CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, devletin, terör olayları karşısında hiç bu kadar aciz ve perişan duruma düşürülmediğini iddia ederek, ''1999'daki sıfır terör, AKP iktidarının 4. yılında, Türkiye'nin manzarasının bu noktaya geldiği bir tabloya bizi getirdi'' dediBaykal, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili TBMM Genel Kurulu'na bilgi vermesinin ardından kürsüye geldi. Baykal, terör konusunu, Aksu'nun verdiği bilgi dolayısıyla doğan tüzük hakkını kullanarak değil, kapsamlı hazırlanmış raporlar etrafında konuşmayı istediğini söyledi.Yaklaşık 7 ay önce, terör olayları tekrar hareketlenmeye başladığında genel görüşme önergesi verdiklerini anımsatan Baykal, iktidarın bu talebi kabul etmediğini ifade etti. Baykal, iktidarın, terörü TBMM'de müzakereye değer bir konu olarak algılamadığını öne sürdü. Terörün Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi olduğunu belirten Baykal, ''Bu konuda ortak politika geliştirmenin en uygun platformu TBMM'dir. Ancak bu işlevini yerine getiremedi'' diye konuştu. ''Hükümet terör olayları karşısında, toplumsal tepki belirli bir düzeye çıkınca, göstermelik olarak buraya gelip açıklamalar yapmaktadır. Savsaklayıcı açıklamalarla konu örtbas edilmektedir'' diyen Baykal, terör konusunda ciddi tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyledi. HÜKÜMETİN YAKLAŞIMI Deniz Baykal, ''Hükümetin bu konudaki yaklaşımı kesinlikle güven verici değildir. Hükümet bu konuyu kavramış gözükmüyor. Durumu idare etmeye, geçiştirmeye yönelik bir politikayı TBMM'ye dayatmış durumdadır. Meclis de buna seyirci kalmıştır'' dedi. Çok acı ve kanlı bir hafta yaşandığını vurgulayan Baykal, olayların arkasında PKK'nın başkaldırı girişimi bulunduğunu söyledi. MERKEZİ OTORİTE KAYBOLMUŞ Diyarbakır'daki olaylar sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in, Vali Yardımcısı ile olayların olduğu yerleri dolaşarak, ''bu olayları yapanları cesaretleri dolayısıyla kutladığını söylediğini'' ifade eden Baykal, şunları kaydetti:''Başbakan, Sudan'da, Cidde'de dolaşıyor. Sudanlılar yerel danslarıyla Başbakan'a gösteriler yapıyor. İçişleri Bakanı, sütre gerisinde kayıp. Milli Eğitim Bakanı, 12 günlük Avustralya gezisindeydi. Bakanlar Kurulu toplanamamıştı. Meydan, PKK uzantısı bir partinin yerel yöneticilerine ve belediye başkanlarına kalmış. Onlar, 'burası bizden sorulur havası içinde' açıklamalar yapıyor. Merkezi otorite kaybolmuş, orada ciddi bir güç ortaya çıkmıştır.'' Terör örgütü elebaşının, güvenlik güçlerine teslim edildiği 1999'da, Türkiye'de terör belasının etkisiz kılındığını ifade eden Baykal, şunları söyledi: ''1999'daki sıfır terör, AKP iktidarının 4. yılında Türkiye'nin manzarasının bu noktaya geldiği bir tabloya bizi getirdi. Demokrasi tarihinin hiç bir döneminde, kamu otoritesine hiç bu kadar açık bir tepkinin, bu kadar rahat bir şekilde sergilendiği başka örnek yok. Devlet, hiç bu aciz ve perişan bir duruma düşürülmemiştir.'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''İçişleri Bakanlığımız, eğer PKK'nın yeni koşullarda, Türkiye'yi bölmeye yönelik terör uygulayan uzantılarını teşhis edememişse, yazıklar olsun ona'' dedi.Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda, son günlerde yaşanan terör olaylarıyla ilgili partisinin görüşlerini dile getirirken, bu olayların, sürpriz olmadığını söyledi.Ortaya çıkan manzarayı ''acı'' olarak nitelendiren Baykal, bunları, 15 yıl boyunca, 30 bin kişinin ölümüne yol açan olayları kim yapmışsa, onun gerçekleştirdiğini belirtti. Baykal, ''Bu olayların arkasında kimin olduğunu teşhiste bir an zaafiyet sergilerseniz, olayı ne idüğü belirsiz çetelerin, kendi nemalanma çatışmalarının yol açtığı olaylar gibi anlarsanız, meseleyi değerlendiremezsiniz'' diye konuştu. CHP lideri Baykal, olayların arkasında terör örgütü PKK, İmralı ve İmralı'nın uzantılarının yattığını ifade ederek, ''İmralı'nın Kandil Dağı'ndaki uzantıları, Türkiye'deki uzantıları yatıyor. PKK'nın uzantısı bir siyasi parti ve yerel yöneticilerinin bir kısmı, açıktan PKK'ya tavır takınamaz bir manzara sergiliyor'' dedi. GÖRÜNTÜ, MEYDAN OKUMADIR Bir belediye başkanının, Şemdinli Komisyonu'nda, PKK'nın terör örgütü olduğunu söyleyemediğini anımsatan Baykal, bu kişilerin, Türkiye'de yaşanan olayları terör olayı olarak görmediğini, teröristlere ''gerilla'' dediklerini söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, şöyle devam etti: ''Teröre 'terör', terör örgütüne 'terör örgütü' demeyeceksen, terör örgütünün başındaki insanı kahramanlaştıracaksan, alkışlayacaksan, posterini dolaştıracaksan, elinde bayraklarla yürüyüşler yapacaksan, bu ne demektir? 