Başbakan'dan Kerkük çıkışı

Türkiye'nin, Irak'ta yaşananları tribünden seyredemeyeceğini söyleyen Erdoğan, Kerkük politikasını belirlerken kimseden izin almak zorunda olmadıklarını belirtti.

Başbakan'dan Kerkük çıkışı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kerkük üzerinde hak iddia eden Kürt gruplara Saddam'dan kaçarak Türkiye'ye sığındıkları günleri hatırlatarak, "500 bini aşkın peşmergenin Güneydoğu, Doğu Anadolu'da kaldığı yıllarda ben bir genç olarak tırlarla bölgeye gıda taşıyordum, ilaç taşıyordum. Şimdi kalkıp da bu tür açıklamaları yapmaları hazmedilir bir şey değil. Kanımıza dokunuyor" diye konuştu. Ak Parti grup toplantısında milletvekillerine seslenen Erdoğan, Irak ve Kerkük konularında hem Kürtlere hem de ABD yönetimine açık mesajlar gönderdi. TBMM Genel Kurulu'nda Irak konulu bir genel görüşme yapılacağını anlatan Erdoğan, Türkiye'nin en başından beri Irak'ın siyasi ve toprak bütünlüğünü savunduğunu, etnik ya da mezhebi hiçbir grubun diğerleri üzerinde baskı kurmaması gerektiğini savunduklarını belirtti. Kimseden izin alacak değiliz Irak'la olan komşuluk haklarının başka ülkelere benzemediğinin altını çizen Başbakan, Türkiye'nin Kerkük'le ilgili politikasını kimseden izin almadan kendisinin belirleyeceğini açıkladı. Erdoğan, "350 km sınırın olacak, tarihi bağların olacak, kültürel bağların olacak, akrabalık bağların olacak, orada soydaşların olacak, bütün bu dayanışmayı tarih boyunca sürdürdüğün ülkeye karşı sadece seyirci kalacaksın. Bu mümkün değil" dedi. Türkiye'nin bu söylemlerini farklı yere çekmek isteyenlerin olabileceğini kaydeden Erdoğan, "Herkes kanaatini serd etmekte serbesttir. Müsaade etsinler de Türkiye de düşüncelerini ortaya koysun, koyacaktır. Biz Türkiye olarak bir yerlerden izin alarak bu düşüncelerimizi açıklayacak değiliz. Biz kendi politikamızı kendi içimizde belirleriz. Kendi içimizde belirleriz ve bu politikalarımızı belirledikten sonra da bunu açıklama durumunda olan merci, kimdir, kimlerdir bunlar bellidir ve kalkar bir başbakan olarak da bunu hükümetim adına açıklarım" diye konuştu. Kürtlere geçmişi hatırlattı Kerkük'te demografik yapıyı bozucu bir takım eylemlere girişildiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin bunlara seyirci kalamayacağını vurguladı. Iraklı Kürtlere Saddam rejiminden kaçarken Türkiye'ye sığındıkları 1988 günlerini hatırlatan Erdoğan, o günlerde bir genç olarak Tırlarla peşmergelere yardım götürdüğünü anlattı. Başbakan, "Tabii bazıları Türkiye'yi Irak'a komşu ülke olarak değerlendirirken sadece tribünden olanları bitenleri seyreden bir ülke, veya seyretmesi gereken bir ülke konumuna getirmek istiyorlar. Kusura bakmasınlar. Dün sıkıntıya düştükleri zaman Türkiye olarak 'ne olur gelin de bizim şu derdimizi halledin' diyenler, şimdi bu ifadeyi aynı kişiler nasıl kullanma durumuna düşüyorlar" dedi. Tırlarla peşmergelere yardım taşıdım Türkiye'nin herkesle dostluk hukuk geliştirmesini iyi bildiğini anlatan Başbakan, Iraklı Kürtlere şu mesajları gönderdi: "Ancak düne kadar çok farklı ilişki içinde olanlar, hukuku bu derece ileride olanların şimdi Türkiye aleyhinde bazı şeyleri konuşmaları kabul edilebilir değildir. 