Baykal terör önlemlerini açıkladı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, teröre yönelik önlemler konusunda açıklamalarda bulundu.

Baykal terör önlemlerini açıkladı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Türkiye'nin yararına, çıkarına bulduğumuz düşünce ne ise bunu içtenlikle, bizim için siyasi sonucu ne olursa olsun, isterse siyasi bir bedel ödemeyi gerektirsin, hiç tereddüt etmeden söyleriz'' dedi. Baykal, Habertürk'te yayınlanan Basın Kulübü programında, teröre yönelik önlemler konusunda yaptığı açıklamaların toplumda ilgi ve hareketlenme yarattığını, ''ciddi ihtiyaca cevap verdiğini'' ve toplumun böyle bir tartışma bekleyişi içinde olduğunun görüldüğünü söyledi. Bu konuda değerlendirme yaparken, ''siyasi parti açısından siyasi sonuçlarının ne olacağını düşünmediklerini ve bunu hiç bir şekilde siyaset yöntemi olarak kabul etmelerinin mümkün olmadığını'' belirten Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin yararına, çıkarına bulduğumuz düşünce ne ise bunu içtenlikle, bizim için siyasi sonucu ne olursa olsun, isterse siyasi bir bedel ödemeyi gerektirsin, hiç tereddüt etmeden söyleriz... Bu konu uzun süreden beri zihninde yer tutmuş bir düşüncedir. Benim bu yaklaşımım hiç bir şekilde herhangi bir siyasi hesaba yönelik değildir. Kongre hele hiç düşünülmez, yani bunu tamamen yakışıksız sayarım. Şunu net şekilde söyleyeyim; 'Partimize oy getirsin, götürsün' Bu düşüncelerle hiç bir şekilde ilgili değildir. Zaten bu durumlarda, ben olaya öyle bakmam. Bakanı da yadırgarım. Hele parti içi çatışma, mücadele bakımından bu bir yarar getirir... Bunlar yakışmaz.'' ''OLAY ETNİK ÇATIŞMA DEĞİL'' Baykal, yaşanan terör olaylarının Türk-Kürt çatışması gibi sunulmasının doğru olmadığını ifade ederek, ''Olay, etnik çatışma olayı değildir, bir terör, PKK olayıdır'' dedi. Aynı yanlışın CHP ile ilgili olarak yapıldığını, ''CHP olarak uzun süredir yapılan politikanın 'Kürt düşmanı' gibi takdim edildiğini'' belirten Baykal, şunları kaydetti: ''Sanki biz Kürt düşmanlığı içinde bu işleri yapıyormuşuz gibi bir algı var. Yani, Böyle bir şey olabilir mi, bunu kim tasavvur edebilir? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil, hiçbir aşamada kesinlikle söz konusu olmamıştır. 'Sen ısrarla bu olayın üzerine yürüyelim diyordun', evet yine diyorum ama Kürtlerin üzerine mi yürüyelim diyorum? Ne münasebet, ben, doğrudan doğruya eline silah almış, silahlı mücadeleyi, terör mücadelesini Türkiye karşı organize eden insanlara karşı ciddi, kararlı mücadele verelim diyorum.'' ''RESMİ KARAR KONUSU OLMAKTAN ÇIKTI'' Terör örgütü PKK'ya daha önceden Suriye'nin verdiği destekle, şimdi Irak'ın desteği arasında köklü farklılıklar olduğunu ifade eden Baykal, kuzey Irak bölgesel yönetiminin kendince hesaplarla, uzun vadede kürdistan projesinin gereği olarak PKK'nın Türkiye'de başarılı olmasını istediğini ve takiyeye dayalı politika yürüttüğünü söyledi. Baykal, ABD'nin de PKK'yı ''belki İran'a yönelik olarak, belki daha başka amaçlarla, etkin noktada tutmakta yarar gördüğünü, böylece olayın sadece Suriye'de olduğu gibi, resmi karar konusu olmaktan çıktığını'' belirtti. Irak'a yönelik olarak, tablonun ötesinde, 30 yıllık döneme dair ortak politikaların ortaya konulması gerektiğini anlatan Baykal, ciddi bir yeni yaklaşıma ihtiyaç olduğunu, bu yaklaşımın hedefinin Irak toplumu olduğunu kaydetti. Sınır ötesi askeri operasyon konusunda ABD ve İtalya dahil Avrupa ülkeleri ve uluslararası kamuoyunun, Türkiye'nin haklılığını görmeye başladığını belirten Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Hükümete 1 Kasım'da hazırlık yaptıklarını bildirdiği, ancak henüz cevap gelmediğini söylediğini anımsattı. Baykal, bunun hükümetin tezkere ile aldığı yetkiyi ''henüz yetkili merciye bir emir haline