Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Suriye'de veya Mısır'da öldürülenler Müslüman olmasaydı, BM ölü sayıcılığı yapmaya devam etmezdi" dedi.
Sancaktepe Belediyesi Şehit Furkan Doğan Gençlik Merkezi'nin açılışında konuşan Bozdağ, Mavi Marmara Gemisi'nde katledilen Doğan'ın inancı gereği Allah yolunda şehadete yükselmiş bir kardeşleri olduğunu söyledi.
Bozdağ, insanlığın 21. yüzyılda yaşanılmasına rağmen hala insan eksenli ilkesel bir bakışı ortaya koyamadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İşte Suriye yanıyor. Yüzbinin üzerinde insan hayatını kaybetti. Bugün Suriye'de 100 binden fazla insan hayatını kaybetmiş durumdadır. Mısır'da hakeza binlerce masum insan, zalimin zulmüyle hayatını kaybetmiş durumda ve yine ölümler devam ediyor. Ama o zaman hepimizin sorması lazım. Bu ölümleri durdurma güç ve kudretine sahip olan uluslararası toplum, uluslararası örgütler, altına imza attıkları sözleşmelerin gereğini neden yapmıyorlar? İnsan hakları sözleşmeleri, ölenlerin dili başka, dini başka olunca ihlal edilmiyor mu? Diyelim ki ölen Müslümansa insan hakları sözleşmesinin hükümleri çiğnenmemiş mi oluyor?"
Birleşmiş Milletler (BM) ile Avrupa Birliği'nin yaşanan olaylar karşısında uygulamalarında bazı farklılıklar yaşandığına işaret eden Bozdağ, "Ölenlerin dinlerine, anlayışına, diline, vatanına göre, insan hakları uygulamalarının da farklılık arz ettiğini görüyoruz. Onun için dünyada huzur ve barış, bu farklılıklar ortadan kalkmadığı sürece kalıcı olarak tesis edilemez. Eğer Suriye'de veya Mısır'da öldürülenler Müslüman olmasaydı, BM ölü sayıcılığı yapmaya devam etmezdi. Buna emin olun" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Mısır ve Suriye'de yaşananlar nedeniyle Türkiye'nin takındığı tavrı eleştirenlerin olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben bunları duyunca acaba benim yaratıldığım hamur başka, bunların ki başka mı diye düşünmeden edemiyorum. Şimdi Esad bu ölümleri yaparken, bu zulümleri yaparken Türkiye olarak biz Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi Esad'a bakan veyahut da milletvekilleri mi göndermemiz lazımdı? Esad'a 'İyi ettin elini sıkayım mı?' dememiz lazımdı. 'Az öldürdün biraz daha çok yap' dememiz mi lazımdı. 'Bu ölümleri biz görmüyoruz mu dememiz mi?' lazımdı. Kapımızı açmayıp 'İmdat, bizi kurtarın' diyen insanları ölümle başbaşa mı bırakmamız lazımdı? Ne yapmamız lazımdı? Türkiye eğer bugün yaptığını yapmasaydı, ölümle onları başbaşa bırakacaktı."
