Bahçeli’nin; ‘Hesaplaşma olmadan helalleşmem’ sözünü değerlendiren
Şahin;
“Ne söylediğiniz değil ne anlaşıldığıdır önemli olan. Hesaplaşma olmadan helalleşmem dedi
Devlet Bahçeli. Genel Başkanımız, Başbakanımız tam barış ışığını açmış iken, davalık olan kişileri, konuları fiilen çekme kararı vermiş iken Bahçeli’nin kendine göre bir yerde duruyor olması kendilerine aittir. En büyük
hakem yüce millettir. Takdir milletindir.”
“
Misak-ı Milli sınırları içerisinde bir kum tanesini almaya yönelik söze tahammülümüz yok!”
“Sorun ne
kalkınma ne de kimlik sorunudur. Sorun akılların kiraya verilmişliğin sorunudur. Yanlış bir niyet vardır.
Vatanın varlığını birliğini bölme sorunudur. Bizim içinse sorun bütünlüktür. Birliği bölmeye yönelik talep
Türkiye’de karşılık bulmaz. Bu
hesap Edirne’den de
Hakkari’den de
döner. Misak-ı Milli sınırları içerisinden bir kum tanesini almaya yönelik söze tahammülümüz olamaz. Çünkü Anıtkabir’de Misak-ı Milli kulesinde duvarda yazılar vardır. Ezberleyenlerden biriyimdir ben. Yıl 1920 orada der ki; ‘Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz. Yıl 1923 Düstur-u halasımız olan Misak-ı Milliyi safayi tarihe yazan milletin
demir elidir.
Gazi Mustafa Kemal söylemiştir bu iki sözü de. Herkes aklını başına alsın. Misak-ı Milli milletin demir eli ile yazılmış bir gerçektir.”
“ Anayasının ilk 3 maddesi bizim için paydadır!”
Bahçeli’nin ‘Anayasanın ilk 3 maddesi hakkındaki teminatı verebiliyor musunuz?’ sorusu üzerine Şahin;
“Konunun özü itibari ile teminatı vardır. Biz
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız bu olabilir mi? Bazı şeylerin konuşulması mümkün değildir. 73 milyon insanın kabul ettiği kadronun muhatap olduğu sorulara bakın. Tartışma konusu olamaz bu. Paydadır bizim için bu durum. Türkiye’de
yarış Türkiye’ye
hizmet projeleri üzerinden olur.” dedi.
“Irkçılık hariç milliyetçiliğin her değeri bizde vardır!”
Şahin: “
AK Parti Anayasayı değiştirecek, Türklük kavramını yitireceğiz” sözleri
seçim meydanlarında konuşuldu mu,
halk itibar etti mi? sorusunu şöyle değerlendirdi:
“Seçim bitti, seçim sonucunu kabullenemeyenler tekrar ortaya çıkacaktır elbette. Dar alanlarda söylenmiş şeyler bunlar, seçim meydanlarında duymadık böyle şeyler. Kim ne kadar Türkse biz o kadar Türküz, artı 5’i de vardır.
Milliyetçilik anlamında Türküz biz. I
ırkçılık hariç milliyetçiliğin her değeri bizde vardır. Kominizim hariç her şekilde halkçıyız. Biz halkın içindeyiz. Özürlüsü, çiftçisi, üreticisi, işçisi ile insanların yanında olan kim? Köylüyü efendi yapan kim? 35 bin köyü
kent yapma mücadelesinde olan kim? Halkçılığın başka tarifi nedir göstersinler. Türkiye Cumhuriyeti bizim kızıl elmamızdır. Yaşatmamız gereken en büyük değerdir. Bölücülüğünü ilan edenler hariç bütün partililer AK Parti gibi vatanını sever. Tek dil, tek
bayrak, tek vatan, herkes hemfikirdir. Milli değerlerin savunucusuyuz biz. Biz Türk gençliğinin korunması konusunda oldukça duyarlıyız ve bunun mücadelesi içerisindeyiz. Bu memlekette her hizmet yapılmışken, hala çırpınış içine girenlerin iyi niyetinden şüphe ederiz.”
“ AK Parti ezber bozarcasına
Kürt kökenli vatandaşlarımızın hakkını verdi!”
“Kürt kökenli halk hakkımızı istiyoruz dedi ve aldılar. Ne hakkı kaldı merak ediyorum? Türkiye’nin her yanında yaşıyor Kürt kökenli vatandaşlarımız. Mesele saçma sapan bir talep olarak ortaya çıkıyor. Irkçılık temelinden hareketle bir yere varmamız mümkün değil. Yerel kültürünü sevsin, dilini konuşsun, ayıp,
yasak değil. Ezber bozarcasına AK Parti haklarını verdi onlara. Anadili konuşmada bir sıkıntı yok. Cezaevlerinde yasak vardı artık konuşuyorlar. TV kurabilirler, kuramasalar da devlet
yardım etti onlara.
Kürt sorunu kalmadı. Son on yılda, doğunun eksiği var fazlası yok.”
“
Ordu-
Giresun havaalanı için kazma vuracak
firma belli!”
“ Ordu-Giresun Havaalanı projesi bir
seçim vaadi değildir. 1990’lı yıllara kadar hikayesi uzanır. Halkın ve valinin ortak kararı ile ortaya çıkmıştır. İki ilin ortak talebidir.
Yatırım programına alınmıştı. Yeterli kaynağın bulunamayışı gerekçesi ile yatırım programından çıkartılmıştı. Ak Parti yöneticisi ve Ordu
Milletvekili olduğum için geçmişten kalan yarım işleri tamamlamak için çaba gösterdik. Yeni projeleri hayata geçirmek için büyük aşamalar kaydetti hükümetimiz. Kayıtlardan çıkarılan nelerdir, onlarada bir atıf yaptık ortaya çıkardık ve ORGİ’de göründü. Bende oranın insanı olarak, benim de hafızamdaydı. Neticede 2008-2009 ve 2010’da yeniden ihtiyaçtır noktasında sonuçlandırmak için geyret sarfettik.
Proje yeniden düzenlenip, 2011’de
ihale süreci başladı. Önümüzdeki ay temeli atılacak. Dün itibari ile
Ulaştırma Bakanlığın’da mütteahit firma belirlendi. Resmi prosedürleri bitti. Kazma vuracak olan belli. Bu firmaya
itiraz edilmediği sürece yer teslimi ve
sözleşme yapılır. Tırpandan önce temelini atacağız demiştik. 20 Temmuz da tırpan başlar sahil kesiminde, biz biraz erkene çekip 15 Temmuz da temelini atacağız muhtemelen.”
“At binenin, kılıç kuşananındır kardeşim!”
“Biz iktidara geldiğimizde 36 havaalanı vardı, 26’sı çalışıyordu. Temelleri yarımdı. 46 havaalanı kullanılıyor bugün. Bulunduğu noktadan bir havaalanına yetişecek herkes. Biz milletimizi
otobüs fiyatına havada uçurur hale geldik. At binenin kılıç kuşananındır kardeşim. Hakkari Yüksekova’daki havaalanı da 2014’te açılacak. Herkes görecek.”