Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünya lideri ve vicdanların sesi haline geldiğini belirterek, ''Öyle bir vicdan ki, Gazze'deki çocuklara mermiler yağdığı zaman 'one minute' demekten hiç çekinmiyor. Ama İsrail'de ortaya çıkan yangında günahsız insanlar ölünce, eleştirdiği ülkeye herkesten önce uçaklarını gönderip, 'o yangını söndürelim, bu insanlık görevidir' diyor'' dedi. Bağış, AK Parti Beşiktaş İlçe Danışma Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisi için, ''Amerikan vatandaşlığından Türk vatandaşlığına geçsin'' dediğini, kendisinin de bunun üzerine hayatında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı dışında herhangi bir ülkenin vatandaşlığını almadığını söylediğini anlattı. Bakan Bağış, ''Bunu ispat etsin ben siyaseti bırakıyorum, bütün görevlerimden ayrılıyorum. Edemezse onu istifaya davet ediyorum, demiştim. Ondan da ses yok. Arkadaşlar, bunların hepsi kurusıkıcı. Şansına deniyorlar. 'Belki bir şey yakalarız' diye. Böyle atmakla, tutmakla olmuyor'' diye konuştu. AK Parti iktidarının bu ülkeye sevdalı olduğu için sistematik çalıştığını, diğerleri gibi seçimden seçime teşkilatlarını toplamadıklarını, ''hadi arkadaşlar bu rant için beraber olalım'' demediklerini ifade eden Bağış, şöyle konuştu: ''Şimdi gerçi güzel bir gelişme. Ana muhalefet partisi, AK Parti'yi örnek almaya başladı. Onlar da bizim Kızılcahamam'da yaptığımız istişarelerin benzerlerini Bolu'da yapmaya başladılar. Onlar da il başkanlarını toplamaya başladılar. Onlar da buna benzer istişare toplantıları yapmaya başladılar. Ama tabii ana muhalefetteki lider Gandi'ye özenirken, kimileri de Sezar'a, Brütüs'e özeniyor. Onların içerisinde enteresan gelişmeler oluyor. Kimin kimi hangi gün tuttuğunu, hangi gün bıraktığını bir türlü anlayamıyoruz. Onlara hayatta başarılar diliyoruz. Diğer muhalefet partimizde de son zamanlarda enteresan bir gelişme var. Bugün gazetelerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'AK Parti'yi desteklemek vatani görevidir' demiş. İlk defa doğru bir söz söylemiş. Kendisini kutluyorum. Bizi boş verin, inanın kendi partisindeki milliyetçi kardeşlerimizi ilk defa mutlu etti. İlk defa gerçekten vatanseverlik, milliyetçilik adına saygı duyduğumuz bir çıkışı oldu. Birilerinin kasıtlı amaçlarla gizli belge gibi ortaya sundukları şeylerin ciddiye alınmamasıyla ilgili hakikaten mantıklı bir açıklama yaptı. O konuda da kendisini takdir ediyoruz.'' -''BİR LİDERİN DOĞUŞU...''- AK Parti olarak kimseye takılmayacaklarını, kendi önlerine bakacaklarını, Türkiye'nin önceliklerine ihtiyaçlarına göre millete hizmet etmeye devam edeceklerini belirten Bağış, milletin beklentileri olduğunu, milletin kendisine sahip çıkanı yarı yolda bırakmadığını vurguladı. ''Bu tür fitne çabalarının ilk kez olmadığını'' söyleyen Bağış, şöyle devam etti: ''Çok değerli ağabeyim Hüseyin Besli'nin Ömer bey ile yazdığı bir kitap var, 'Bir Liderin Doğuşu.' Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu döneme kadar başından geçen olayları anlatıyor. O kitabı okumanızı özellikle tavsiye ediyorum. Oradan alınacak çok önemli dersler var. En önemlisini ben sizinle paylaşmak istiyorum. Benim o kitaptan aldığım en önemli mesaj; Genel Başkanımızın bizlere örnek olması gereken bir yönü, azimli, kararlı bir şekilde ülkesine hizmet konusundaki çabası, pes etmemesidir. Onu pes ettirmek için ne kadar uğraşmışlar. O kitabı okuyunca anlıyorsunuz. Beyoğlu'nda Belediye Başkanı olduğunda kazandığı seçimi sandıkta kaybettirmişler. Onun için 'sandığa sahip çıkın' diyor. Çünkü damdan düşmüş, bizzat yaşamış. Kazandığı seçimde, rakibinin aldığı 300 oyu bir sıfır ekleyip, 3000 yapıp onu mağlup yapmışlar. Gittiği başvurduğu hakim Yüksek Seçim Kurulu'nda alkollü olduğu için ayağa kalkmış