Taraf’ın, “Oy hırsızlığı için ilk dava” manşetiyle duyurduğu, 30 Mart yerel seçimlerinde Kâğıthane’deki oyların AKP lehine değiştirildiği iddialarına adeta dava yağdı. CHP Kâğıthane İlçe Başkanlığı, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından, Kâğıthane’deki sandıkların yeniden sayılması için Kâğıthane İlçe Seçim Kurulu’na şikâyette bulunmuştu. Dilekçeyi dikkate alan kurul, Kâğıthane’de incelediği 50 sandıktan 36’sında tahrifat tespit etmiş ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Kâğıthane’de seçimlerin yenilenmesine kadar gidecek yargı süreci bu aşamadan sonra başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli beş savcı, soruşturmaları yürüttü. Savcılar, tahrifat yapıldığı kesinleşen 36 sandıktan 22’sine dava açarken, altı soruşturmaya takipsizlik verdi. Takipsizlik gerekçelerinde, seçim sandıklarında yapıldığı belirtilen tahrifatın bir veya iki gibi düşük düzeyde kaldığı belirtildi. Geriye kalan 8 sandık için soruşturmalar devam ediyor.

Açılan davaların iddianameleri ise, 30 Mart yerel seçimlerindeki oy hırsızlığı iddialarını belgeledi. Davalardan sadece bir tanesi olan 1057 nolu sandığın iddianamesinde, CHP’ye çıkan oyun; 84 iken listeye 4 diye yazıldığı, AKP’ye çıkan 141 oyun da listeye 221 olarak yazıldığı vurgulandı. İlçe Seçim Kurulu’nun sandıklarla ilgili ihbarında, bu sandık için CHP’ye 80 oyun eklenmesi istendi. 1033 nolu sandığın iddianamesinde ise, CHP’ye 101 oy çıktığı, ancak tutanağa sadece 1 oy diye geçtiği, AKP oylarının ise 91 olduğu halde tutanağa 191 olarak yazıldığı vurgulandı.

Taraf'ın haberine göre iddianamede, her sandık için ayrı ayrı alınmış bilirkişi raporları yer aldı. Raporlarda, gözle görülür şekilde tahrifat yapıldığı, sandıktan çıkan oy rakamlarının karalama ve ilave suretiyle değiştirildiği ifade edildi.

İddianamelerde, sandık başkanları “sanık” olarak yer aldı. “Görevi kötüye kullanma” ve “Seçim sonuçlarını değiştirme veya seçim tutanaklarını sahte olarak düzenleme” suçlamasından 10 yıla kadar hapis cezası istenen sandık başkanlarından S.G. skandal bir ifade verdi.

Sanık ifadesinde, ilçe seçim kuruluna teslim etmeleri gereken evrakı partililere teslim ettiğini söyledi. Seçim günü aç, yorgun ve susuz olduğunu dile getiren S.G., “Ben o an şoke oldum. Partili kişilerin bizim ilçe seçim kuruluna teslim etmemiz gereken evrakı aldığını o an öğrenmiş oldum. Benim tahrifat yapmaktan herhangi bir menfaatim olamaz. Bir eğitimciyim. Yasal olmayan işleme bilerek katılmam söz konusu olamaz” dedi. 

Öte yandan, iddianamelerde “mağdur” sıfatıyla yer alan CHP Kâğıthane İlçe Başkanlığı, davalara “müdahil” olmak için mahkemelere dilekçe verdi. CHP Kağıthane İlçe Başkanı Zeynel Öztürk, sahtecilik olayında sandık başkanlarının tek başına tahrifatı yapmadıklarını, sahtecilikte Seçim Kurulu’nun da olduğunu iddia ederek, Kağıthane seçimlerinin yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi. Öztürk, “36 tane sandık görevlisinin tek başına, ‘Hadi biz CHP’den 100 oy alalım, AKP’ye verelim’ diye bir şey yaptıklarını sanmıyorum. Seçimin yenilenmesi gerekiyor ancak, yargı süreci uzun süreceğinden yargılama neredeyse bir sonraki seçime kadar devam edebilir. O zaman iyi bir karar çıksa bile uygulanamaz hale gelecek. Normalde, bu davalar açıldığı anda YSK’nın anında olaya el koyup seçimi iptal ettirmesi lazım. Hukuk devleti olsak çoktan Kağıthane seçimi yenilenirdi.”