Arınç, uzun söyleşinin son bölümünde
Türkiye'deki
cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir soruya muhatap oldu.
Bülent Arınç, programın sunucusu Carlo De Blasio'nun kendisine yönelttiği, ''Benim bu stüdyoda şu an itibariyle, Türkiye'nin müstakbel
cumhurbaşkanıyla konuşuyor olmam gibi bir olasılık söz konusu mu?'' biçimindeki sorusunu tek sözcükle ''hayır'' diye yanıtlayarak, gülerek karşılık vermekle yetindi.
Arınç, De Blasio'nun ''Teorik olarak da mı hayır?'' biçimindeki ısrarı karşısında ise şunları söyledi:
''Teorik olarak derseniz, mecliste 550 milletvekilimiz var. Bunlardan 400'ü
aday olabilir. Bunların her biri de bir ihtimal cumhurbaşkanı seçilebilir.
Meclis başkanı olarak benim ihtimal nisbetim biraz daha fazla olabilir ama cumhurbaşkanı olma şansı, ihtimal ve teoride herkes için geçerlidir.''
-''ÇOK İYİ BİR CUMHURBAŞKANI SEÇECEĞİZ''-
Arınç, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçiminin 7 yılda bir yapıldığını hatırlatarak, ''Cumhurbaşkanını meclis olarak biz seçeceğiz. Bazı milletvekilleri cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk kez oy kullanacaklar. O yüzden çok heyecanlıyız. Ama çok iyi bir cumhurbaşkanı seçeceğiz'' diye konuştu.
Arınç, De Blasio'ya esprili bir üslupla cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir sorunun söyleşinin son dakikalarında gündeme getirilmesini
doğal karşıladığı imasında da bulunarak, ''Şu sıralarda aslında tüm söyleşilerde önce bu konu soruluyor. Ama siz söyleşinin sonunda sordunuz'' dedi.
'Türkiye AB için büyük avantaj'
Programın sunucusu Carlo De Blasio'nun sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, Türkiye-AB ilişkilerine dair bir soruya karşılık olarak, ''Türkiye'nin üyeliğinin,
Avrupa Birliği'ne bir dinamizm getireceğini düşünüyoruz. Türkiye'nin, demokratik bir
ülke olarak AB'de yer almasıyla, küresel terörizme ve medeniyetler çatışmasına karşı da büyük bir avantaj sağlanmış olacaktır'' dedi.
Arınç, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden istediği yegane şeyin, diğer aday ülkelere hangi kriterler uygulanmışsa
Ankara için de aynı ölçütlerin kullanılmasından ibaret olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Biz AB'den, Türkiye'ye bir ayrıcalık ve imtiyaz tanınmasını istemiyoruz. Ancak bize karşı ayrımcılık yapılmasını da istemiyoruz. Üye olan ülkelerden hangi ölçütler istenmişse, biz onların tümünü yapmaya hazırız. Bize karşı objektif davranılmasını istiyoruz.''
Türkiye konusunda kimi kez nesnel davranılmadığını belirten Arınç, ''Maalesef karşılaştığımız zorlukların bir kısmı, diğer üye ülkelerin üyeliği için söz konusu edilmemiş şeylerin, Türkiye için bir engel olarak ileri sürülmesinden oluşmaktadır. Ama yılmıyoruz. Kararlı biçimde Türkiye'nin haklı olduğunu, ülkemizin kriterlere uyduğunu ve uyacağını ısrarla söylüyoruz'' dedi.
Arınç, Avrupa'daki kimi ülkelerde Türkiye'nin üyeliğinin bir iç
politika malzemesi durumuna getirilmesinin hoş karşılanacak bir durum olmadığını da kaydetti.
-ARINÇ, PAPA 16. BENEDIKTUS KONUSUNDA TEMKİNLİ KONUŞTU-
Arınç, Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa
16. Benediktus'un kasım ayı sonunda Türkiye'ye yaptığı ziyaretin Ankara'nın AB sürecini olumlu etkileyip etkilemediğine ilişkin bir soruya karşılık olarak, ''Papa, Türkiye ziyaretinde olumlu görüntüler sergiledi. Bu ziyarete ilişkin önce bazı endişeler vardı. Ama Türk
halkının konukseverliğiyle bu ziyaret son derece olumlu geçti. Dünyada da olumlu yankıları oldu'' dedi.
Arınç, ''Papa'nın, AB üyesi 27 ülkenin en azından bazılarından daha fazla Türkiye yanlısı olduğunu söylemek mümkün mü?'' biçimindeki bir soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:
''Doğrusu böyle birşey söyleyemem. Zira Papa'nın daha önce Türkiye hakkında verdiği mesajların olumsuz olduğunu biliyoruz. Özellikle Papa olmadan önce bu konuda olumsuz beyanatları vardı. Türkiye'ye ziyaretinden önce de Regensburg'da yaptığı konuşmada da
İslamiyet hakkında sarfettiği sözler, yalnızca Türkiye'de değil tüm İslam dünyasında olumsuz karşılanmıştır. Kendisi o sözlerin yalnızca bir nakil yapmaktan ibaret olduğunu belirtmişti. Ama her ne olursa olsun o konuşma, İslam dünyasında olumsuz karşılanmıştır.''
Arınç, bununla birlikte Papa'nın Türkiye ziyaretinde olumlu bir hava estiğini hatırlatarak, ''Türkiye ziyareti sırasında hem sözleri hem de davranışları olumluydu. Türk bayrağını eline aldı, bayrağı sağladı. Halk da bu jestleri olumlu karşıladı'' diye konuştu.
AA