Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılmasını öngören tasarı, 'yürürlük ve yürütmeyi' düzenleyen son iki maddesi dışında önceki gece yasalaştı.
Anayasa Komisyonu Başkan Vekili
Ayhan Sefer Üstün, 1961'den bu yana üç kez
darbe dönemlerinde çıkarılan kanunun, ilk kez siviller tarafından demokratik süreçle hazırlandığına dikkat çekti. Üstün, "
Anayasa Mahkemesi'ni devletin yanından alıp milletin yanına koyduk. Mahkemenin ruhuna
özgürlük,
demokrasi ve
insan hakları üfledik." dedi.
Meclis Genel
Kurulu'nda salı günü başlayan görüşmeler perşembe gecesi saat 02.00 sularında tamamlandı. Tasarının Anayasa Mahkemesi üye ve raportörleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları
aile fertlerinin sağlık giderlerinin 'diğer kanunlardaki sınırlamalar dikkate alınmaksızın'
mahkeme bütçesinden ödenmesi hükmü muhalefetin sert tepkisine neden oldu. AYM'ye milletvekillerine bile verilmeyen sınırsız sağlık harcaması yetkisi verildiğini savunan
CHP ve MHP'nin gece yarısı tepkisi üzerine
komisyon maddeyi geri çekti. Salı günü Anayasa Komisyonu'nda yeniden yazılacak madde daha sonra Genel Kurul'da tekrar ele alınacak.
Meclis 3 üye seçecek
Anayasa Mahkemesi, Genel Kurul ve iki bölüm olarak çalışacak. Genel Kurul, genel olarak halen Anayasa Mahkemesi'nin baktığı konuları görüşecek. Bölümler ise anayasa değişikliği ile getirilen 'bireysel başvuruları' karara bağlayacak.
Anayasa değişikliğiyle yedek üyelerin asıl üye olması ve
TBMM'nin 3 üye seçmesiyle üye sayısı 17'ye çıkarılan Genel Kurul, en az 12 üyenin katılımıyla toplanacak. Anayasa Mahkemesi'nin halen 1 olan başkan vekili sayısı 2'ye çıkarılacak.
Üyeler 12 yıl için seçilecek. Bir kişi iki defa seçilemeyecek. Başkan ve üyeler azlolunamayacak, kendileri istemedikçe görev süreleri dolmadan ve 65 yaşından önce emekliye sevk edilemeyecek. Raportörler, başkanın görev vermesi durumunda
tanık ve uzman dinleyebilecek.
Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından denetleyebilecek. Bu denetim de '
teklif çoğunluğuna,
oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı, kanunların ve TBMM İçtüzüğü'nün son oylamasının öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı,
cumhurbaşkanı ve
Bakanlar Kurulu üyelerinin imzalarının bulunup bulunmadığı' ile sınırlı olacak.
Herkes Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilecek.
İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da
ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekecek. Bireysel başvurular, doğrudan, mahkemeler veya yurtdışı temsilcilikleri aracılığıyla yapılabilecek. Bireysel başvurular harca tabi olacak. Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesi, bölümler tarafından yapılacak. Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilecek. İhlal kararı verilmesi halinde, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilecek ancak yerindelik denetimi yapılamayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemeyecek.