Amcasının oğlu olduğu ifade edilen Selahattin Çelik'in, babasının anne tarafından üvey amcasının oğlu olduğunu söyleyen Çelik, "Adı geçeni çocukluk yıllarından beri görmedim, sesini bile duymadım" dedi.
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, DTP
Milletvekili Fatma Kurtulan'ın, bazı
AK Partili milletvekilleri ve
bakanların akrabalarının da
PKK üyesi olduğu yönündeki açıklamaları ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Kurtulan'ın söz konusu açıklamalarının AK Partiyi, Doğu ve Güney
doğulu milletvekillerini töhmet ve itham altında bıraktığını vurgulayan Çelik, "Haber ve yorumlarda adı geçen ve benim amcamın oğlu olduğu ifade edilen Selahattin Çelik, babamın anne tarafından üvey amcasının oğludur. Adı geçeni çocukluk yıllarından beri görmedim, sesini bile duymadım" dedi.
"Suçlu veya yanlış kişi sizin oğlunuz, öz kardeşiniz bile olabilir" diyen Çelik, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Mühim olan sizin onunla aynı safta yer alıp almadığınızdır. Akrabanın
sözlük anlamı, yakın demektir. Fikir ve
siyaset dünyasında kan, soy-sop yakınlığı değil, zihniyet yakınlığı insanları biraraya getirir, yakınlaştırır. Hukukun en temel prensiplerinden biri suçların şahsiliği prensibidir."
Meslek hayatındaki tavrının, duruşunun, yazdıkları ve konuştuklarının hepsinin ortada olduğunu kaydeden Çelik, "Bütün bu süreçte beni milletime karşı utandıracak iğnenin ucu kadar bile leke olmamasıdan dolayı hep şükrettim. 9 yıldan beri milletvekili ve bakan olarak da halkımın huzurundayım. Başım dik, alnım açıktır" diye konuştu.
Çelik, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Doğu ve
Güneydoğu AK Partili bazı milletvekillerinin PKK
terör örgütü yandaşı olan bir yakını var mı yok mu? Bunu bilmiyorum. Ama olsa bile bu hiçbir milletvekili arkadaşım için bir nakise değildir. Her birisi yöresinde etkili ve saygın insanlar olan milletvekillerimizin tek devlet, tek millet, tek
bayrak, tek vatan idealini benimseyerek AK Parti saflarında siyaset yapmaları onların zaten duruşunu net olarak ortaya koymaktadır.
Adı geçen milletvekilinin kendi durumunu izah ederken partimizi ve doğulu milletvekillerimizi töhmet ve zan altında bırakan ifadelerinin bu açıklamalar ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir."
CİHAN