dönüştürmediğini'' gösterdiğini ifade etti. ''BİRLİKTE ÇALIŞMA YAPABİLİRİZ'' Baykal, terörle mücadele konusunda ortak ulusal politika için ısrar ettiğini, iki yıldır meclisi olağanüstü toplantıya çağırdığını ifade ederek, artık teröre karşı bütüncül bir mücadele politikası oluşturulmasının ertelenemez duruma geldiğini kaydetti. Sözlerini ''Ancak bu yok, maalesef bu iktidarda, devlet kurumları arasında dahi yok'' diye sürdüren Baykal, konuyla ilgili, iktidar-muhalefet, asker-sivil, Çankaya Köşkü, herkesin bir araya gelmesi ve ciddi çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Baykal, ''Devletin işleri için elbette birlikte çalışma yapabiliriz. Çankaya'nın da görevi budur. Hükümet, sadece Başkan Bush'la muhatap olmasın. Bu Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir olay. Bunu ulusal çerçeveye oturtmak lazım'' dedi. Olayın sosyal, eğitim, medya ve ekonomi boyutuyla karmaşık bir iş olduğunu belirten Baykal, ''Bu son girişim de bir ölçüde bu ihtiyacı vurgulamaya yönelikti. Bakın bunlar da var diye. Perdenin bir yönünü açıverdik. Sadece bundan ibaret değil, perdeleri açsak neler çıkacak'' diye konuştu. Baykal, bir soru üzerine, bu konuda program oluşturulabileceğini, ancak iyi niyetli değerlendirmeler dışında ciddi çalışma aşamasına gelinmediğini savundu. FON OLUŞTURULSUN Irak'taki öğrencilere Türkiye'de okuma imkanı sunulmasının, kuzey Irak yönetimiyle resmi yolla olması gerekmediğini de ifade eden Baykal, Türkiye'nin Balkanlardan, Ortadoğu'ya kadar bir kaç milyon dolar kaynak aktararak, çevredeki ülkelerin kalkınması, eğitimi, sosyal sorunlarının çözülmesine yönelik fon oluşturup, bunları iyi yetişmiş uzmanlar kullanarak, bölgede etkinliğini kat kat artırabileceğini söyledi. Baykal, ''Ermenistan'dan Bosna'sına, Kosova'sına kadar geniş bir coğrafyada 100-200 milyon dolarla olağanüstü etkili sonuç elde etme imkanı var'' dedi. Baykal ''Kuzey Irak'ın zenginleşmesini tehlikeli görmüyor musunuz?'' sorusu üzerine, Türkiye'nin refahının komşularının yoksullaşmasında arayan bir anlayışın Türkiye'ye, komşularına ve dünyaya büyük zararlar getireceği inancında olduğunu söyledi. Bu düşüncesinin sadece Irak'a değil, bütün çevre ve dünyaya yönelik olduğunu belirten Baykal, ''Ermenistan'la da şartları ayarlayalım, karşılıklı düşmanlığa son verelim, biz de onların zenginleşmesine katkı yapayım, ne var yani'' dedi. ''DTP, CİDDİ BİR PROBLEM'' Baykal, konuşması sırasında DTP ile ilgili görüşlerini de açıkladı. ''Türkiye'nin içinde kimsenin Türkiye'yi bölmek gibi düşüncesi yok diyemeyiz, meclisin içinde de var'' diyen Baykal, şöyle devam etti: ''DTP, ciddi bir problem. Millet onları milletvekili seçti. Milletvekili, seçildiği ilin değil, tüm ülkenin temsilcisidir. Herkes seçtiği milletvekilinin anlayışını merak ediyor. Sen çıkıp PKK'ya terör örgütü diyemiyorsan, seni demokratik siyasi parti olarak algılamak mümkün değil... Terörle mücadelede net tavır takınmanın kaçınılmazlığı ortadadır. DTP, demokratik bir parti midir, yoksa terör örgütünün uzantısı mıdır? DTP, hem terör örgütünün uzantısıdır, hem de Türkiye'de hukuki siyasi parti olarak devam edecek. Böyle bir şey olabilir mi? Bu doğru değil, bu yanlış, bunu söylemek bizim görevimiz.'' DTP'nin, Bulgaristan'daki Türklerle benzer haklar istediğinin hatırlatılması üzerine, ''Maalesef, daha önce bunu Başbakan da söyledi. Başbakan da çıktı, Bulgaristan'daki Türklerle PKK arasında bir bağlantı kurdu. Bu müthiş bilinçsizlik, vahim bir şey'' diyen Baykal, Türkiye'nin çevresindeki hiç bir ülkedeki Türklerin varlığını kendi milli politikasının aracı görmediğini söyledi. Baykal, bunu oradaki Türklerin görmediğini de dile getirerek, ''Oradaki insanlar bir gün ellerine silah almadılar. Oradaki insanlar bir gün kendilerini Bulgar toplumunun dışında düşünmediler... İyi bir Bulgar vatandaşı oldular'' dedi. Bulgar anayasasının üniter yapıda olduğuna işaret ederek, kimseye özerklik sunulmadığını ifade eden Baykal, ''Öyle bir bilinçsiz manzara ki, Türkiye, 30 bin evladını vermiş ve büyük bir iç savaşa neredeyse mecbur edilmiş. Bu iç savaşın hamileri çıkıyorlar, diyorlar ki Bulgaristan, ne alakası var Bulgaristan'la. Türkiye bu kadar sahipsiz mi? Bunlara ciddi tavır takınmak lazım'' şeklinde konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik ihtiyaçların karşılanması ve işsizliğin çözümlenmesinin ana konu olduğunu söyledi. Baykal, Habertürk'te katıldığı Basın Kulübü programında, terörle mücadelenin uzun vadeli bir iş olduğunu ifade etti. Mücadelenin değişen bir tablo olduğunu belirten Baykal, şunları söyledi: ''Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik ihtiyaçların karşılanması ve işsizliğin çözümlenmesi ana konudur. Devlet yatırım yapmalıdır, yapıyor da... Bu konuda iktidarın ciddi bir gayreti var. Güneydoğu Anadolu'da tüm köylerin, devletin iş gücü ile yüz yüze gelmesi lazımdır. Bunu sağlamak zorundayız. Ancak iş bununla da bitmez. Kanada'da, İspanya'da da, İrlanda'da da bitmedi. Yapmamız gereken; Olayı kontrol altına almaktır. İşsizlik, ekonomik ve sosyal sorunlara sahip çıkmalıyız.'' Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde halkla ilişkiler konusunda çok başarılı çalışmalar yapıldığını belirten Baykal, özellikle eğitimin bölge için çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye'nin kıskanıldığını ve büyük bir ülke olduğu için karıştırmak isteyenler olduğunu ifade eden Baykal, makul bir süre sonra, ''bir kaç on yıl içinde istikrarlı gitmesi halinde çok büyük bir ülke olacağını'' söyledi. Baykal, ''Irak'a da anlatmamız lazımdır ki, bu tehlikeli bir oyundur, Türkiye ile oynama. Amerika'ya da anlatmamız lazım ki, Türkiye ile oynanmasına sen kendince bazı hesaplar dolayısıyla izin verirsen, oynanırsa, bu coğrafyada yaşanamaz, yani burası bir Hamas coğrafyasına döner'' dedi. Irak'ın parçalanmasının Türkiye ve bölge için çok yanlış olacağına inandığını belirten Baykal, ''Türkiye'nin, Irak'ın parçalanmasına destek verme noktasında yer alması mümkün değildir'' dedi. Irak'la iyi ilişkiler içinde bulunmak istediklerini ifade eden Baykal, Irak'tan da Türkiye'ye yönelik bir tehdidin söz konusu olmaması gerektiğini söyledi. ''MUHALEFETE BİLGİ VERİLMİYOR'' Ana muhalefet partisi olarak istihbarat birimlerinden yeterince bilgi alamadıklarını iddia eden Baykal, ''Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan bize bilgi gelmiyor. Bazı görüşmelerin tutanaklarından haberdar olmuyoruz. 1,5 saat süren Bush-Erdoğan görüşmesinin içeriğini ana muhalefet olarak bilmiyoruz. Milli Güvenlik Kurulu kararları ve Genelkurmay Başkanlığı'nın hazırlıkları ile ilgili bize bilgi verilmiyor'' diye konuştu. Deniz Baykal, bölücü terör örgütü PKK tarafından yeniden bir saldırı olması halinde, TSK'nın müdahalesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da önleyemeyeceğini öne sürdü. Türkiye'nin amacının, Irak'ın bütünlüğü olduğunu ifade eden Baykal, TBMM'de bir kez dahi Çekiç Güce karşı ''evet'' oyu kullanmadığını söyledi. Baykal, ''Çünkü bunun Irak'ın parçalanmasına yönelik bir proje olduğunu gördüm'' dedi. Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye yumuşak bir güç de olabilir. Türkiye bunu kullanabilmelidir. Biz buna gayret ediyoruz. Bizim Irak'tan şikayetimiz, terörü himaye etmesidir. Türkiye'ye karşı bir terör örgütü yuvalanıyor.'' Türkiye'nin, ulusal bütünlüğüne çok önem verdiklerini de vurgulayan Baykal, ''Türkiye'de devletin bir kuruşunun dahi etnik kimliklerin desteklenmesine yönelik olarak harcanmasına karşıyım'' dedi. AA
<< Önceki Haber Baykal terör önlemlerini açıkladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER