Başbakan Erdoğan, Konya'nın Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasına ''Aşk ve merhametin kılavuzu Mevlana'nın yurdundan, Şems'in şehrinden bütün Türkiye'ye bütün yeryüzüne sevgi ve muhabbetle selam olsun'' sözleriyle başladı. Hükümet icraatlarını anlatan ve pazar günü yapılacak genel seçimlere değinen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:''22 Temmuz... Denizin sonu göründü. 22 Temmuz akşamı tek başına iktidar mı diyorsun Sayın Baykal? Tek başına iktidar mı diyorsun Sayın Bahçeli? Gelin üçümüz de bir karar verelim, milletin önü tıkanmasın. Diğerlerini zaten bırak. Bu üçlüden kim tek başına iktidar olamazsa çekilmeye evet diyebiliyor mu? Ben buna varım. Sayın Baykal sen de çekilmeye evet diyor musun? Sayın Bahçeli sen de çekilmeye evet diyor musun? Buyrun. Diyemezler, niye? Çünkü onlar yeni bir kızıl elma oluşturabilir miyiz? Onun gayretindeler. Oyun başka, tezgah başka, dert başka. Acaba AK partinin 400 milletvekili çıkarabilmesini nasıl engelleriz, bunun hesabını yapıyorlar. Onun için de CHP'li bir milletvekili çıkmış diyor ki CHP eşittir MHP. Niye diyor bunu? Yani eğer CHP'ye oyunu vermezsen MHP'ye ver diyor. CHP'ye yakınlığıyla tanın bir gazete var biliyorsunuz. Adından da anlıyorsunuz zaten ya. Üzerine şöyle siyah bir bant çeker. Sıkılmadan, basın etiğine uymadan. Bunun dışında kendileri kiralık zihinlere sahiptir ve o anlayışla şunu söylüyorlar; (üç tane oyunuz varsa iki tanesini CHP'ye bir tanesini MHP'ye verin) diyorlar. Hatta bir tanesi daha da ileri gidiyor. (Size daha önce MHP'liler kurşun sıkmıştı, bunu nasıl söylüyorsun?) denildiğinde verdiği cevap enteresan; (Evet bana kurşun sıktılar, ama Türkiye'nin geleceği için bunu söylemeye yazmaya mecburum) diyor. Akıl hocasıymış bu. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Bu ayrımcılık değil de nedir? Bu ülkeye fitne fesat sokmak değildir de nedir? Bu ülkeye kin ve nefret tohumu ekmek değildir de nedir? Bunların barışla alakası yok. Bunların kardeşlikle alakası yok. Bunların Türk milletinin birlik ve beraberliğiyle alakası yok. Yaşın nereye gelmiş dayanmış. Bu ülkenin evladı olarak, ayrılık tohumu ekmek için neyle uğraşıyorsun. Gideceksin, er veya geç gideceksin.'' Bu kişilerin Türkiye'nin geleceği için hayatları boyunca bir şeyler söylemediğini ve yapmadığını savunan Erdoğan, ''hayatlarının son demlerinde bu insanların Türkiye için bir şeyler yapmaları gerektiği'' görüşünü dile getirdi. AK Parti'nin ''Türkiye'nin istiklali ve istikbali için yola çıktığını'' söyleyen Erdoğan, siyasetteki amaçlarının ''Türkiye'ye hizmet etmek'' olduğunu vurguladı. Erdoğan, ''Bak Sayın Baykal, eğer tek başına iktidar olamazsan çekil, istifa et. Sayın Bahçeli, olamıyorsan çekil, istifa et. Olamıyorsam ben çekileceğim. Sen de çekil'' dedi. Siyasi rekabet hakareti gerektirmez AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Siyaset meydanındaki rekabet, hakaret etme hakkını vermez. Siyaset, yalan söyleme sanatı değildir. Siyaset, milletine yağlı urgan atmak değildir'' dedi. Erdoğan, Konya'nın Hükümet Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde, 22 Temmuz seçimleri kapsamında 48. mitingini Konya'da gerçekleştirdiğini söyledi. 