'Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim?'

Salih Kapusuz: “Yargıtay Başkanı, Yargıtay üyesinin ses kayıtlarını da açıklamalı!” dedi.

'Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim?'

Tv8'de yayınlanan Erkan Tan'ın hazırlayıp sunduğu Erkan Tan ile Başkent'ten programına Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz konuk oldu ve iktidara yönelik eleştirileri değerlendirdi. “Yargıtay Başkanı, Yargıtay üyesinin ses kayıtlarını da açıklamalı!” Salih Kapusuz : “ Yargıtay Başkanımız bir açıklama yaptı. Ve hedef olarak hükümeti gösterdi. Peki, bir Yargıtay üyesinin ses kayıtları yayınlandı biliyorsunuz. Her konuda açıklama yapan Yargıtay Başkanı, bu konu ile ilgili de açıklama yapmalı. Bu üyenin, bir dava için: ‘Onamama mı, bozma mı istiyorsunuz?' sorusunu nasıl açıklayacak? Yargıtay Başkanı Sayın Gerçeker, bunun üzerinde dursun. Başında bulunduğu yüksek yargı organı ile üyesi hakkında bir açıklama yapsın istiyorum. Çünkü yargı, herkesin sığınacağı en güvenilir yerdir.” açıklamasında bulundu. “Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim?” ‘Ak Parti yargıyı ele geçirme planlarını uyguluyor.' İddialarına karşılık Kapusuz: “Ağzı olan konuşuyor. Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim? Yargının bağımsız çalışması için biz çalışmalar yaptık. Biz yargı reformunu en iyi şekilde sonlandırmak için elimizden geleni yapacağız. Daha dün gece muhalefetin de desteği ile gecikmeleri önleyecek olan Tebligat Yasası'nı çıkardık. Yargının sadece adalet tenzih etmesini istiyoruz.” diye belirtti. “Yargıtay; ‘biz bu yükün altından kalkarız' demişti.” İstinaf mahkemeleri ile ilgili tartışmalarda, Ak Parti'nin gerekli sorumluluğu üstlendiğinin altını çizen Kapusuz, şu açıklamalarda bulundu: “ İlk derece mahkemeler ve yüksek yargı organları şu andaki dosya yükünü karşılayamıyor. İstinaf yani bölge idare mahkemelerine ihtiyaç duyuldu. Ve 2005 yılının Nisan ayında Bölge İdare Mahkemeleri kuruldu. Bazı siyasetçiler karşı çıktı ve Yargıtay ; ‘ biz bu yükün altından kalkarız' demişti… Ve çıkan İstinaf kanunu ertelendi.” Millete havale ediyorum! Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, tahliyelerle ilgili hükümeti sorumlu tutanlara şöyle seslendi: “ Bir konuyu bilmeden başka kanaatler getiren insanlara sözüm yok. Kamu vicdanını yaralayan bu konu ile ilgili bildikleri halde vatandaşı yanlış yönlendiren insanları millette havale ediyorum! Bir takım siyasetçilerin, hukukçuların tahliyelerle ilgili konuda doğrusunu vicdanlarında hissettikleri halde sadece pozisyonlarına uygun açıklamalar yapıyorlar. Ben sokaktaki insana bir şey demiyorum.” “Yargıtay; ‘biz bu yükün altından kalkarız' demişti.” İstinaf mahkemeleri ile ilgili tartışmalarda, Ak Parti'nin gerekli sorumluluğu üstlendiğinin altını çizen Kapusuz, şu açıklamalarda bulundu: “ İlk derece mahkemeler ve yüksek yargı organları şu andaki dosya yükünü karşılayamıyor. İstinaf yani bölge idare mahkemelerine ihtiyaç duyuldu. Ve 2005 yılının Nisan ayında Bölge İdare Mahkemeleri kuruldu. Bazı siyasetçiler karşı çıktı ve Yargıtay ; ‘ biz bu yükün altından kalkarız' demişti… Ve çıkan İstinaf kanunu ertelendi.” “ Herkes işini adam gibi yapsın!” Salih Kapusuz yargı ve yargılamadaki eksiklikleri şu sözler ile değerlendirdi: “ Son günlerde en çok tartışılan konu yargı ve yargılamalardaki eksiklikler. Meseleyi ortaya doğru koymalı, eksiklikler giderilmeli ve kamu vicdanının rahatlatılması lazım. Birileri hem savcı oluyor hem karar veriyor, birçok iş bir arada yapılıyor. Halk şaşırıyor. Milletimizin; doğru anlatıldığı zaman, anlama konusunda bir sıkıntısı yoktur. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı söz konusudur. Biz milletvekilleri, toplumu rahatlatma adına yasamadan sorumluyuz. Yürütme, hizmet alanından, yargıyı ise tek başına hâkimler ve yargıçlar yapar. Herkes işini adam gibi yapmalı” dedi. Hâkim ve savcı adaylarına kafanıza göre soru soramayacaksınız!” “ Hukuk Fakültesini bitirenler yazılı sınava giriyorlar. 1998 yılına kadar, yazılı sınavı Adalet Bakanlığı yapıyordu. Haksızlığın olduğu düşünülüyordu. 1998'den sonra, -o zaman ki iktidara teşekkür ediyorum- ÖSYM'ye geçti. Mülakatlarda Adalet Bakanlığı tarafından yapılıyordu. 2008'de Yargıtay ve Danıştay'dan üye dahil ettik. Mülakatlarda hakim adayının muhakeme gücü ölçülecek sorular sorulacak. Kafanıza göre soru soramayacaksınız. Üyelerin oylarının ortalaması sonucu karar verilecek. Yani keyfilikleri ortadan kaldırdık, sınavları adil hale getirdik” dedi. “ Bazı daireler az çalıştılar, demek ki başka işler ile meşguller!” Kapusuz, uzun tutuklama sürelerine ilişkin Yargıtay'daki dairelerin çalışmalarını sert bir dille eleştirdi. “ Uzun tutuklama süreleri gerekçesi ile kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruyorlardı ve doğal olarak ülkemiz yargılanıyordu. Adli suçlarda 5 yıl tutukluluk süresi, örgütlü suçlarda ise 10 yıl kısıtlama getirdik. 10 yılda tamamlasınlar dedik dosyaları. Süreye ihtiyaç var dediler. Dosyalar ile ilgili olarak zaman istediler. 2010'a kadar zaman uzadı. Toplam 32 tane daire var, hangisi hangi daireye bakıyor bunu yargı bilir. Müdahale etsek yargıyı ele geçiriyorlar derler, müdahale etmesek etmiyor derler. Olay çarpıtılmadan millete takdim edilsin. 31 Aralık 2010 itibari ile olay ortaya çıkıyor. Bazı daireler süreli tutuklama alanları öne çekiyor, hallediyorlar ve sonuca bağlıyorlar. Galiba bazı daireler biraz az çalıştılar, başka işler ile meşgullerdi herhalde, kamuoyunu yaralayan suçluları serbest bıraktılar” diye konuştu.
<< Önceki Haber 'Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim?' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER