Konuşmasına AKP hakkında açılan
kapatma davasına ve bu davanın sonuçlarının yarattığı etkiye değinerek başlayan MHP lideri Bahçeli,"Bu dava ile
Anayasa Mahkemesi'nin meşruiyeti sorgulanmış, anayasal kurumlar arasında
yetki tartışması yaşanmıştır.Bu
kavga ortamında
siyaset kurumu ve diğer kurumlar yara almıştır. Üniversitelerde kılık
kıyafet ve kapatma davasının sonuçlanması ile siyasi
tansiyon düşmüştür.
TBMM 1 Ekim'de çalışmalarına başlayacaktır.Ağır bir rejim krizine dönüşebilecek siyasi bunalım geride bırakıldı ama normalleşme sürecine dönüşülemedi. Mahkemenin gerekçeli kararlarının çok ciddi siyasi ve hukuki sonuçları olacağı da bir gerçektir.Bu nispi sukunet ortamında bu konularda gerçekci bir değerlendirme yapılması ve önümüzdeki sürece fikri bakımdan hazırlıklı olunması önem tışamaktadır."
Mahkemenin
türban düzenlemesi konusunda verdiği kararın gerekçesini hala açıklanmadığına dikkat çen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bu kararın hukuki sonuçları ve siyasi yansımaları gerekçeli kararla açıklık kazanacak.Bu
iptal kararı hukuki olmaktan ziyade siyasi bir karar olmuştur.Bu karar yetki aşımı ve yasama organının iradesini engellemiştir.Yüce
mahkemenin
Meclis'in iradesini hiçe sayarak, anayasada belirlenen çevçevenin dışına çıkıp yasama yetkisini sınırlaması kabul edilebilir bir durum değildir.
Meclis'in hukukunun korunması için yapılması gereken meşru düzenlemeleri iyi niyetle değerlendirmeye hazırız.Bu düzenlemelerde belirleyeci parti AKP'dir.Ancak Erdoğan bu konudaki çağrımızı karşılıksız bırakmıştır.Siyasetin hareket alınını etkileyecek ikinci unsur kapatma davasının sonuçları olacaktır.Mahkeme, AKP'nin laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğuna hükmetmiş ancak parti kapatılmamıştır.MHP, anayasal yargı sürecinde AKP'nin kapatılmaması ile sonuçlandırmasından memnuniyet duymuştur.AKP'nin kapatılmaması bizim
koalisyon dönemimizde yaptığımız anayasa değişikliği ile mümkün olmuştur.AKP'nin şikayet ettiği bu konuda 6 yıldır hiçbir adım atmamış olmamasını Türk milletinin takdirine bırakmak isterim.
Siyaset kurumunun karşısına çıkabilecek tablonun iyi anlaşılması için mahkemenin bu kararının iyi okunması zorunluluktur.AKP'ye verilen ceza basit bir ihtar cezazı değil önemli bir mahkumiyet cezadır.Mahkeminin gerekçesi hayati önem taşımaktadır.Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı sadece AKP'yi değil, siyaset kurumunu, TBMM'yi de yakından ilgilendirmektedir.
İktidardaki partinin böyle bir cezaya çarptırılması normal bir durum değildir.Odak olduğu tespit edilen bir partinin devleti yönetmesi demokratik rejimde
doğal karşılanan bir durum değildir.İktidar partisinin böyle bir durumda görevini sürdürmesi
siyasi istikrar açısından ciddi bir risktir.TBMM'nin yetkilerinin
mahkeme kararı ile sınırlandırılması kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecek toplumsal ve siyasal tıkanıklıklara yol açacaktır.
Türkiye normalleşme sürecine geçememiştir.Yeni gerginliklere müsait bir alacakaranlık duruma geçilmiştir.Herkes bu süreçten gerekli dersi çıkaracak bir bakış açısı geliştirmek zorundadır.
BAHÇELİ'NİN 9 ÖNERİSİ
Bu süreçte partisinin
önerilerini de sıralayan Bahçeli, 9 maddelik bir öneri paketi sundu. Bahçeli'nin önerileri şöyle;
1-Türkiye'de siyaset anlayışı değişmelidir. Gerginlikten beslenen hukukla sorunlu ortak değerlerle kavgalı siyaset anlayışlarının çıkmaz
sokak olduğu artık görülmelidir.
2-Türkiye cepheleşme sürecini mahkum edildi. Devletin temel nitelikleri, siyasi ve toplumsal çatışma alanı haline getirilmiştir.Bu süreç durdurulmalıdır. Toplumsal huzursukluk kaynağı olan sorunlar geniş tabanlı çözümlere kavuşturulmalıd�ır.
3-Siyasi iktidarların meşruiyet kaynağı milli iradedir. Milli irade TBMM'de temsil edilir . Hangi düşünce ile olursa olsun TBMM'nin icraatlarına yapılan müdahale gayri meşrudur ve kabul edilemez.
4-TBMM bünyesinde siyasi
diyalog kanallarının açık olmaması siyaseti tıkamaktadır. İktidar ve muhalefet arasındaki kavga Türkiye'yi bir gerginlik denklemine hapsetmitir.
