkü benim başıma geldi. Ben iç tüzük değişikliği hazırladım. 'Bunu kim imzalayacak' diye sordum. 'Efendim siz'. 'Ya ben Meclis Başkanıyım' dedim. 'Olsun' dediler. Taa Cindoruk'tan bu yana Köksal Toptan da dahil hepsi kanun tekliflerini imzalamışlardır. Ama oy hakkı olmamıştır. Yani, Meclis Başkanı'nın kanun teklifi vermesine engel bir durum yok. Bunu "imzalamıştır' diye de söylemiyorum. CHP'nin attığı taş başını yaracak Biz seçimin 2011 sonunda yapılmasını öngörüyoruz. Önümüzde yaşayacağımız siyasi olaylar belki bazı konuları yeniden tartışmayı gündeme getirebilir. Ama ben şu anda değişikliklerin TBMM'den çıkmasından sonra, referandum sonuçlarını bile Anayasa Mahkemesi'ne götürme anlayışı, hukukun dışına çıkma çabasıdır. Eğer 2007 Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa'da yazıldığı gibi yapılabilseydi, Türkiye ne Cumhurbaşkanını halkın seçmesini düşünür, ne milletvekillerinin süresi 5 yıldan 4 yıla iner, ne de Türkiye'de süreç hiç arzu etmediğimiz şekilde cereyan eder ve ne de AK Parti yüzde 47 oy alırdı. Her şey normal mecrasında devam etmeli. Bunlar çılgınlıktır!.. Referanduma giderken yürütmeyi durdurma kararı alacağız. Sanki anlaşmışlar; 9'a 2. Sezer'in atadıkları, Özal'ın atadıkları. Ve fotoğraflarıyla bu insanlar meşhur ediliyor. Çok yazık yanlış, o insanlara da saygısızlık. Herkesin kanaatinin statik hale geldiği bir Anayasa Mahkemesi'ni kim arzu edebilir? Filanca parti kapatılacak mı? Sonuç belli, 7'ye 4, 9'a 2. Bütün bunları artık saf dışı etmek lazım. Benim inancıma göre, ne yürütmeyi durdurmayla referanduma giden süreci engellemek ne de yüzde 60 veya daha fazlayla millet buna 'evet' dediğinde biz bunu Anayasa Mahkemesi'nde 11 kişiyle çözeriz diye düşünmek, çılgınlıktan başka bir şey değil. Bunun sonucu yüzde 47 filan da olmaz. Attıkları taş başlarını yarabilir. Yüzde 60, en az referandum tahminim. YENİŞAFAK
<< Önceki Haber Arınç açıkladı: En az yüzde 60 Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER