Anketteki '
baba mesleği' bölümüne geldiğinde ne yazacağını bilemedi. "Emekli
Yüzbaşı" yazıp yazmamakta tereddüt etti ama sonra buruk bir şekilde o bölümü boş bıraktı. Akşam eve gelip bunu anlattığında, babası
Mustafa Damar, 1999 Yüksek
Askerî Şûra (
YAŞ) kararını öğrendiği ana benzer bir
yıkım yaşadı. Üç kuşak asker bir aileden gelen Damar, yüzbaşı rütbesindeyken ordudan
ihraç edilmişti. Oturup hemen
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir
mektup yazdı.
Cuma günü postaya verilen mektup, "Oğluma ne
cevap vereceğim?" başlığını taşıyordu. Damar, artık bu mağduriyetin tamamen son bulmasını istiyor. 12
Eylül referandumunda büyük ümitlerle '
evet' oyu kullanan baba, uyum yasalarının da bir an önce çıkmasını bekliyor. "Artık oğlum Zübeyir, gururlu bir şekilde 'Benim babam
emekli yüzbaşı' diyebilsin." diyor.
Mustafa Damar, asker bir aileden geliyor. Dedesi Mehmet Damar,
Yemen ve
Kurtuluş savaşlarında; babası Mustafa Şadi Damar da
Kore Savaşı'nda gazi olmuş. Kore'de yediği kurşunların babasını yıkamadığını ama yıllar sonra askerî
hastane önünde bir çavuşun, "Bu sakallarla içeri giremezsin." sözü üzerine yıkıldığını anlatıyor. Kendisinin de 1999 yılında aynı zihniyete sahip kadrolar tarafından ihraç edildiğini söyleyen Damar, "Ben de YAŞ gazisiyim." ifadesini kullanıyor. O da diğer bütün mağdurlar gibi Meclis'te görüşülecek olan uyum yasası ile bir 'iade-i itibar' bekliyor. "Bu iz bizde olduğu müddetçe evlatlarımın arkasında da devam edip gidecek." diye üzülen Damar, "Artık mahzun çehreler gülsün." temennisinde bulunuyor. Bugünkü siyasi iradenin çözemediği sorunun, bir daha da çözüme kavuşamayacağı kanaatinde. Bu nedenle, Meclis'ten, kendilerini hayal kırıklığına uğratmayacak bir çözüm bekliyor. Eski yüzbaşı, sadece oğlunun yüzü gülsün diye değil, Kore gazisi babasının son dileği gerçekleşsin diye de bunu istiyor. Çünkü 79 yaşındaki baba Mustafa Şadi Damar'ın son dileği, oğlunu tekrar
üniforma içerisinde görebilmek.