Demirtaş,
BDP'liler bundan böyle poliste
savcılıkta ve
mahkemelerde anadilde
savunma savunma yapacaklar.
KCK
davasındaki kürtçe savunma konusundada geri adım atılmayacak.
BDP Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, partisinin
Diyarbakır'da
Merkez Yürütme Kurulu'nun (
MYK) kararlarını açıklarken, "Aldığımız kararla, bundan sonra yargılanan bütün BDP'iler gerek kolluk, gerek savcılık ve gerek mahkemelerde kendi ana dillerini kullanacaklardır.
Yargılandığımız her davada bütün aşamalarda kendi ana dilimizi kullanacağız. Bu hakkın kullanılmasını engelleyen bütün yasalar gerici yasalardır" dedi. Demirtaş, siyasi bir soykırımla karşı karşıya olduklarını iddia etti.
SİYASİ SOYKIRIMLA KARŞI KARŞIYAYIZ
MKY toplantısını Diyarbakır'ın merkez Bağlar İlçesi'neki parti binasında gerçekleştiren BDP'De toplantıda alınan kararları Genel Başkanı Selahattin Demirtaş açıkladı. Demirtaş, dün KCK/TM davası nedeniyle Diyarbakır'da bulunukduklarını ve MYK toplantısında burada yapmayı uygun gördüklerini söyledi. MYK toplantısında özellikle KCK/TM davasına ilişkin alınan bazı kararları paylaşmak istediğini belirten Demirtaş, şöyle dedi:
"Bizim açımızdan bu davada yaklaşık 20 gündür süren
duruşmalarda yargılanan
Kürt siyasetçiler değil, yargılanan devletin
yasakçı zihniyetidir. Dün yasakçı zihniyet mahkum olmuştur. Bundan sonra sürecek duruşmalarda bugüne kadar olduğu gibi bu zihniyeti oradaki arkadaşlarımız yargılamaya devam edecektir. Devletin suçüstü yakalandığı bir durumdur, bunu bir daha
tescil edeceklerdir. Kürt siyasetçilerin yargılanması, KCK davası ile kamuoyu gündemine geldi. Yargılanan sadece Diyarbakır'dakiler değil. Sayıları 10 binleri bulan Kürt siyasetçi ya yargılanıyor, ya cezalandırıldı, ya da davaları Yargıtay'dadır. Kürt siyasetçileri yargı eliyle
tasfiye sürecine tabi tutulmuşlardır. 1990'lı yıllarda ensesine kurşun sıkarak
infaz etme dönemi yerine, yargı eliyle hukuk hiçe sayılarak tasfiye yerine almıştır. Geçmişte kontrgerilla, Baş
bakan, bakan ve valilerin bilgisi dahilinde yapılan infazlar şu anda yine
Başbakan, bakan, siyasetçiler ve valilerinde içinde bulunduğu oluşumun bilgisi dahilnde siyasi infaza ve soykırıma dönüştürülmüştür. Partimizde bulunupta yarglanmayan, ceza almayan hiçbir kadaşımız kalmadı. 1-2 yıl içinde bütün BDP'liler ya cezaeveni girecek ya da tırnak içinde söylüyorum sicili bozulan siyasetçiler olacaktır. Siyasi bir soykırım ile karşı karşıyayız. Bunun bilinmesi lazımdır"
KÜRTÇE SADECE AKP'YE VE DEVLETE SERBESTT˜
Demirtaş, AK Parti'nin zihniyetinin Kenan
Evren,
Tansu Çiller,
Mehmet Ağar zihniyeti ile özü itibariyle farklı olmadığını ileri sürüp, şöyle dedi:
"Bütün zihniyetler aynı şekilde bize yaklaşmıştır. O günden buyana
muhalif Kürtlere yaklaşım değişmemiştir.
Anayasa değişikliği paketi ile bir
halk sırf kendi dilini konuşmak istediği için hakarete uğruyor. Anadiliyle savunma yaptıkları için
tutuklulukları devam ediyor. 12 Eylül'de Diyarbakır cezaevinde Esat
Oktay Yıldırım da aynı gerekçe ile işkence yapıyordu. '
Türkçe konuşun' diyen zihniyet ile bugünkü mahkeme arasındaki zihniyet arasında bir fark yoktur. Referandumdan
evet çıkmış olması Kürtlere zulmün sürdürülmesi konusunda sadece pay düşmüştür.
Kürtçe, AKP v
e devlete serbesttir. Yasal zemini olmasa bile
TRT 6 Kürtçe yayın yapıyor,
Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe bölüm açıldı. Muhalif Krtlere bu ülkede
yaşam şansı yoktur. Arkadaşlarımızın sadece ve sadece 30 sayfalık bir savunma yapmasına 20 gün boyunca direnilmiştir. Kürtçe 'AKP'ye serbest ama Kürt halkına yasaktır' demiştir"
KÜRT SİYASETÇİLERİ TASFİYE OPERASYONU
Bu krizin çözülmesi için anayasal ve yasal değişikliklerin yapılmasının şart olduğunu söyleyen Demirtaş, şöyle dedi:
"Bu zihniyetin değişmesi lazımdır. TCK'daki bazı maddeler ve TMK değişmedikçe kimse ifade özgürlüğünden söz edemez. Diyarbakır'daki tavır, 3 hakimin tavrı değil. AKP yasalarının uygulanmasından kaynaklanıyor. AKP yargıya talimat vermiştir. Dava Ankara'nın yarattığı siyasi
baskı altında yürümektedir. Ankara'nın siyasi otoritesi, duruşma yürütme otoritesi altında olmuştur. Arkadaşlarımızın duruşu devlet zihniyetinin yargılanmasına yol açmıştır. AKP eliyle yürütülen Kürt siyasetcilerini tasfiye etme operasyonudur"
POLİS, SAVCILIK VE MAHKEMEDE ANA DİLDE KONUŞACAĞIZ
BDP olarak aldıkları karar gereği bundan sonra hem poliste hem savcılıkta ve hemde mahkemelerde ana dilmde savunma yapacaklarını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Aldığımız kararla, bundan sonra yargılanan bütün BDP'iler gerek kolluk, gerek savcılık ve gerek mahkemelerde kendi ana dillerini kullanacaklardır. Yargılandığımız her davada bütün aşamalarda kendi ana dilimizi kullanacağız. Bu hakkın kullanılmasını engelleyen bütün yasalar gerici yasalardır. Bu sorun sadece yargılanması devam eden arkadaşlarımızın sorunu değildir. BDP olarak herkese anadiline sahip çıkma ve kullanma çağrısında bulunuyoruz. Asimilasyon bir
insanlık suçu ise bu suça kendi elimizle ortak olmayacağız.
Arkadaşlarımızın
Kürtçe savunma konusundaki kararı tarihi onurlu bir karardır. Kimse geri bu karardan geri dönüşü beklemesin. Geri dönüş yapması gereken mahkeme ve devletin kendisidir. Bizde tutuklansak 1000 yıl tutuklu kalsak da tavrımız değişmeyecektir. Meclis'te grup toplantıları için Kürtçe konuşmaya yasal sınırlama yoktur. Arkadaşlarımız bundan sonra bu tavırlarını zaman zaman sürdürebilirler"