CHP Genel Başkanı Baykal'ın son günlerde partisine katılım törenlerinde başörtülü ve çarşaflılara roket takıp partisine dahil etmesinin tartışmaları sürerken yine CHP'den Baykal'ın tavırlarına ters düşen bir açıklama geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ın başörtülü ve çarşaflı bayanlara parti rozeti gündemdeki yerini korurken, CHP Erzurum İl Başkanı Nevzat Özpeker ilginç açıklamalarda bulundu. Özpeker, başörtüsüne karşı olmadıklarını, rahibe örtüsü olduğunu ileri sürdüğü türbana karşı olduklarını söyledi. KUR'AN-I KERİMİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI KADAR BİLİRİM CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın geçtiğimiz gün İstanbul'da başörtülü ve çarşaflı kadınlara parti rozeti takmasının yankıları sürüyor. Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbestliğini engelleyen CHP'nin çarşaflı ve başörtülü bayanlara parti rozeti takmasını eleştirenlere cevap veren CHP Erzurum İl Başkanı Nevzat Özpeker, "Parti olarak başörtüsüne değil, türbana karşıyız. Kur'an-ı Kerim'i Diyanet İşleri Başkanı kadar bilirim, türban rahibe örtüsüdür. 6 yıl önce kaybettiğim eşim de başörtülüydü." dedi. BAŞÖRTÜSÜ KAMUSAL ALANDA OLMAZ Genel başkanlarının İstanbul'da başörtülü ve çarşaflı kadınlara parti rozeti takmasını doğal bir uygulama olarak karşıladıklarını dile getiren Özpeker, çarşafın ve başörtüsünün toplumun bir gerçeği olduğunu ve inkar edilemeyeceğini söyledi. CHP'nin halkın gelenekleriyle ters düşmesinin mümkün olmadığını kaydeden Özpeker, "Bizim milletvekillerimiz dayatmanın, çarşaf dayatması olduğunu, İran'ı örnek gösterdiler. Yoksa onun Arap giysisi olduğunu söylemediler. Çarşaf bizim de geleneğimizdir. Osmanlı'da büyük kentlerde hanımlar çarşaf giyerdi, Arap giysisi değildir. CHP'de tarihini bilmeyen milletvekili bulamazsınız. Başörtüsünün kamusal alanda olmasına karşıyız. Atatürk'ün bir kılık kıyafet kanunu var, biz buna muhalefet mi yapalım?" diye konuştu. Başörtüsüyle ilgili Kur'an-ı Kerim'in hiçbir ayetinde kesin bir hüküm bulunmadığını ileri süren Özpeker, Kur'an-ı Diyanet İşleri Başkanı kadar iyi bildiğini iddia etti. Özpeker, "CHP yönetimi sürecinde üniversitelerde başörtüsü serbestti. Ne zamanki siyasi simge yapılmak istendi, başörtüsü bu hale gelmiştir. Türban Kur'an'ın hiçbir ayetinde kesin bir hüküm değildir. Kur'an-ı Diyanet İşleri Başkanı kadar bilirim. CHP'li yöneticiler olarak dinimizi de onun nasıl uygulanması gerektiğini de biliriz. Din simsarlarının bir metre bezi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üzerini örtmesine izin vermeyeceğiz. Türban ile başörtüsü arasındaki farkı iyi bilmek gerekir. Başörtüsü müslüman örtüsüdür, türban ise rahibe ve Frenk örtüsüdür. Biz kimsenin kapanmasına karşı değiliz. Başörtüsüne karşı değiliz, annelerimizin örttüğü bir örtüdür. Çarşaf da bizim geleneğimizdir. Benim eşim başörtülüydü ama kızlarımın başı açıktır. CHP olarak türbanın kamusal alana girmesine karşıyız, bundan sonrada karşı olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. Bir dönem DSP ile bir araya gelme girişimlerini CHP'nin parti disiplinine uymadığı şeklinde değerlendiren Özpeker, CHP'nin DSP ile ittifakının hiç bir fayda sağlamadığını, aksine bazı yörelerde CHP'nin büyük oy kaybına sebep olduğunu iddia etti. CİHAN