Oktay Ekşi,
Antalya Kültür Merkezi'nde Büyükşehir Belediyesince düzenlenen ''Halkın Gündemi'' söyleşisinin konuğu oldu.
Hürriyet Gazetesi'nin başyazarlığını yaptığı dönemde son derece özgür gazetecilik yaptığını anlatan Ekşi, ''Hürriyet'te başyazar olarak onur ve mutluluk duyarak çalıştım. Özgürce yazdım. Özgürlüğün gerektirdiği bedeli de ödedim. Artık sadece
Başbakan Erdoğan'ın değil yakınlarının de eleştirilmesinin çok ciddi bedellerinin olduğu bir
Türkiye'de yaşıyoruz'' diye konuştu.
Birçok olumsuzluklara rağmen
AK Parti iktidarında ekonomide düzelmeler yaşandığını, Recep Tayyip Erdoğan'ın da son derece çalışkan ve enerjik şekilde ülkeyi yönettiğini kaydeden Ekşi, ancak laik cumhuriyetle ilgili kaygılar ve
baskı ortamı oluştuğunu ileri sürdü.
Türkiye'de yargının saldırı altında olduğunu, ortam ve
telefon dinlemeleriyle korku toplumu yaratıldığını iddia eden Ekşi, Başbakan Erdoğan ve çevresindeki bazı kişilerin dışında hiçbir vatandaşın hukuki güvencesinin bulunmadığını iddia etti. Ekşi, şunları söyledi:
''Bugünkü siyasi iktidar, kitlesel açıdan mekan üretme konusunda veya Türkiye'deki
ulaşım sistemi ile ilgili attığı adımlar açısından başarılı olduğunu düşündüğüm şeyler yapmıştır. Hakkı sahibine vermek için bunları ifade etmek isterim ama kitleye dönük bir değerlendirme yapmamız gerekirse o zaman bu kadroların ülkenin geleceği açısından hem yeterli olmadığını, hem de garanti içermediğini görürüz. Benim gibi saflar, Adalet ve Kalkınma Partisi kurulurken, bu kadroların laik cumhuriyetle kavgadan vazgeçtiklerini düşündü. Keşke o tarihte benim gibi düşünenler aldanmasaydı... Bugün artık iktidar eliyle korku toplumu yaratıldı. Türkiye'deki 40 hukuk fakültesinin hiçbir
öğretim üyesi bir araya gelip, yargıya yönelik saldırılara karşı tepki veremiyor.
Gazeteciler, aydınlar aylarca
tutuklu kalıyor.
Tuncay Özkan, Mustafa
Balbay, Prof. Dr. Mehmet
Haberal ve Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun parlamentoya girmeleri en derin şekilde gönlümden geçiyor. Yaşadıkları zulme karşı çıkmalıyız. Onları
demir parmaklıklar ardında bırakmaya hiçbir
demokrasi aşığı müsaade etmemelidir. İlk işimiz bence Türkiye Cumhuriyetini tekrar eski sağlam, gerçekçi, çağdaş demokrasiye saygılı, hukuk devletini benimsemiş, özgürlükçü değerler üzerine oturtmaktır. Bunun da tarihi
12 Haziran 2011'dir.''
Ekşi'nin AK Parti iktidarının sağladığı
ekonomik kalkınmaya yönelik sözleri salonda bazı izleyicilerinin tepkisine ve eleştirilerine neden oldu. Ekşi, sorular üzerine, iktisatçı olmadığını, gözlemleri ve aldığı bilgiye dayanarak konuştuğunu söyledi.
Bazı izleyiciler Ekşi'ye tepki göstererek salondan ayrılırken, Ekşi bu sırada diğer izleyicilerin sorularını yanıtladı.