CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, ''Bakın bizim
seçim kanunumuzun bir maddesi var. O madde diyor ki: Oy almak için bir vatandaşa çıkar
teklif etmek 3 yıla kadar ağır
hapisle cezalandırmayı gerektirir. Kanunumuz şu anda yürürlükte'' dedi.
Kurban Bayramı tatili dolayısıyla
Antalya'da bulunan CHP lideri Deniz Baykal, Altınova mahallesindeki
Merkez Kahvehanesi'nde vatandaşlarla biraraya geldi.
Baykal, kahvehaneyi dolduran vatandaşlara, gezisi sırasında kendisine eşlik eden
büyükşehir belediye başkan
aday adaylarını tanıtarak, şaibe ve dedikodu olmadan, Antalya'nın varlıklarını Antalya ile paylaşan
yönetim anlayışı getirmek istediklerini kaydetti.
Baykal, kendisini izleyenler arasında bulunan
genç öğretmenlerin atamalara yönelik sorunlarını dinledi.
AK Parti hükümetinin öğretmen politikasının öğretmenliği meslek olmaktan çıkardığını öne süren Baykal, ''
Öğretmenliği bölmüş, parçalamış. Bir meslek olmaktan çıkarmış. Yok part-time, yok
sözleşmeli. Öğretmenden kurtulmak isteyen bir anlayış içinde. Onun için tayinleri yapmıyor'' dedi.
KEMAL BEY TEKİN DEĞİL. SIRA MELİH'TE
Baykal, kahvehanede kendisini izleyen bir vatandaşın CHP
TBMM Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Menderes Türel'e yönelik iddiaları da inceleyip incelemeyeceği yönündeki sorusuna, ''Kemal Bey'e bunu söyleyeceğim''
yanıtını verdi.
Başka bir vatandaşın, Kılıçdaroğlu'nun, 17
Aralık Çarşamba günü
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek ile tartışacak olmasıyla ilgili ''Çarşamba günü Kemal bey dersine iyi çalışsın'' biçimindeki sözlerine de Baykal, ''Merak etme o işini bilir'' dedi.
Baykal, şöyle devam etti:
''Yalnız Kemal Bey
tekin değil hakikaten. Kime el attıysa iflah etmedi. Önce genel başkan yardımcısı
Şaban Dişli'ye dedi, ayrıldı gitti. Arkasından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet
Fırat ile televizyona çıktı. O da ayrıldı. Arkasından
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak hakkında, (Şudur, bekliyorum) dedi.
Aytaç Durak partiden ayrıldı, yok. Tekin değil ona göre. Sıra Melih'te. Bakalım ne olacak, belli olmaz.''
Baykal, bir vatandaşın, ''
Melih Gökçek için ne düşünüyor Kemal Bey?'' biçimindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi:
''Göreceğiz işte, iyi şeyler düşünüyormuş. O ne söylüyorsa sağlam söyler. Boş laf söylemez. Bildiğini konuşur, bilmediğini söylemez. İnsanlara
hakaret etmekten zevk alan bir insan değil. Ağırbaşlı, güvenilir, sakin ve olgun bir insan. Öbüründe
gürültü, patırtı, laf cambazlığı, hakaret, herşey var. Kendisine benzetemez o. O sükunetle, ağırbaşlılıkla söyler, izleyen vatandaş da kararını verir. Hiç merak etmeyin. Kemal Bey boş konuşmayacaktır. Söyleyeceği her laf da adresine ulaşacaktır.''
KÖMÜR DAĞITIMI
Hükümetin,
ekonomik durumu iyi olmayan kesimlere kömür ve
gıda maddesi yardımı yaptığını da hatırlatan Baykal, vatandaşın kömürden önce istihdam istediğini söyledi.
Dünyanın hiçbir
demokrasisinde böyle bir durumun yaşanmayacağını vurgulayan Baykal, şöyle konuştu:
''Bakın bizim Seçim Kanunumuzun bir maddesi var. O madde diyor ki: Oy almak için bir vatandaşa çıkar teklif etmek 3 yıla kadar ağır hapisle cezalandırmayı gerektirir. Kanunumuz şu anda yürürlükte. Oy almak için bir çıkar teklifinde bulunmak, hatta diyor ki: Oy almak için bir
kamu hizmeti niteliğinde teklif dahi yapmak, mesela bir köye gidip (Oyu verin, ben de grayderi getirdim, dozeri getirdim hizmeti yapacağım) demek 3 yıla kadar ağır hapis cezasını gerektirir. Sadece bizim kanunumuzda değil, dünya demokrasilerinde böyle bu iş. Devletin parası var, gücü var, yetkisi var. (Bunu sen kendi siyasi çıkarın için, oy için kullanmaya kalkamazsın. Kalkarsan demokrasi kalmaz. Kimin parasıyla kime iyilik yapıyorsun? Milletin parasıyla girip milletten oy almaya kalkıyorsun. Bu
yasak, yanlış) diye bir temel anlayış koymuş kanun. Ama bugün bunu sağlayacak ne savcı var Türkiye'de, ne hukuk var.''
AA