Meclis'e çok maddeli yasa tasarıları yerine sadece o işle ilgili tasarıları getirmeye çalışacaklarını belirten Arınç, "Yoksa her kanunun bir maddesini değiştiren ve sonunda da maalesef haklılık payı da olan torba gibi bir lafı yasama literatürüne sokma gayreti içinde değiliz. Bunu literatürden çıkaracağız inşallah. Yasama sıfır hata kabul eden bir şeydir. Uzun çalışmaların sonucunda en iyi şekilde uygulanmak üzere çıkarılmalıdır. Ama o kanunun bir maddesi diğer kanunu üç maddesini değiştirerek sonunda 49 kanundan ayrı ayrı değişikliğe gidecek belki zaman yetersizliği neticesinde yapılmış olabilir bundan sonra bu kadar maddeli bir tasarıyı görmeyeceksiniz. Sayın başbakanımızın talimatı budur. Artık 3, 5, 10, 15 ne ise o iş için gerekli olan tasarılar meclise gönderilecek." diye konuştu.
Bakanlar Kurulu toplantısı, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da yapıldı. Saat 11.30'da başlayan ve yaklaşık 6 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bir basın toplantısı düzenledi. Bir gazetecinin, "PKK’nın bazı illerde 10 okulu yakması gündeme geldi mi faillerin yakalanması ile ilgili son bilgileri paylaşır mısınız?" sorusuna Arınç, "Diyarbakır ve Muş’ta bazı okulların yakılma girişiminde bulunulduğu bize bildirildi. Zarar gören okullarda tamir ve tadilat çalışmaları en kısa sürede tamamlanacaktır. Adli süreç devam etmekte. Kürtçe eğitim vermek üzere Diyarbakır’ın Bağlar Şırnak’ın Cizre ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde okul yapılacağı ve bu okullarda eğitimin böyle olacağı ifade edilmekte kanunun emrettiği ölçüler içinde özel eğitim kurumu meydana getirir ve milli eğitim buna çalışma izni verirse kanun gerçekleşmiş olacak. Bu okulları yakma girişiminde bulunan molotofla yangına sebebiyet verildiği bir gerçektir. Ancak derhal bunların giderilmesi için çalışmaların devam etmesi gerçekleştirilmiştir." diye cevap verdi.
'Doğu ve Güneydoğu’da Kürtçe eğitim için açılan okullar olduğu belirtiliyor bu konudaki mesajınız ne olacak?' şeklindeki soruya Arınç, “Son açıklanan demokratikleşme paketi içinde, 2014’ün de ocak ayında kanun olarak çıkan önemli bir demokratikleşme paketimiz var. Burada özel eğitim kurumlarında Türkçe esas olmak üzere Kürtçe eğitim verileceği kararlaştırılmıştı. Bildiğiniz gibi devlet okullarında bugün eğitime yeni giren binlerce derslikten bahsediyorum seçmeli ders olarak Kürtçe’nin öğretilebileceği kararlaştırılmıştı. Son demokratikleşme paketinde çıkan yasaya göre şüphesiz anayasamızdaki hükümler duruyor. Ancak özel eğitim kurumlarında Kürtçe dersler verilebileceği kararlaştırıldı. Bunun hayata geçmesi için hazırlanan yönetmelik kapsamında özel bir eğitim kurumunun tam donanımlı olması gerekir emsalleri görüler okullardan bahsediyorum. Bugün kavgası yapılan yapay bir tartışmadır. Bunlardan biri bir yerde bir okul yapımına gidilmiş tuğlalar üst üste konulmuş ve buranın Kürtçe eğitim verilecek bir okul olacağı söyleniyor. Sorduğunuzda bunu söylemiyorlar. Bu propagandaya ve provokasyona dönük bir çalışmadır. Güvenlik güçlerimiz adli görevlilerimiz milli eğitim görevlileri oraya gitmişlerdir ancak oradakiler buranın Kürtçe eğitim verilecek bir okul olduğunu ilgililer beyan etmemişlerdir. Bu provokasyona yönelik sadece dedikoduyla Türkiye’yi meşgul etmektir.” cevabını verdi.
"SURİYELİ MÜLTECİLER İÇİN MİSAFİR TANITMA KARTI DÜZENLENMEKTE"
Başka bir gazetecinin, Suriyeli göçmenlere yönelik özel bir kimlik belgesi verilmesi ilgili sorusuna Arınç şu cevabı verdi: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen türden bir nüfus cüzdanı sığınmacılara verilmemekte verilmesi de mümkün değildir. Ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacılara misafir tanıtma kartı düzenlenmekte. Bu nüfus cüzdanı yerine gelmez Türkiye’de birkaç yıldan bu yana canlarını kurtarmak amacıyla sığınan insanlara belli bir düzeni sağlamak için misafir tanıtma kartı verilmekte. İkiye ayrılıyor. Bu kart düzenlenirken biyometrik kimliklendirme yapılmakta ve parmak izi alınmakta bu şekilde sığınmacılar sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanılmakta. Kendilerini tanıtabilmek amacıyla bu kartlar ellerinden alınacak ve vatandaşlık verilmediğine göre cüzdan takdim edilmeyecek bu yapılan işlem yasaya uygun."
“Meclis'te kabul edilen torba yasanın ardından Zonguldak’ta 22 maden üretimi durdurdu ve 4 bin 500 kişi işsiz kaldı. Şirketlerin tutumu doğru mu? Hükümet olarak bir adım atacak mısın?” sorusuna Arınç şu cevabı verdi: "Çok maddeli yasadan dolayı siz torba diyorsunuz ama ben kullanmamaya özen gösteriyorum. İnşaallah bunda sonra bu işi hiç kullanmak istemiyoruz. Yani çok maddeli yasa tasarıları yerine sadece o işle ilgili tasarılara getirmeye çalışacağız. Yoksa her kanunun bir maddesini değiştiren ve sonunda da maalesef haklılık payı da olan torba gibi bir lafı yasama literatürüne sokma gayreti içinde değiliz. Bunu literatürden çıkaracağız inşallah. Yasama sıfır hata kabul eden bir şeydir. Uzun çalışmaların sonucunda en iyi şekilde uygulanmak üzere çıkarılmalıdır. Ama o kanunun bir maddesi diğer kanunu üç maddesini değiştirerek sonunda 49 kanundan ayrı ayrı değişikliğe gidecek belki zaman yetersizliği neticesinde yapılmış olabilir bundan sonra bu kadar maddeli bir tasarıyı görmeyeceksiniz. Sayın Başbakanımızın talimatı budur. Artık 3, 5, 10, 15 ne ise o iş için gerekli olan tasarılar meclise gönderilecek."
Bedelli askerlikle ilgili görüşme olup olmadığının sorulması üzerine Arınç, "Çok zamandır konuşuluyor maalesef bazı siyasi pozisyonu olan arkadaşlar bu konu üzerinde duruyor beklenti var ama bugünkükonumuzda bedelli askerlikle ilgili bir söz söylenmedi." şeklinde cevap verdi.