Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Küçükçekmece Belediyesi tarafından Halkalı'da inşa edilen gösteri merkezi Arenamega'nın resmi açılışında konuştu. Erdoğan, eserlere Türkçe isim verilmesi gerektiğini söylediği konuşmasında Gezi olaylarını eleştirdi. "Yaşam tarzlarına saygı" mesajı verdi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
TÜRKÇE HASSASİYETİNİ KAYBETTİK
Açılışını yaptığımız kamu ya da özel sektör yatırımlarında maalesef her şey birbirine karıştığı için zorlanıyoruz. Türkçe hassasiyetini kaybettik. Burada böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Bizim son derece zengin bir dilimiz olmasına rağmen niçin?
Eserlerimize isim koyarken yokluğunu ve yoksulluğunu hissetmeyeceğimiz bir tarihimiz var. Kültür diyoruz o da Türkçe değil. Hadi onu da Türkçeleşmiş kabul ediyoruz. İthal kelimelerle Türkçemiz mahvedildi.
Kültür ve Turizm Bakanı’na da hatırlatıyoruz gereğini yapmamız lazım.
ARENAMEGA YERİNE BAŞKA BİR İSİM DÜŞÜNÜN
Bir büyük esere isim koyarken başka dillere ihtiyaç duymadan kendi dilimizi yansıtacak bir anlayışı sürdürmemiz lazım. Bugün açılışını yaptığımız eserine ismiyle müsamma olsun Arenamega yerine daha bizden bir isim düşünülmesini de sizlerin takdirine sunuyorum.
Yarın Marmaray'ın test sürüşünü yapacağız. Ve inşallah 29 Ekim'de açacağız ve Pekin'i Londra'ya bağlayacağız.
Yüksek hızlı tren hattını İstanbul'a uzatacağız.
Nisan ayından beri Cumhuriyet tarihimizin en parlak dönemlerini yaşıyoruz. Ekonomide, yatırımlarda olsun çok büyük eserler kazandırıyoruz.
Dünyanın birçok ülkesi ekonomide daralırken ya da çok cüzi büyümeler kaydederken yüzde 2.2 büyüme oranıyla çok farklı yerde duyduk.
Mayıs ayı çok parlak bir ay oldu. En önemli adım da Türkiye'nin değil, dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesinin yap işlet devret sistemiyle ihalesini yaptık. 30 milyar avro kira alacağız. Türkiye böylece en önemli atılımını da gerçekleştirmiş oldu.
Nükleer ihalesini gerçekleştirdik.
IMF borcunu sıfırladık. Bizden önceki iktidar borçlandı, biz ödedik.
Yine Mayıs ayı içinde üçüncü köprünün de temellerini attık. Yine yap işret devret anlayışıyla temeli attık. Dört gidiş, dört geliş, raylı sistem yapılıyor. Ve 2015'te burayı bitireceğiz.
Marmaray'ın içinde iki katlı tüp geçit. Otomobille denizin altından geçilmiş olacak. Bu da 2015'te açılacak.
Bütün bunları yaparken parlamentomuz da gece gündüz çalıştı. Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız dedik.
"HERKES 'BATTIK, GİDİYORUZ' DERKEN..."
Son aylar içinde Meclisimiz gerçekten büyük fedakarlıklarla çalıştı. Herkes battık gidiyoruz derken Temmuz'da ihracatımız yüzde 17 arttı.
Yatırımlarımıza, hizmetlerimize, reformalarımıza devam ediyoruz. Sanal gündemlere takılmadan ilerliyoruz.
Türkiye üst üste böyle başarılar elde ederken en kronik sorunlarını çözüm yoluna koyarken içeride ve dışarıda hasımlar boş durmuyor.
Türkiye 2002 yılında başlattığı bu yürüyüşünü hız kesmeden sürdürüyor. Buna kimse mani olamaz. Bundan 10 yıl önce bir anayasa kitapçığı fırlatıldığı için tarihin en büyük krizlerinden birini yaşamış, milletimiz çok ağır faturalar ödemiştir.
Şu anda ekonomisiyle küresel ölçekte bir ülke var. Dış politikasıyla mazlumların yanında duran bir ülke var. Geleceğe çok daha güvenle bakan bir ülke var.
"HER TÜRLÜ SENARYO İÇİN ÇALIŞIYORLAR"
Sizlere bir sır söyleyeyim mi? Bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve büyük Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak için her türlü senaryoyu uygulamak için çalışıyorlar. Tuzağa düşmemiz için gayret gösteriyorlar. Bütün bu tuzakları hep birlikte alt üst edeceğiz.
3 kasım seçimlerine girerken söz de karar da milletin dedik. Türkiye'de artık buradan geriye gidiş yok. Türkiye'nin istikametini milli irade belirler. Türkiye'nin rotasını sadece ve sadece millet çizer. Ne medya, ne sosyal medya, ne sermaye ne de terörize eden sokaklar değil, millet ve sandık belirler.
Şiddete başvurmuyor diye, polise taş atmıyor diye kimse milleti yok saymasın. Kirli mektupların altına imza atmıyor diye kimse bu milleti yok saymasın.
Bu millet aklı selimle hareket etmiştir. Bu millet mektubunu, mesajını sandıkta vermiştir.
"BİRİLERİ BİZİ MISIR YAPMAK İSTİYORSA..."
Millet bize git derse boynumuz kıldan incedir. Millet bize kal derse de bu emaneti namus bilir son nefesimize kadar koruruz.
Birileri bizi Mısır yapmak istiyorsa asla. Şu anda Mısır'da gasp edilmiş bir millet hakkı var. Buna saygı duyulabilir mi? Birileri buna saygı duyuyorsa, demokrasiye inanmış bir Tayyip Erdoğan olarak benim buna saygı duymam mümkün değil. Türkiye askeri darbelerden çok çekti. Başka kardeşlerimiz bu bedeli ödemesin.
"YAŞAM TARZLARINA SAYGI DUYACAĞIZ"
Birbirimizin hukukuna, yaşam tarzlarına, tercihlerine saygı duyacağız. Ben sizleri paranız, pulunuz, mevkiniz için değil Allah için seviyorum.
Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik derken bu anlayışla hareket ediyoruz.
Bütün dillerimizle, inançlarımızla tek bir ülkeyiz. Yaşam tarzlarına saygı duyacağız, hoşgörü göstereceğiz. Türkiye emin adımlarla geleceğe yöneliyor. Çok güzel günler bizi bekliyor. 76 milyon bundan çok daha iyisini hak ediyor.