Eşi benzeri yok. Parti öyle kendiliğinden kurulmuş. Sonradan genel başkanlığa getirilen Mestan Destan, birkaç arkadaşı ile konuşurken, 'ya bunlar amma da bol keseden atıyorlar' diyecek olmuş, mahalleden 40 yıllık arkadaşı Kazım Nemelazım, 'abi gel şu partiyi artık kuralım bak adını bile söyledin' deyivermiş. 'Tutar mı?' demiş Palamut Memiş, 'Tutma mı?' diye çıkışmış Cavit Çakmak. 'Genç Parti tuttuktan sonra bu da tutar, yalnız ondan daha iyi sallamamız lazım' diye de eklemiş. Kurmuşlar partiyi. Siyasete hevesli, ama kendini bir türlü ortaya atamamış ne kadar eş-dost, tanıdık-bildik varsa toplamışlar etraflarına. Ve bir ilke benimsemişler; mevcut siyasî partilerden asla aşağı kalınmayacak, onlar ne attıysa daha kuvvetlisi atılacak, onlar ne verdiyse bir fazlası verilecek. Çok benimsemişler. Yalnız Cavit bir uyarıda bulunmadan edememiş: 'Sayın genel başkanım, bu kadar güzel palavra tabii ki
halkımızın çok hoşuna gidecek. Bu siyasiler uyanık insanlar, bunları alır kendilerine mal ederlerse ne yaparız?' Başkan bir an düşündükten sonra 'Bütün vaatlerimizi noterden tasdikletelim.' deyince derin bir oh çekmişler.
Sıvamışlar kolları. Parti amblemi zaten bolcana bir kese olarak belirlenmiş. Partinin adını da kısaltmayalım, ama isteyenler istedikleri gibi kısaltırlar, onlara da bir şey demeyelim diye anlaşmışlar. Vaatlerden önce partinin ilkelerini belirlemişler: Kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz. Ne kazanırsak halkla beraber yeriz.
Koltuk, makam,
rant, bunlar bize göre değil, her şey halk için. Halk bizim canımız, feda olsun kanımız, ciğerimiz, dalağımız. Sonra da vaatlere geçmişler. İşte Bol Keseden Atma Partisi'nin vaatleri: Çiftçiye mazot 50
kuruş,
iktidarın altıncı ayından sonra da bedava olacak.
Üniversite sınavları kalkacak. Ortaöğretimde de sınav olmayacak. Sözlü sınavlar hiç yapılmayacak. Milletin evladı ikide bir sıkıştırılıp zorlanmayacak, kimse strese sokulmayacak. İsteyen okuyacak istemeyen okumayacak. Kimsenin keyfinin kâhyası olunmayacak.
Okumadı işsiz kaldı diyelim.
İşsizlere her ay 700 YTL
maaş verilecek. Nereden verilecek, tabii ki çok kazananın ümüğü sıkılacak, öyle verilecek.
Emeklilere,
emekli olduğu andaki maaşı neyse o verilecek. Biz bu dünyaya ölünceye kadar çalışmaya gelmedik. Onun için emekli yaşı 35'e inecek.
Doğalgazdan para alınmayacak. Adı üstünde doğalgaz.
Sudan da para alınmayacak. Bunlar tabiattan çıkıyor. Oksijen için para alınıyor mu? O zaman gazdan, sudan da alınmayacak.
Kiracılardan elektrik parası alınmayacak. Ev sahiplerinden alınan da yarıya indirilecek. Köprüler, otoyollar parasız olacak. Bunlar halka
hizmet olsun diye yapılan işler, halktan para alınması
Anayasa'ya da aykırı. İtiraz eden olursa Anayasa Mahkemesi'ne gidilecek. Gerekirse CHP'den
destek istenecek.
Morgıç sistemi yerine Pembegıç sistemi getirilecek, hiç peşinsiz herkes ev sahibi olacak. Kira öder gibi ödeme yapılacak, ödemeler enflasyondan etkilenmeyecek. Çünkü enflasyon olmayacak. Olacak da belki, ama sıfır enflasyon olarak ilan edilecek.
30 milyonluk dar gelirli kesime, temel
gıda maddeleri et, süt, yumurta, yağ, baklagiller,
makarna, pirinç,
bulgur, her çeşit
sebze ve
meyve bedava verilecek. 'Bu kadarına da yuh!' diyenlere aldırış edilmeyecek. Muhalefetten çıkıp da, 'nerden bulacaksınız ulan bunlar için parayı?' diye ağzını bozanlara, 'onu da bizden sonra gelen iktidar düşünsün ulan!' denilerek ağzının payı verilecek.
Hüseyin Gülerce/Zaman