AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, partisinin tüzüğünde 3 kez arka arkaya milletvekilliği yapanların 4. kez
aday olamayacağının belirtildiğine işaret ederek, ''2011
Allah ömür verirse benim son milletvekilliği adaylığımdır. Biz tüzüğü yazarken, her şeyi enine
boyuna düşünerek yazdık'' dedi.
Erdoğan, ''Ben
Dışişleri Bakanımı kalkıp da Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğim zaman eski cumhurbaşkanlarından biri kalktı dedi ki, 'o makamı kimse elinin tersiyle itmez' biz ittiğimiz gösterdik mi? gösterdik'' diye konuştu.
İsmail
Kahraman Kültür Merkezi'ndeki ''AK Parti
Rize İl Danışma Toplantısı''nda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin kahir ekseriyetinin
Müslüman olduğunu ancak Müslüman olmayanların inancının da güvence altında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''Biz onların inancını da güvence altına alırız. Bizim
medeniyet anlayışımızda bu var. Bizim
laiklik anlayışımızda bu var. Bizde
inanç gruplarının hepsine aynı mesafede olmak var. Mezhepsel ayrılıklar noktasında kim neyi
tercih ederse etmiştir. Biz bunlar arasında bir ayrımcılığa, bölücülüğe asla gidemeyiz, tercihler yapamayız. Biz, bir demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin yönetimiyiz. Burada da gereği nedir? Laik bir devlet anlayışıyla tüm inanç gruplarına yaklaşmaktır. Buna da böyle yaklaşırız, nitekim bizim programımızda çok açık, net yer almıştır, orada vardır. Bugüne kadar biz bunu yaptık yapmaya da devam ediyoruz.''
Erdoğan,
Cuma günü partisinin 8. kuruluş yıl dönümünü kutlayacaklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
''8 yıl bir siyasi parti için şüphesiz ki uzun bir süre. Ben öyle görüyorum ama bunu, normal bakıldığı zaman uzun bir zaman olarak görmeyebilirler. Ama biz bu işte çok hızlı bir mesafe almanın gayreti içerisinde olduğumuz için 8 yılı küçümsemiyoruz. Peki neden daha ileri olamadık. Şu Batı'daki muhalefet anlayışı bizde olmuş olsa idi, kurumların
dayanışma anlayışı batıda olduğu gibi bizde olmuş olsaydı, biz bugün gelmiş olduğumuz noktanın çok daha fevkinde, çok daha ilerisinde olurduk. Bunları tarih yazacak. Bunları
kayıtlara düşeceğiz ama bugün
erken.''
''Bu yılın özellikle bizim için önemi şu, 2010'a çok daha farklı hazırlanmamız lazım'' diyen Erdoğan, ''Çünkü 2009'da özellikle dünyadaki küresel
finans krizini inşallah son çeyrekte artıya döndüğünü,
büyüme noktasında göreceğiz ama 2010 ile birlikte çok daha farklı bir sürecin başlamasını hedefliyoruz. 2010 bu noktada bizim için daha iyi bir noktaya gelir'' dedi.
Toplantıda bulunan bir kadının ''
ekonomik kriz ne olacak'' demesi üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu salona girenlerin tamamının bu Danışma Meclisinin üyesi olmaları söz konusu değil. Danışma Meclisinin dışından da bu salona girenler var. Partili olanı var, partili olmayanı var ve şurada, 'ekonomik kriz nedir, ne değildir' diye sorsan tanımlamaktan aciz olan, gazetede, televizyonda duyduğuyla konuşuyor. Nedir ekonomik kriz? 7 yıl önce şu Rize'de kestiğin çayın parasını 1 sene sonra alıyordun. Yani şu son yıl hariç, son yıla kadar 15 gün 1 ay içerisinde aldığın için mi ekonomik kriz var? Bu yılda da maalesef 1-2 ay gibi bir gecikme oldu. Şimdi de inşallah ikinci çayın parası geliyor. Bunları aldığınız için mi bundan dolayı mı ekonomik krizden bahsediyorsunuz? Rizemizde, ÇAY-KUR'da çalışan birçok 'beyaz yakalı' dediğimiz yavrularımız ÇAY-KUR'a alındığı için mi ekonomik krizden bahsediyorsunuz?''