500 bini aşkın peşmergenin Güneydoğu, Doğu Anadolu'da kaldığı yıllarda ben bir genç olarak tırlarla bölgeye gıda taşıyordum, ilaç taşıyordum. O günleri yaşadık. Şimdi kalkıp da bu tür açıklamaları yapmaları hazmedilir bir şey değil. O zaman da bir zulümle karşı karşıyaydılar ve biz elimizden gelen bütün desteği Türkiye olarak da bir genç olarak bizler sivil toplum örgütleri olarak da yardımlar topladık, yardımlar götürdük. Şimdi bu tür açıklamaları duymak bizi rahatsız ediyor ve kanımıza dokunuyor." Tek taraflı iyi niyetin her zaman yeterli olmadığını söyleyen Başbakan, Türkiye'nin o gün yaptığı yardımları Kürtlere örnek gösterdi. Erdoğan, "Türkiye geçmişte Kürt peşmergelere kayıtsız kalmadıysa, onlara akrabalık sıcaklığı içinde nasıl kucak açtıysa, bugün Kerkük'te de Türkmen akrabalarımıza, Arabına, Şiisine de hepsine de yönelik benzer gelişmeler karşısında kayıtsız kalmayacaktır. Bunu açıkça söylemek durumundayız" dedi. Erdoğan, terör örgütünün Irak topraklarında faaliyetlerine devam etmesinin 'iyi niyetle izah edilemeyeceğini' ve Türkiye'nin sessiz kalacağı bir husus olmadığını söyledi. Türkiye'nin ABD, Irak yönetimi ve koalisyon güçlerinden teröre karşı gerekli adımları beklediğini hatırlatan Başbakan, "Ulusal güvenlik bakımından olumsuz etkilerine maruz kaldığımız bu tür gelişmeler insani ve tarihi sorumluluklarımız bakımından da bizi Kuzey Irak'taki bu terör örgütünün konuşlanma imkan ve şartları açısından bizi rahatsız etmektedir, ilgilendirmektedir" diye konuştu. Baykal'ı kınıyorum ABD ve Iraklı Kürtlere sert mesajlar gönderen Başbakan, hükümetin Kerkük'e asker gönderilmesi için Meclis'e tezkere göndermesini isteyen CHP lideri Deniz Baykal'ı da eleştirdi. Türkiye'nin hamaset ve duygusallıkla hareket edemeyeceğini savunan Erdoğan, "İçimizde de ana muhalefet liderinin ifade ettiği gibi böyle hamasetle veya duygusallıklar içinde de Türkiye'nin nasıl bir tavır takınacağını veya hükümetin nasıl bir adım atacağını da kalkıp ana muhalefetin bu kadar rahat açıklama ve basit açıklama durumuna düşmesini de doğrusu kınıyorum" dedi. Bu konuyla ilgili yol haritasının zamanı geldiğinde açıklanacağını kaydeden Erdoğan, "Ona göre Türkiye'de sorumluluk taşıyan herkes bu sorumluluğu üstlenir ve bu adımı da ona göre atar" diye konuştu. Siyasette şeffaf dönem Erdoğan, Türkiye siyasetinde şeffaflaşmayı sağlamak amacıyla siyasi etik ve mal varlığı kanun tekliflerini getireceklerini söyledi. Geçen dönem verilen yasa tekliflerinin olgunlaştırılacağını katkılarla anlatan Erdoğan, "Biz hikmet-i hükümet mantığının arkasına saklanan bir hükümet hiç olmadık. Bundan sonra da olmayacağız, böyle bir niyetimiz yok. Zira biz inanıyoruz ki, hukuk devleti sırlar dünyasında değil, şeffaf bir zeminde olur" diye konuştu. Türkiye'de pekçok yolsuzluğun 'devlet sırrı' kavramı arkasına sığınılarak yapıldığını söyleyen Başbakan, Türk demokrasisi açısından bu düzenlemeleri önemsediğini kaydetti. Hükümetleri döneminde Türkiye'nin sadece 2001 krizinin etkilerini atmakla kaymayıp 40 yılın rekorlarını kırdığını söyleyen Başbakan, makro ekonomik hedeflere ulaşmaktan çok gelir dağılım makasının kapanmasını önemsediklerini belirtti. 2002'den 2005 yılına kadar yaklaşık 4 milyon insanın yoksulluk sınırı altında yaşamaktan kurtulduğunu rakamlarla anlatan Başbakan, "Bizden önce gelenler kendi zenginlerini ortaya çıkarmak için çalışmış olabilirler. Bizim projemiz halkımızı bir bütün olarak kalkındırmaktır" dedi. İkinci dünya savaşı sonrasındaki Avrupa'yı hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin de benzer bir sosyal restorasyon geçirdiğini söyledi. Ekim ayı istihdam verilerini yorumlayan Erdoğan, son bir yıl içinde 608 bin kişi iş bulduğunu ve bunların 144 bininin işsizken işe girdiğini belirtti. Kalan 464 bin kişi ise ilk kez iş başı yaptığını söyleyen Erdoğan, işsizlik oranının 10.3'ten 9.3'e düştüğünü sözlerine ekledi.
<< Önceki Haber Başbakan'dan Kerkük çıkışı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER