Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) eski Genel Başkanı Deniz
Baykal, bir zamanlar
Atatürk heykeli açmanın statükonun bayraktarlığı yapmak anlamına geldiğini söyledi. Bu dönemlerde 'Ben Atatürkçüyüm' demenin, kurulu düzenin en derin temsilcilerinin arkasına saklandığı bir simge olduğunu ifade eden Baykal, "Ve bunu bir
Atatürk heykeliyle ifade etmeyi en kestirme yoldan
tercih edenler uygularlar." diye konuştu. Baykal, bu gün Atatürk'e sahip çıkmanın, Atatürk heykeli açmanın direnişin, statükoya meydan okumak anlamına geldiğini söyledi. Baykal, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını ise cevaplamadı.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz
Büyükerşen tarafından yapılan ve
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne (MSM)
hediye edilen Atatürk Heykeli'nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa CHP'nin Eski Genel Başkanı
Deniz Baykal, CHP
Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, CHP
İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen,
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen,
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail
Ünal,
Kadıköy Belediye Başkanı Selami
Öztürk, Gazeteciler
Uğur Dündar,
Can Ataklı,
Tufan Türenç, İstanbul
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Toktamış Ateş, sanatçılar
Sümer Tilmaç,
İlhan Daner, Mustafa Üstündağ katıldı. Sunuculuğunu
Halit Kıvanç'ın yaptığı açılışa MSM'in sahibi Müjdat Gezen ev sahipliği yaptı.
Törende konuşan CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Müjdat Gezen'in
doğum gününün 29
Ekim olduğunu hatırlatarak, sanat ve bilim dünyasına yaptığı katkılarından dolayı teşekkür etti. Açılışını yapacakları Atatürk heykelinin önemine işaret eden Baykal, Atatürk heykelinin ne ifade ettiğinin sorgulanması gerektiğini belirtti.
Bir zamanlar Atatürk heykeli açmanın statükonun bayraktarlığı anlamına geldiğini belirten Baykal, "Ben Atatürkçüyüm demek kurulu düzenin en derin temsilcilerinin arkasına saklandıkları bir simgedir Atatürkçülük. Ve bunu bir Atatürk heykeliyle ifade etmeyi en kestirme yoldan tercih ederler uygularlar. Atatürk heykeli açmak aman ha etliye sütlüye karışmayalım, sağa sola bulaşmayalım, kurulu düzeni devam ettirelim demek anlamına gelir." diye konuştu.
Atatürk heykeli açmanın bazen bambaşka anlamlar taşıdığını ve statükoya meydan okumak olabileceğini belirten Baykal,
Türkiye'nin içine girdiği süreçte Atatatürk'e sahip çıkmanın direniş ve meydan okuyuş anlamına geldiğini söyledi. Baykal, "Bu gün Müjdat Gezen gibi bir sanat adamı Atatürk heykeli açmanın sorumluluğunu üstleniyorsa. Bunun bir anlamı vardır. Bu da '
Hayır biz yenilmedik, tutsak alınmadık. Meydan boş değildir. Atatürk'e ve temsil ettiklerine inanmaya devam ediyoruz. O doğrultuda mücadeleye devam ediyoruz.' demektir." şeklinde konuştu.
Atatürk'ün bu günkü koşullar içinde statükonun değil umudun temsilcisi olduğunu belirten Baykal, "Geleceğin, iddianın temsilcisidir, direnişin temsilcisidir, baş kaldırışın temsilcisidir, devrimciliğin temsilcisidir. Tekrar Türkiye bu ortama, noktaya gelmiştir. O bakımdan bu gün böyle bir Atatürk heykeli açılışını, 12
Eylül sonrası Atatürk heykeli açılışlarıyla hiçbir benzerliği olmadığını söylememe izin veriniz." diye konuştu.
Konuşmaların ardından Atatürk Heykeli'nin açılışı gerçekleştirildi. Heykelin üzerindeki Türk bayrağının kaldırılmasının ardından Baykal ve beraberindekiler tekrar MSM'ye girdi. Ardından Müjdat Gezen Baykal ve diğer katılımcılara hediyelerini verdi. Müjdat Gezen'in hediyeleri verdiği sırada yaptığı espiriler salonda bulunanları kahkahaya boğdu. Gezen'in Baykal'a
antika telefon hediye ederken, "Bu telefonun en büyük özelliği asla dinlenememesi" şeklindeki espirisi salondakileri güldürdü.
Baykal, törenin ardından basın mensuplarının sorularını cevapsız bıraktı.