'MİLLETİN İRADESİNİ GASP ETMEYE NİYETLENMİŞ...'
AK Parti iktidarının
demokrasiye yönelik, millet egemenliğine yönelik her türle tehdit, her türlü girişimi cesaretle, kararlılıkla göğüslediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''
Millet iradesi üzerinde hiçbir gölgeye, hiçbir karartıya asla ve asla müsaade etmeyiz. Milletin iradesini
gasp etmeye niyetlenmiş hukuk dışı örgütlenmelere, çetelere, mafyaya karşı yılmadan, yorulmadan asla geri adım atmadan kararlı bir mücadele verdik. Önümüze çıkan engelleri demokrasi ve hukuk çerçevesinde aştık. Tüm badireleri sabırla,
soğuk kanlılıkla geride bıraktık. Tahriklere, provokasyonlara, iftiralara, karalamalara asla boyun eğmedik. 8 yıl sonra bugün aziz milletimizin karşısına alnımız açık, başımız dik olarak çıktık, çıkıyoruz. Allah'ın izniyle aradan 80 yıl da geçse bu parti ve bu hareket 14
Ağustos 2001 tarihindeki kadar ak, o günkü kadar
temiz, o günkü kadar heyecanlı ve coşkulu şekilde milletin huzuruna çıkacaktır.''
Türkiye'nin tarihini yazacak olanların, tarihe not düşecek olanların AK Parti'ye demokrasi tarihi içinde mümtaz bir yer ayıracaklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü AK Parti, demokrasiyi koruduğu, kolladığı kadar onu yüceltmeyi ve kalıcı hale getirmeyi de başarmış, milletimize, ülkemize yaşattığı ilklerle tarih sahnesinde haklı yerini almıştır. AK Parti, temiz
siyasetin öncüsü olmuştur ülkemizde. Siyasetin, kirlenmesine ve kirletilmesine müsaade etmemiştir. AK Parti, bu ülkede karşılıksız para basmak suretiyle benim vatandaşımın cebindeki parayı çalmamıştır. AK Parti, bu ülkede yüzde 30 enflasyonla enflasyon canavarına benim Ayşemi, Fatmamı, Ahmetimi, Mehmetimi mahkum etmemiştir. Buyurun şu anda enflasyon nerede? 6'da... 30 nire, 6 nire? Bacım oradan konuşuyor. Sorsana ona enflasyon 30'du 6 oldu bu ne demek? Bilmez. Bak yüzde 63
faizl
e devlet borçlanıyordu. Ama şimdi yüzde 10'un altına düştü. Aradan yüzde 53 fark var. 'Bu faiz senin cebinden çıkıyordu, şimdi böyle bir şey yok, neresi bunun ekonomik kriz' desen verecek cevabı yok. Anlamaz bu işten.''
'BİZ OMURGALIYIZ, OMURGASIZ TİPLERİ SEVMEYİZ'
Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin kamu net borç stokunun yüzde 73 olduğunu anımsatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şu anda yüzde 42 idi. En kötü durumda bile yüzde 42... Aradaki fark yüzde 31. Gayri Safi Milli Hasılaya oran bu. Ama sorsan benim kardeşim bunu bilmez. Ben darlanmoyorum da bu yanlış konuşanlar bizi rahatsız ediyor. Bunlara aldanıyorlar bu bizi üzüyor. Çünkü bu ülkede ne yazık ki armudu yenen
ağaç taşlanıyor. Meyvesi olmayan ağacı kim taşlar gerek var mı, yok. At denize
balık bilmezse halik bilir. Hiç önemli değil. Verip vermemesi beni o kadar enterese etmiyor.''
