Bölgenin genç bir nüfusa sahip olduğunun altını çizen Çelik şöyle konuştu: “Gençliğe dönük her hareket, her adım son derece önemlidir. Orada uyuşturucu kullanma yaşının 8’lere kadar indiğini gördüm. Bu vahim durum dikkate alındığında orada her alanda adım atmak gerekiyor. Gerek okuma salonları gerek dershanelerin gerekse özel okulların gençliğe sahip çıkmak için önemli hizmetler yaptıklarını bizzat ben müşahede ediyorum.”

Zaman'da yer alan habere göre; Dershanelerle ilgili yapılması planlanan düzenlemeyi değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kurumları MEB mevzuatı dışına çıkarılmasına yönelik çalışma yürüttüğünü söyledi. “Bakanlık bunun için bir çalışma yapıyor. Fakat sınavların olduğu süreçte, sınav olunan sistemde dershane ihtiyacı devam eder.” diyen Çelik, art niyetli bazı kesimlerin milletin arasına nifak sokma girişimlerine dikkat çekti: “Dershaneler vesilesiyle bu konuda yoğun hizmet sunan, eğitim öğretim alanında olan kesimlerle aranın açılması için bazı gayretler var. Bunlara fırsat vermemek gerekiyor.”

Faruk Çelik, dershanelerin, eğitim sisteminin yetersizliğinden ve sıkıntısından dolayı ortaya çıktığını hatırlattı. Güneydoğu’da gerek okuma salonları, gerek dershanelerin gerekse özel okulların önemli ölçüde gençliğe sahip çıkılması çerçevesinde önemli hizmetler yaptıklarını bizzat  müşahede ettiğini belirtti. Şunları söyledi: “Bir tarafta okul bir tarafta ise dershanelere ihtiyaç duyulması eğitim sisteminin sıkıntısından kaynaklanıyor. Yani okul varsa niye dershaneye ihtiyaç duyuluyor? Bu problemin ortadan kalkması gerekiyor. Eğitim müfredatının güçlendirilmesiyle ilgili Milli Eğitim Bakanı’nın yoğun bir gayreti var. Yazılı sınavların ağırlık kazandığı, güçlendiği bir eğitim sistemine geçiliyor. Böylece vatandaşın cebinden ek bir maliyet daha oluşmaması adına bir yaklaşım var. Ama sınavlar devam ettikçe bu ihtiyaç yine devam edebilir. Bu denge iyi kurulmalı.”

Faruk Çelik, uzun yıllar terörün kol gezdiği Güneydoğu’da gençliğe sahip çıkılmasının önemini ise şöyle anlattı: “Güneydoğu’da o kadar yaygın ve yoğun bir genç nüfus var ki, gençliğe dönük her hareket, her adım son derece önemlidir. Biri değil gençliğe dönük her adım önemlidir. Orada uyuşturucu kullanma yaşının 8’lere kadar indiğini ben bizzat müşahede ettim. 8-9 yaşlarına kadar indirilen uyuşturucu yaşı dikkate alındığı zaman orada her alanda adım atmak gerekiyor. Yalnız dershanenin şu başarısı var demek yeterli değil. Okuma salonları var. Sivil toplum kuruluşları var, onların açtığı uyuşturucu ile mücadele dernekleri var. Siviliyle kamusuyla kötü alışkanlıklara topyekûn bir seferberliğin başlatılması gerekiyor.”