ve düşmüş. Böyle bir hakime derdini anlatmaya çalışmış. O da 'hadi bakalım yürü' demiş. Ardından İl Başkanı olduğunda Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını engellemek için neler neler yaşamış. Tehditler almış ama dik durmuş. Belediye Başkanı olmuş, 'sen şiir okudun, seni hapse atacağız' demişler. Hapse giderken, 'içeride buna bir infaz yapacağız' duyumu almış. Çıkarken kurşun geçirmez yelekler giydirmek istemiş arkadaşları, 'benim yeleğim iki rekat namaz' demiş. Parti kurmuş, 'Sen Genel Başkan olamazsın, milletvekili olamazsın' demişler.'' Erdoğan'ın bu olaylar karşısında pes etmeden yoluna devam ettiğini dile getiren Bağış, şöyle dedi: ''Ama sonuçta ne oldu? Sizlerin onun arkasında durmasıyla sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olmakla kalmadı, dünya vicdanının sesi oldu. Öyle bir vicdan sesi oldu ki, bugün Türkiye'nin 81 ilinde değil, Kosova'da bizzat şahit oldum, on binlerce insanın karşıladığı bir Balkan lideri, Libya'da insanların gözünün içine baktığı bir Ortadoğu lideri, Lübnan'da sanki bölgenin bir barış elçisi. Afrika'ya gittiğinde ayrı bir saygı, Avrupa'da aldığı hürmet çok farklı, Amerika'da farklı. Başbakanımız bir dünya lideri, bir vicdan sesi haline geldi. Öyle bir vicdan ki, Gazze'deki çocuklara mermiler yağdığı zaman 'one minute' demekten hiç çekinmiyor. Ama İsrail'de ortaya çıkan yangında günahsız insanlar ölünce, eleştirdiği ülkeye herkesten önce uçaklarını gönderip, 'o yangını söndürelim, bu insanlık görevidir' diyor.'' İsrail hükümetinin atması gereken adımlar olduğunu vurgulayan Bakan Bağış, ''Onları diplomatik olarak ilk tanıyan ülke olan Türkiye ve vatandaşlarından, yaptığı saygısızlık nedeniyle İsrail'in özür dilemesi bir borçtur, bir mecburiyettir. Ama İsrail'deki günahsız insanların orman yangınlarında çatır çatır yandığı anda, bunlara seyirci kalmak, sırtımızı dönmek de ecdadımızdan aldığımız kültüre yakışmaz. Biz oraya uçaklarımızı göndeririz, sivil insanları kurtarmak için ne gerekiyorsa yaparız. Onun hesabını ayrı görürüz, bunun hesabını ayrı görürüz'' diye konuştu. -'' BU ÜLKENİN BÜTÜN VATANDAŞLARI EŞİTTİR''- Dünyada bazı ülkelerin dünya medeniyetinin beşiği olduğunu iddia ederken, bir yandan kendi ülkesi içindeki Roman vatandaşlarını trenlerle sınır dışı ettiğini anlatan Bağış, 20 bin Roman vatandaşını kucaklayan Başbakanın, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Romanları sınır dışı eden liderin, geçenlerde ''Biz kediye kedi deriz'' dediğini belirten Bakan Bağış, şunları söyledi: ''Vay be... işinize gelince AB müzakerelerinde, 'kediyi nasıl deve yaptığınızı' da ben çok iyi bilirim. Nasıl durup dururken 33 faslın 18'ine siyasi engel koyduğunuzu, eften püften sebeplerle Türkiye'nin müzakerelerini engellemeye çalıştığınızı, AB'nin en şirin adalarından biri olan Kıbrıs'ın arkasına saklandığınızı çok iyi bilirim. Ama insanlığı da çok iyi biliriz. Biz 15 Aralıkta İstanbul'da Faruk Çelik Bakanımızla birlikte bir Roman konferansı düzenliyoruz. Fransa'da Romanlar konusunda bilgi ihtiyacı olan varsa buyursun gelsin, onları da davet ediyoruz. Biz ülkemizdeki bütün farklı etnik unsurlarla, bütün farklı inanç unsurlarıyla, bütün farklı siyasi görüşlerle barışığız. Hiçbirimizin diğer birimizin üzerinde üstünlüğü yok. Biz böyle inanıyoruz. Bu ülkenin bütün vatandaşları eşittir. Bütün vatandaşlarının daha güzel yarınlara kavuşma hakkı vardır. Bunu inşallah hep beraber sağlayacağız.'' Bağış, AK Parti'nin büyük hizmetler yaptığını, 12 Haziran günü Türkiye'de demokratikleşmenin, zenginleşmenin, kalkınmanın, şeffaflaşmanın artık geri dönülemeyecek bir noktaya geldiğini göstereceklerini de sözlerine ekledi. Toplantıda daha sonra, bazı İlçe Danışma Kurulu üyeleri de söz alarak düşüncelerini dile getirdi.