Erdoğan, bu millete
hizmet için yola çıktıklarını belirterek, şunları söyledi:
''Efendi olmak için değil. Kim bana oy vermiş bunu araştırmak için değil. Derdimiz bizim başka. Biz ne dedik? Hemşehrilerim şunu iyi bilin, biz omurgalıyız. Omurgasız tipleri sevmeyiz onu söyleyeyim. Bİzim tüzüğümüzde '3 kez arka arkaya milletvekilliği' yazar. 3 kez arka arkaya milletvekilliği yapan 4. kez
milletvekili adayı olamaz. Tüzüğü yazan beyefendi de burada.
Hayati Yazıcı. 2011 Allah ömür verirse benim son milletvekilliği adaylığımdır. Biz bu tüzüğü yazarken, her şeyi enine boyuna düşünerek yazdık.
Tapulu malımız mı bizim
Parlamento? Arkamızdan gelenler oraya girsin, onun için adam yetiştir adam... O parlamentoya gelip de sittin sene burada duranlar ne kazandırdı ki bu ülkeye. İşte
Baykal Efendi yıllar yılı oralarda ne yaptığı ortada. Sorun bakalım senin kaç tane dikili ağacın var bu memlekette ama biz hamdolsun bu ülkenin 81 vilayetine de gidelim ha şu eseri biz diktik deriz. Biz buyuz. İlla ki bu millete hizmet Parlamento'nun içerisinde yapılacak diye bir kayıt yok. Onun dışında da hizmet veririz. Vakıflarla yaparsın. İşte ABD'de 2 kez devlet başkanlığı yapıyor ondan sonda bakıyorsun kimisi
vakıf kuruyor o vakıflarla hizmetini sürdürüyor kimisi bakıyorsun çekiliyor. Orada değişik şekilde hizmetler veriyor. Kimisi bakıyorsun dünyanın değişik ülkelerini geziyor konferanslarla hizmetler veriyor. Demek ki oluyor. Gelip de oraya
direk çak, Parlamentoda kal. Yok öyle bir şey. AK Parti'nin siyaset anlayışında bu yok. İşte biz örnek olacağız.
Biz bu ülkede ilkleri yaptık. Ben Dışişleri Bakanımı kalkıp da cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğim zaman eski cumhurbaşkanlarından biri kalktı dedi ki, 'o makamı kimse elinin tersiyle itmez' Biz ittiğimiz gösterdik mi? Gösterdik. Ama bu sözün sahibi olan o sayın Cumhurbaşkanı acaba bu örneği gördüğü halde kalkıp da teşekkür edebildi mi? Çünkü onların kitabında teşekkür, şükran yok, onların kitabında hep itham var. Yarın medya bunu da yazar.''
''ŞEFFAF SİYASETİN SÖZCÜSÜ'
Partilerinin şeffaf siyasetin öncüsü olduğunu ifade eden Erdoğan, siyasetin millet dışında bir iradeye teslim olmasına asla müsaade etmediklerini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
''AK Parti yozlaşmamıştır, rehavete
prim vermemiş, şımarmamış, kibirlenmemiş popülist siyasete asla tenezzül etmemiştir. En önemlisi AK Parti millet iradesini gölgelemeye dönük her türlü girişim karşısında milletin kendisine verdiği yetkiye dayanarak, milletten aldığı güç ile sarsılmadan durmuş, milletin emanetini hakkıyla, layıkıyla savunmuştur.
Bugüne kadar iktidarda bulunan partilerin çok kısa bir zamanda gevşediğine, rehavete kapıldığına, yozlaştığına ve yıprandığına şahit olduk. AK Parti, siyasetin bu kötü alışkanlığına da bir istisna şerhi koymuştur. 18
Kasım 2002'de iktidarı devraldığı günkü güven katsayısını eksiltmek bir yana girdiği dört seçimde güveni arttırarak, muhafaza ederek yoluna devam etmiştir. Bunun için Rize il teşkilatıma, Rize ile birlikte tüm Türkiye'deki kardeşlerime bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Heyecanımızı muhafaza etmek durumundayız. Şu heyecan güzel, bunu hep birlikte muhafaza edeceğiz.''