"Medya haddinden fazla özgür. 'Alo Fatih' konuşmaları, bunları herkes söyler. Bunu söylüyor da ne oluyor? Sizin yayınlarınızla ilgili bir sıkıntı yaşadınız mı? Sınırları belli olmayan alanlardan biri da medyadır. Kendisi etik değerlerini tam kuramamıştır. Hem de devlet ilişkilerinde sağlıklı değerler oluşmamıştır."
"BAŞBAKAN'A KEFİLİM AMA BİLAL'E..."
Hükümet'e yönelik yolsuzluk ve rüşvet iddialarına rağmen vicdanının çok rahat olduğunu söyleyen Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a kefil olduğunu söyledi. Yıldırım, "Bilal Erdoğan'a kefil olur musunuz?" sorusuna ise, "Bilal Erdoğan ile bir iş ilişkim olmadı, arkadaşlığım olmadı, biraraya geldiğim olmadı" yanıtı verdi.
Yıldırım, Sabah ve ATV'nin satışı için havuz oluşturulduğu ve bazı işadamlarından komisyon aldığı yönündeki iddiaların yer aldığı ses kayıtları hakkında hukuki mücadele başlatmadığını söyledi. Yıldırım, "Adamlar aralarında konuşur. Ben 11 yıl görev yaptım. Hepsiyle iş yaptım, hepsini tanıyorum. Ses kayıtlarından sonra kimseyi aramadım. Öyle bir hukuki metin yok, bana gelen bir suçlama yok. Hukuki nitelik kazanmış bir metin olmadan ben neden devreye gireyim? Dedikodularla uğraşacak halim mi var?" diye konuştu.
"YARGIDA DA YANLIŞ VARSA MÜDAHALE EDECEKSİN"
Binali Yıldırım, müdahale edildiği zaman 'Hükümet yargının işine neden karışıyor' denildiğini, edilmediği zaman 'bu hükümet nerede' diye sorgulandığını belirterek şöyle konuştu:
"Hukuk devleti evrensel anlamda sağlıklı işlese, bizim karışmamıza gerek yok. Anayasa Mahkemesi'nin kapatmasında, e- muhtırada müdahale etmeye kalktık, kıyamet koptu. Ana muhalefet lideri, 'yürekli hakimler yok mu' dedi. Yapı aynı, aktörler değişiyor. O gün asker içinde vardı, şimdi yargı içinde ve kolluk içinde var. Siyasetçinin görevi işler yanlış gittiğinde müdahele etmektir. İster yargıda ister bürokraside ister sokakta. Teröre müdahale etmek nasıl görevin ise, yargıda da sorun varsa müdahale edeceksin."
DHA