Bakan Atalay, ''Demokratik Açılım'' çalışması kapsamında DSP Genel Başkanı Masum Türker'i parti genel merkezinde ziyaret etti. Ziyarete, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da katıldı. Beşir Atalay, yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, ''çok verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi. ''Demokratik Açılım'' çalışmasında en önemli hedeflerinin katılımı mümkün olduğunca artırmak, projeyi geniş mutabakata dayalı yürütmek olduğunu ifade eden Atalay, şöyle konuştu: ''Bu açıdan bu ziyaretleri önemli görüyorum. Yarın da diğer bazı partilerimizi ziyaret edeceğiz, TOBB'la sabah toplantımız var. TOBB'a çalışmalarla ilgili bilgi sunacağım ve görüşlerini isteyeceğim. Burada da Sayın Genel Başkan ve arkadaşlarına çalışmalarımız hakkında bilgi sunduk ve onların da görüşlerini aldık. Bize faydalanacağımız önemli görüşler verdiler. Ben kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.'' Atalay, açıklamalarının ardından bir gazetecinin, ''MHP ve CHP'den görüşme çağrınıza ret cevabı geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu çağrı herhalde yinelenmeyecek'' sorusu üzerine, ''Biz görevimizi yapıyoruz. Kendileri bilirler'' karşılığını verdi. Bakan Atalay, şöyle devam etti: ''Bu, sadece AK Parti'nin sorunu değil, bütün Türkiye'nin sorunu, bütün partilerimizin sorunu. Türkiye'de yaşayan bütün bireyler için bu bir sorun. Bizim niyetimiz, çabamız, düşüncemiz, bunu özellikle bütün siyasi partilerimizle paylaşmak, katkılarını almak. İstiyoruz ki TBMM bu sorunu, bu projeyi esas üstlenen çatı olsun ve yine ilk basın açıklamamda da ifade ettiğim gibi istiyoruz ki bu bir devlet projesi olarak yürüsün. Bu, sadece AK Parti'nin, hükümetin bir sorunu değil. Hepimizin, hepimizi çok etkileyen bir sorun. Bütün partilerimizin üzerinde zaten çok çalıştığı, biliyorum çözüm projelerinin olduğu bir sorun. İşte bu safhada bunları biz paylaşmak istedik. Ondan sonrası onların takdiridir.'' Bu arada, Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Demokratik Açılım'' projesi kapsamındaki çalıştayın yarın yapılmayacağını, konuya ilişkin günlük görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER'İN AÇIKLAMASI DSP Genel Başkanı Masum Türker de ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Atalay'ın düşüncelerini açıklamasıyla görüşmenin başladığını söyledi. Türker, Atalay'ın, bugüne kadar yapılan çalışmaları üç farklı eksende dile getirdiğini ve ''temel hedeflerinin, çalışmayı bir devlet politikası haline getirmek'' olduğunu ifade ettiğini anlattı. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bağlamında ekonomik özgürlüğü sağlayacak devlet eliyle yatırım yapılmasının bir işaret olacağını Atalay'a ilettiklerini belirten Türker, bu konuda ekonomik anlamda yapılanların yetersizliğini dile getirdiklerini ifade etti. Türker, Atalay'a bir de önerileri olduğunu vurgulayarak, ''Demokratikleşmeyle ilgili açılım ile terör olgusunu birbirinden ayırt etmeleri gerektiğini önerdik. Böylesi bir yaklaşımın terörden ayrı ele alınması gerektiğini söyledik'' dedi. İçişleri Bakanı Atalay'ın görüşme talebine neden kısa sürede yanıt verdiklerini açıklayan Türker, şunları söyledi: ''Eğer Başbakan, DTP Genel Başkanı ile görüşüyorsa ve MHP ve CHP'nin liderleriyle görüşmüyorsa, diğer parti liderleriyle görüşmüyorsa ve bu işi bakan düzeyinde tutuyorsa, bunun doğru olmadığını, böyle bir açılımın sekteye uğrayacağını, o nedenle bu konuda MHP ve CHP'nin haklı olduklarını, bu iki partinin de devre dışı bırakılırsa çözümün gerçekleştirilmesinin genelde kolay olmayacağını ilettik. Sayın Başbakan'a bu düşüncemizi iletmelerini, bu nedenle bizim 'neden Başbakan değil de Bakan geliyor' noktasında düşünmeden, muhakkak birisinin bunu dillendirmesi gerekliydi. Bu nedenle bugün bu konuyu görüştüğümüzü de belirttik. Başbakan, eğer DTP Genel Başkanı ile görüşmüşse bu eskiden alınmış bir randevu gibi değil. Başbakan'ın Parlamentoda temsil edilen parti liderleriyle, belki belli bir oy oranına ulaşmış Parlamento dışındaki parti liderleriyle bu konudaki görüşmeleri yapmasında fayda olduğunu dile getirdik. Hükümetin özellikle bu sorunun çözümünde, demokratikleşme açılımında ABD'nin varlığını hissettiren bazı uygulamalardan da uzak kalması gerektiğini söyledik. Bu konuda meselenin kendi içimizde çözülmesine özen gösterilmesi gerektiğini söyledik.''