5- TBMM bünyesinde siyasi partilerin üzerinde anlaşacakları müştereklerin tespiti için ortak çalışma başlatılmalı ve diyalog kanalı açılmalıdır. MHP buna
destek verecektir.
6- TBMM siyasi ve ahlaki yozlaşma ile mücadelede topluma öncelik yapmak durumundadır.TBMM itibarını yeniden kazanmak için Türk milletine örnek olmalıdır.
7-Siyasi ahlak yasası konusunda hiçbir adım atılmamıştır.Siyasi ahlak konusunda TBMM çalışmalıdır.Mal bildirimi rejiminin yeni esasları bağlanması, milletvekillerinin iş takibi yapmasına etkili
yaptırımlar getirilmesi gibi konularda çalışmalar yapılmadır.
Yolsuzluklarla topyekün mücadele için bir milli program hazırlanmalıdır.TBMM, kangren hale gelen
dokunulmazlık tartışmalarına bir son vermelidir.Bu konunun her yönünün görüleceği bir
komisyon oluşturulmalıdır.Milletvekilli dokunulmazlığının makul esaslara bağlanması parlementonun üzerinde bir şaibeyi ortadan kaldırıcaktır.
8-Yasama, yürütme ve yargının görevlerinin en rasyonel çerçevede dengelenmesi hayati önem taşımaktadır.
Yargı bağımsızlığı her türlü tartışmanın üstündedir.Meclis ile mahkeme arasındaki ilişkilerin yeniden değerlendirmeye tabii tutulması, yeni düzenleme gerekli hale gelmiştir.MHP, Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini belirleyen maddelerde değişiklikleri samimiyetle ele almaya hazırdır.
9-Terör ve şiddet kullanmayan partilerin kapatılmasına karşıyız.Siyasi partilerin sadece
seçimle tasviye edileceğini inanan MHP,
parti kapatma yerine bireysel sorumluluğu esas alan bir öneriyi tartışmaya açmıştır.Önerimiz bugünde geçerliliğini korumaktadır.MHP'nin bu önerisi ciddi bir şekilde ele alınmamıştır.AKP yöneticileri bunun '
Başbakanı
hedef aldığını' söylemişlerdir."
AB SÜRECİ ÇIKMAZ SOKAK
AB sürecinde hazırlanan 3.
Ulusal Program konusunda bir bilgi sahibi olmadıklarını belirten Bahçeli, AKP'nin AB sürecinde teslimiyetçi tutum izlediğini, AB'nin de Türkiye'nintam üyeliği konusunda isteksiz olduğuna dikkat çekti.AB sürecini çıkmaz sokak olarak değerlendiren Bahçeli,"Türkiye'nin bugünkü şartlarda öncelikli ihtiyacı AB değil, demokratik rejimin korunması ve siyasi ahlaktır.AKP
sanal AB gündemi ile Türkiye'yi oyalamayı bırakıp Türk milletinin sıkıntılarına çare bulmasıdır."diye konuştu.
DİŞLİ HAKKINDAKİ İDDİALAR
Gazetecilerin sorularını da
yanıtlayan Bahçeli, "AKP Genel Başkan Yardımcısı
Şaban Dişli'nin iş takibi yaptığı" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine,"Saydığım 9 maddenin 3 maddesi bu konu ile igilidir. Bu konudaki görüşlerimiz çok nettir. AKP bir inceleme yapacağını söyledi. Yaptıkları incelemede Dişli'nin yolsuzluğa karışmadığı kanaatine varırlarsa o zaman mühalefet olarak üzerinde durduğumuz sorunlar derinleşerek devam eder. Yolsuzluk konusunda gereğinin önce Dişli sonra Başbakan Erdoğan'ın yapması lazım."
ERKEN SEÇİM
Bahçeli '
erken seçime' ilişkin bir soruya ise, "Gerekli tedbirler alınmaz,
demokrasi işler hale getirilmezse millete
müracat en akılcı yoldur" diye yanıt verdi.
ERBAKAN AFFI
Bahçeli,
Erbakan'ın cezasının affedilmesine ilişkin ise şunları söyledi;"Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmış olması, Türk siyasetinde önemli görevlerde bulunmuş bir ismin sağlık sorunları nedeniyle affedilmesi bize göre erdemli bir davranıştır."
GÜL'ÜN CUMHURBAŞKANLIĞI
Bir gazetecinin, "
Abdullah Gül Türkiye'nin
cumhurbaşkanı olabildi mi?" sorusu üzerine Bahçeli,"Türkiye'nin cumhurbaşkanı olabildi mi sorusuna verilebilecek
cevap henüz erkendir. Hareketli olduğu görülüyor. Başbakan gibi Cumhurbaşkanımızda seyahati seviyor."
DTP İLE ORTAK HAREKET
"Yerel seçimlerde AKP'ye karşı ortak zeminde çalışılması yönünde projeden bahsediliyor.Bu konuya DTP'de dahil midir?" şeklindeki soruya Bahçeli,"Böyle bir soru MHP zaittir"diye yanıt verdi.
DHA