22 Temmuz seçimleri için yoğun bir şekilde hazırlandıklarını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin kalp ritminin bozulmaması ve demokratik istikrarın kesintiye uğramaması için pazar gecesi muhteşem bir demokrasi şölenine hazırlandıklarını ifade etti. 22 Temmuz'da Türkiye'nin yeniden gücünü toplayacağını ve daha çok aydınlık için 22 Temmuzun bir dönüm noktası olacağını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin çizgisinden ve istikametinden ayrılmaması için seçmenlerin verdiği mesajı çok iyi aldıklarını dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:''Emanetiniz, emanetimizdir. Hukukunuz, hukukumuzdur. Türkiye'nin vicdanını karartanlara, fitne ve fesat tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Emanetinizi hakkaniyetle temsil edeceğimize söz veriyoruz. Bizi bölemeyecekler, bizi ayıramayacaklar. Birinci iktidarımızda Türkiye'yi bir kabustan, bir korku tünelinden çıkardık, kalkınma yoluna soktuk. 2001 krizinden sonra yani 'kızıl elma koalisyonu' iktidardayken 2 milyon gencimiz green kart almak için yurt dışına başvuruda bulunmuştu. Güven duygusu yerlerde sürünüyordu. Biz iktidara geldik güven ve istikrarı sağladık. İkinci iktidarımızda milletimiz için bütün özlemlerini kesintisiz gerçekleştireceğiz. Türkiye'yi hak ettiği adalet ve kalkınma düzenine taşıyacağız. Biz Türkiye'nin her yerinde aynı dili kullanıyoruz. Bir ilde farklı diğer ilde farklı konuşmuyoruz. Provokatörlerin diline tenezzül etmiyoruz. Oy toplamak için kalplere nifak tohumları ekenlere zerre kadar prim vermiyoruz. Kardeşlik iklimini bozmak isteyenlere cevap bile vermeye tenezzül etmiyoruz. AK Partiye vurarak Türkiye'yi zaafa düşürmek isteyenler hak ettikleri cevabı benim vatandaşımdan pazar günü alacaklar. Türkiye, kimi nerede görmek istiyorsa o orada olacak. Cumhurbaşkanını siz belirleyeceksiniz. Başbakanı siz belirleyeceksiniz. Milletvekillerini siz belirleyeceksiniz. Müfteriler değil, provokatörler değil, adaleti gözetenler ve sözüne sadık olanlar kazanacak. Sadece siz kazanacaksınız. Sizin aranızda nifak yeşermez. Siz ayrılıkta azap olduğunu iyi bilirsiniz. Sizin kalpleriniz yanlışlarla ittifak etmez. Siyaset meydanındaki rekabet, hakaret etme hakkını vermez. Siyaset, yalan söyleme sanatı değildir. Siyaset, milletine yağlı urgan atmak değildir.'' AK partiye göre siyasetin hakkaniyet olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, siyasetin milletin haklarını gözetmesi gerektiğini söyledi. Siyasetin millet ile eş anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, millete hizmet için yola çıktıklarını ifade etti. İmar Bankası'nın TMSF'ye devredilmesine de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:''Ben 1 YTL'ye mazot vereceğim' diyor. Sen 1 YTL'ye mazotu bırak da Türkiye'den kaçmış gitmiş olan babanın 9 katrilyon borcunu öde. Baban niye kaçtı? Kardeşin niye kaçtı? Hani dürüsttünüz. Dürüst bir aileydiniz. İmarzedelere 9 katrilyonu bu hükümet ödedi. Bu devlet ödedi. Şimdi de gitmiş Güney Kıbrıs Rum Kesiminde bir sanal şirket kurmuş beyefendi. Çok milliyetçidir ya. Orada şirketi kurmuş oradan da Türkiye Cumhuriyeti devletini uluslararası tahkime veriyor. Kendine göre de hayaller kuruyor. 