Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Cüneyd Zapsu, Başbakan Erdoğan'la çalışmaktan onur duyduğunu belirterek, ''Bu derece inandığım ve desteklediğim Sayın Başbakanımızı kastederek, 'Bu adamı süpürmeyin. Bu adamı kullanın' şeklinde yorumlanacak bir ifade kullanmadım, kullanmam da mümkün değildir'' dedi.
Zapsu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin
seçim sürecine girdiği günlerde kendisi üzerinden Erdoğan'ı ve AK Parti'yi
hedef alan itham ve suçlamalara muhatap olduğunu kaydederek, ithamlarla ilgili olarak her ne kadar daha önce yasal yollara başvurmuş olsa da, bu hususları açıklığa kavuşturma ve iddialara
cevap verme gereğinin doğduğunu bildirdi.
Son bir yıldır birtakım yazılı ve görsel medya kuruluşlarında yer alan haber ve yorumlarda, 7
Nisan 2006 tarihinde American Enterprise Institute'da yaptığı bir konuşma sırasında 'O adamı delikten aşağı süpürmeyin, kullanın' dediğine ilişkin iddialara yer verildiğine işaret eden Zapsu, açıklamasında şöyle dedi:
''Konuşmamın akabinde soru-cevap sırasında kurduğum bir cümle bilinçli olarak yanlış yorumlanmış ve siyasi ciddiyetten uzak birinin sözleri gibi kamuoyuna yansıtılmıştır.
Her şeyden önce, Sayın Başbakanımız, inandığım, güvendiğim ve saygı duyduğum kişiliğiyle birlikte çalışmaktan onur duyduğum seçkin bir devlet adamıdır.
Bu derece inandığım ve desteklediğim Sayın Başbakanımızı kastederek 'Bu adamı süpürmeyin. Bu adamı kullanın' şeklinde yorumlanacak bir ifade kullanmadım, kullanmam da mümkün değildir.
Bir kısım medya tarafından 'deliğe süpürmek' şeklinde çarpıtılarak tercüme edilen 'down the drain' deyimi de İngilizce'de sık kullanılan bir deyimdir. Ayrıca inatla 'bu adam' olarak tercüme edilmeye çalışılan kelime de 'bu kişi' anlamındadır.
Türk Dil Kurumu'na ait sözlüğe bakılacak olursa bu deyimin
Türkçe anlamının 'heba olmak, boşa gitmek' olduğu görülecektir. Kurduğum cümle içinde kullandığım bu deyim ile kastettiğim de
doğal olarak 'Sayın Başbakan'ın çabalarının boşa gitmemesidir, heba olmamasıdır'.
Son derece olumlu ve ölçülü bir cümlenin 'deliğe süpürmek' şeklinde tercüme edilmesinin şahsıma ve şahsım üzerinden Sayın Başbakan'a zarar verilmesi kastından başka bir açıklaması yoktur.
Aynı şekilde 'Sayın Başbakan'ı kullanın' anlamında bir ifadem de yoktur. Gerçekte söylenen şey 'Sayın Başbakan'ın deneyiminden, kredibilitesinden faydalanın'dır. O toplantıda bulunan ABD'lilere ABD'nin
Afganistan ve Ortadoğu'daki yaptıkları yanlışlar neticesinde düştüğü duruma karşı Sayın Başbakanımız'ın tecrübesinden, birikiminden ve tüm taraflarca saygı duyulan şahsiyetinden faydalanmaları gerektiğini söyledim ki bu da en normal, en tabii bir şeydir.
Gerek ABD'li katılımcılar ve gerekse de olaya şahit olan önemli
siyaset adamları tarafından da bu aynen bu şekilde anlaşılmıştır ve hepsi de Türkiye'de koparılmaya çalışılan kıyameti anlayamadıklarını sözlü ve yazılı olarak belirtmişlerdir.''
Cüneyd Zapsu, ''Türklüğü,
Cumhuriyeti, Başbakanı, Devletin Kurum ve Organlarını'' aşağıladığı gerekçesiyle hakkında yapılan şikayetlerde adaletin tecelli ettiğini, gerek savcılıklar, gerekse
mahkemeler tarafından suç unsuru bulunmadığını da dile getirerek, şöyle devam etti:
''Bazı odakların bilinçli yönlendirmesiyle şahsım hakkımda yapılan suç duyurusu üzerine
Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hakkımda yürütülen 2006/1132 sayılı soruşturması neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yine Sayın Başbakanı aşağıladığım iddiasıyla hakkımda açılan tazminat davasında da mahkeme bu haksız davanın reddine karar vermiştir. Yüce Türk adaleti önünde gerçekler ortaya çıkmış ve çıkmaktadır.
Ancak tüm bunlara rağmen son günlerde bir kısım çevrelerce bel altı vuruşlarla, bilinçli olarak kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını ve şahsım üzerinden partimin ve sayın genel başkanımın yıpratılmaya çalışıldığını üzüntüyle izliyorum. Bir siyasi parti lideri, bu anlattıklarımı bildiği halde, kamuoyunu aldatmak için, sanki benim ABD'ye gidip, 'Aman Başbakan'ı gözden çıkarmayın, onu kullanın' dediğimi sürekli olarak tekrarlamaktadır.''
AA