100 küsur dükkanın tahrip edilmesini, banka, işyerlerinin perişan edilmesini bir kenara bırakın,sadece bu görüntü, meydan okumadır. Bu söylediğim eylemlerin tümü suçtur. Bunları takip için yeni yasaya ihtiyaç yoktur. Bunlar karşısında mücadeleyi içine sindirmiş bir hükümetin, siyasi iradesine ihtiyaç vardır. Türkiye'de bu yoktur. Terör konusunda kafası karışık bir hükümet ile karşı karşıyayız. Teşhisi koyamamıştır, alışılmış, standart, bürokratik değerlendirmeleri aktararak, bu krizi içimize sindirmemizi sağlamamıza çalışıyorlar.'' UZANTILARI KİM? Deniz Baykal, terörün dağda 15 yıl boyunca sürdürüldüğünü, şimdi yeni şartların ortaya çıktığını kaydederek, dağ seçeneğinin, çoluk çocuğu kentlerde ortaya sürerek ortalığı karıştırmanın, bomba patlatmanın da terör örgütü PKK'nın elinde olduğunu söyledi. Baykal, ''Neyi uygun görürlerse yapacaklar. Biz ne yapacağız hükümet olarak, seyredeceğiz'' dedi. Sokaklardaki çocukların arkasında kimin olduğunu soran Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''PKK, Öcalan var. O İmralı'da. Onun uzantıları kim? İçişleri Bakanlığımız eğer PKK'nın yeni koşullarda, aynı amaca yönelik, Türkiye'yi bölmeye yönelik terör uygulayan uzantılarını teşhis edememişse, yazıklar olsun ona. Bu teşhis yapılmadan, sorun çözülmez. Karşınıza belediye başkanı olarak çıkar, 'PKK terör örgütü değildir' der. Hükümet onları muhatap alacak, Başbakan onların sırtını sıvazlayacak -daha geçen yaz-, onların gönlünü kazanmaya çalışacak. Onlara 'Kürt sorunu vardır', Norveç'e giderken 'yoktur', diyecek. 'Daha çok demokrasi ile çözülür' diyecek. O zaman daha çok demokrasiyi getirin ve çözün.'' ''TERÖRÜN ÖNEMİNİ KAVRAYAMADI'' CHP lideri Baykal, hükümetin, terörle mücadele konusunun önemini ve ciddiyeti kavrayamadığını, siyasi irade sergilemenin gerektirdiği kararlılıkta olmadığını savundu. Terörle mücadelede, önce siyasi iradenin ortaya konulması, siyasi iradeyi koyarken, güvenlik güçleri arasındaki çatışma ve çekişmelerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Baykal, hükümetin siyasi iradesi olmadığını, bu nedenle güvenlik güçlerinin birbiriyle çekiştiğini ileri sürdü. Deniz Baykal, güvenlik güçlerinin daha etkin hale getirilmesi ve bölgenin hızla kalkındırılması gerektiğini dile getirdi. Güneydoğu'da teşvik politikası ile sonuç alınamayacağını ifade eden Baykal, devletin, doğrudan bu bölgede yatırım yapması gerektiğini vurguladı. Baykal, son kalkışmanın hedefinin güvenlik güçleri olduğunu belirterek, ''Ama onun ötesinde Diyarbakır, Batman halkının ta kendisidir'' dedi. -''ULUSAL KİMLİĞİ HEPİMİZ İÇİMİZE SİNDİRMELİYİZ''- Türkiye'nin huzurunun iki temel dayanağı olduğunu kaydeden Baykal,şöyle konuştu: ''Biri, bizim mezhep, din çatışmalarını bir kenara bırakarak, laik bir devlet düzenine girmiş olmamızdır. Bunu bozmaya yöneldiğinizde Türkiye'nin huzuru kalmaz. İkincisi, Türkiye'nin ırk, kan, kafatası temelinde olmayan bir çağdaş siyasal bilince dayalı vatandaşlık anlayışına devlet olarak girmemizdir. Türkiye, kafatası, kan, ırk devleti değildir.''Kendisine verilen sürenin bitmesi üzerine Baykal'ı ikaz eden TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil'e Baykal, ''TBMM, demokrasi tarihinin en basit olaylarını değerlendirme fırsatını değerlendirmeye çalışıyor. Elinizde kronometreyle, bizi susturarak, katkı yapma imkanı var mı? Bırakın konuşalım'' diye karşılık verdi.Baykal, Türkiye'nin ulusal kimliği ve bütünlüğünü, herkesin içine sindirmesi gerektiğini kaydederek, sözlerini, ''Bizim birbirimizden farklı etnik kimliklerimiz olabilir ama kimliklerin üzerinde, bir tek millet mensubiyeti vardır. Sayın Başbakan, zaman zaman 'tek millet, tek devlet' diyor. Ama o milletin ne olduğunu çok sık duyamıyoruz. Onun söyleyemediği milletin adını söyleyeyim: Türkiye'de Türk milleti vardır, hepimiz Türk milletinin parçasıyız. Milleti etnik kimliklere ayırarak bu konuları çözmek mümkün değildir'' diyerek tamamladı.