Türkiye çok zor günlerden geçmektedir. Geleceğimiz Başbakan Erdoğan’ın boş kafasındaki boş hayallerle çarpıtılmaktadır. Erdoğan orkide bahçelerinde çiçeklere isim babalığı yaparken, halkımız burada güçlüklerle boğuşmuştur. Şov yapan iktidar ayakkabı kutularında para showroomu açmıştır. Sın 11 yılda dua ve beddua, temizlik ve kirlilik birbirine karışmıştır.

Başbakan ve yandaşlarına oldukça ucuz ve konforlu olan hayat şartları birçok insanımıza zalimdir. Vergi artışları vatandaşlarımızı kahretmektedir. Ekonomik yıkım her aileye nüfuz etmektedir. Enflasyon fren tutmamaktadır. Resmi enflasyon rakamları gerçeklerle bağdaşmamaktır. Vatandaşlarımız aş yerine tabaklarına zam koymuştur. Fasulye ve pirinç fiyatlarının önüne geçilememektedir. Türkiye fasulye kıtlığı yaşıyorsa bu yanlış tercihlerin eseridir. Yaşanan hükümet bunalımı ve sistem sisi ekstra sıkıntılar getirmektedir. Dış muslukların kesilmesi döviz gelirleri ve giderleriyle aradaki farkı daha da büyütecektir. Cari açığımız ortadadır. Ekonominin çarkı dönmüştür. 2013 yılının 11 aylık diliminde 51 milyon dolarlık cari açık gerçekleşmiştir bu sırtımızda kamburdur.

İki yakamız bir araya gelmeyecektir. Doğmamış çocukların hakkın gasp edilmektedir. Sıcak paranın yön değiştireceği görülmektedir. Yolsuzluk operasyonu başladığından bu yana Türkiye’nin ekonomik kaybı 150 milyar doları aşmıştır. Başbakan milleti ateşe attığını ne zaman görecektir. İhracat yapabilmek için ithalata mecbur olduğumuz bir gerçektir. Ekonomik iflas her tarafta acı sonuçlarını gösterecektir. Kurdaki oynamalar enflasyonu kışkırtacak ve hayat pahalılığı tavan yapacaktır. Büyümeyi olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Başbakan Erdoğan ve çevresi iş ve aş üretmekten bir haberdir. Ama konu rüşvet olunca akıllara şaşılacak bir maharet göstermektedir. Öksüzün nafakası ayakkabı kutularına saklanmıştır. Zalim iktidarın hesabını millet sandıkta görecektir.

MHP, Vatan evlatlarının hakkını bakan evlatlarına peşkeş çekenleri doğru yüce divana gönderecektir. Bu karanlık devri kapatmak için inançlı ve azimliyiz. Milli bünyemiz hasar görmektedir. Milletin ana omurgası çatlamaktadır. İktidar yolsuzluk operasyonunu örtbas etmek için yoldan sapmıştır. Millet iradesini tanımayan bir mizaçları vardır. 12 Eylül 2010 öncesinde ne demişse şimdi çiğnemiştir Başbakan. 12 Eylül referandumuna evet diyen herkesi kandırmış yüzüstü bırakmıştır. Bağımsız ülkücüyüz diyerek ortaya çıkanlar bunları gururuna yedirebilecekler mi?

Referandumda en çok darbeyi aldığımızı söyleyen zeka özürlüler şimdi nerededir? 12 Eylül’ü fırsat bilip baraj altı kalacağımızı söyleyen şeytan sütüyle beslenmişler şimdi ne yapacaklardır? Dört bir koldan bize saldıranlar şimdi sessizliğe bürünmüşlerdir. Çok şükür başarılı olamamış fitne selinde yıllar sonra da olsa boğulmaktan kurtulamamıştır.

Biz AKP yargının tarafsızlığı zedeleyecek derken onlarda havanda su dövüyordu. Biz kavgaya evet derken Başbakan kutuplaşmaya evet demiştir. Şimdi de geçmişte ki evetinden bin pişmandır. Başbakan Erdoğan Rüzgar gülü, çarkıfelek gibi dönüşünün bedelinin nasıl ödeyecektir?

Referandum süresinde birçok ilde söylediği şu sözleri nereye koyacaktır “HSYK’nın yapısını değiştiriyoruz. Hakimler, savcılar seçimleri yapacak keyfilik sonra erecektir. HSYK’nın yapısı değişiyor. İnşallah oralarda birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkıyor. HSYK’nın yapısını değiştireceğiz, HSYK milletin arka bahçesi olacak, millet için karar verecek. HSYK’nın yapısını değiştiriyor, kapalı devre sistemine son veriyoruz. “

Başbakan Erdoğan’ın HSYK’yı öven, göklere çıkaran daha birçok sözler söyleyen Erdoğan bugün HSYK’ya cepheden saldırmaktadır. Erdoğan’ın yarını kapkaradır. İman kaynağı doğruluk, küfrün sancağı yalandır. HSYK’nın yapısını değiştirmek için geceyi gündüze katmaktadır. Sayın Gül, Çankaya’ya davetle bir çıkış yolu aramaya koyulmuştur. TBMM’de uzlaşmanın olabilmesini umut ediyoruz.

Sayın Gül HSYK düzenlemesi için görüşmek istemiştir. Görüşmede AKP hükümetinin HSYK konusundaki ısrarından vazgeçmesini istedik. Hukuka saygı duyulmasını ve operasyon soruşturmasının engellenmemesini istedik. Başbakan Erdoğan’ın tavırlarından rahatsız olduğumuzu söyledik. Mahkeme kararını, savcının emrini engelleyenlere çete demeyeceğiz de kime diyeceğiz.

İktidar hukuku linç etmektedir. Savcılar yargısız infaza uğramaktadır. AKP rotayı şaşırmıştır. TBMM’de uçan tekmeleri, füze gibi uçuşan tableti milletimiz öfkeyle izlemiştir. Devlet organları birbirine girmiştir.Bu tehlikeli süreçten çıkılması için yetki ihlaline mahal vermeyecek bir konuma gelinmelidir.

İktidar sorumsuz açıklamalardan çok acil vazgeçmelidir. Bölücü terör pusuya yatmış ve en zayıf anımızı kollamaktadır. Saray darbelerine kimse heves etmemelidir. Yetki mücadelesiyle geleceğimizi tehlikeye soktuklarını görmelidirler. Hükümet HSYK düzenlemesini gözden geçirmelidir.

Ülkemiz belirsizliğe doğru kaymaktadır. Dünyanın gözü ülkemizdedir. Suriye’de yaşayan Türkmen kardeşlerimiz yardım eli beklemektedir.