'Ben buradan 40-50 milyar dolar alırım' diyor. Bakın şunu bilin, bu can bu tende oldukça ve bu kardeşiniz de bu ülkede Başbakan oldukça açık net söylüyorum uluslararası tahkimden gelecek olan bir kararda kusura bakma avucunu yalarsın, bir Allah kuruş alamazsın. İsteyen istediğini yazsın alamaz. O zaman bana hangi sıfatı takarlarsa taksınlar. Niye? Senin ne olduğunu çok iyi biliyorum da onun için. Alamazsın. DSP, MHP, ANAP hükümeti döneminde 22 banka fona devredildi. Bunun parası halkın cebinden çıktı. Sayın Bahçeli sen dürüstsün de bu hortumlanan bankalara nasıl sessiz kaldın. Sayın Bahçeli seçimi kaybedince bırakıp gitmedi mi? İlk bırakıp giden o değil miydi? 9 ay sonra niye geldin? Demek ki bazen hani sahnelerde olur ya sanatçı programını bitirir ayrılıp giderken hemen başlar seyirciler bir daha bir daha. Her halde bu yüksek tezahürata dayanamayarak tekrar başlamak durumunda kaldı. Bunlar milliyetçiyiz diyor. Ne milliyetçisi bunlar? Bunlar olsa olsa salon milliyetçisi olur.'' -MAZOT KARNESİ- Konuşmasında, muhalefet partilerinin, AK Parti'nin vatandaşlara seçimler öncesinde altın ve kömür dağıttığına ilişkin suçlamalarına da değinen Erdoğan, ''Biz halkımızın milli iradesini altınla değişecek kadar alçalmadık, ama sende böyle bir seviye kaybı olabilir, o ayrı mesele. Eğer onu ispat edemezsen namertsin, müfterisin'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan konuşması sırasında alanda bulunan vatandaşlara CHP'nin bugün bazı gazetelerde yayınlanan ''Yalanını al git'' başlıklı ilanını gösterdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a seslenerek ''dürüst'' olmasını isteyen Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal'a TOKİ'nin yaptığı daireleri görmesini tavsiye etti. Başbakan Erdoğan mitingte ayrıca Deniz Baykal'ın bakan olduğu dönemde vatandaşlara dağıtılan mazot karnesini gösterdi. Bunun üzerine alanda bulunan vatandaşlar ''Şerefsiz Baykal'' diye slogan attı. Başbakan Erdoğan da bunun üzerine vatandaşları susturdu. Böyle şeylerin AK partililere yakışmadığını belirten Erdoğan, vatandaşlardan demokrasi dersini pazar günü sandıkta vermelerini istedi. Başbakan Erdoğan, 1946 tarihli ekmek karnesini ve eski tarihli bir nüfus cüzdanını gösterdi. Erdoğan, nüfus cüzdanında ''gaz verildi'' ibaresinin bulunduğunu da söyledi. Vatandaşlara 1950-1954 yıllarına ait seçmen kartını da gösteren Erdoğan, seçmen kartının içinde seçimlere Demokrat Partinin de girmesine rağmen CHP'ye oy verilmesi yönünde bir not olduğunu da ifade etti. CHP'nin anlayışının bu olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Bunlar il başkanlarını vali diye atadılar. Bunların demokrasi anlayışı bu. Atatürk senin gibi birisinin partinin başına geleceğini bilseydi bu partiyi kurmazdı'' dedi. Vatandaşlara, İnönü döneminde tedavülde bulunan üzerinde İnönü fotoğrafı yer alan kağıt parayı da gösteren Erdoğan, CHP'nin Türk Lirası üzerinden Atatürk'ün resmini çıkartarak İsmet İnönü'nün resmini koyduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, posta pullarından da Atatürk'ün fotoğraflarının çıkartılıp İsmet İnönü'nün fotoğraflarının konulduğunu dile getirdi. AA