- Arınç: HSYK'nın tavrını hayret ve üzüntüyle karşıladık. Görülmekte olan bir davayla ilgili hiç bir kurum veya kişi açıklama yapamaz..
- (Ergenekon ve Balyoz gibi davalara dair iddiaya yönelik) "Yeniden yargılamaya yönelik bir çalışma yok."
- (Görevden almalar) "Eğer rutin olarak bazı görev değişiklikleri gündeme gelmişse, siz birilerini hedef haline getirirseniz bu doğru değil."
- "Haksızlığa uğradığını düşünenler yargıya başvurur."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2013 yılının son Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu ve gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Toplantıda 2013 yılında yaşananların değerlendirildiği belirten Bülent Arınç, bazı bakanların sunumlar yaptığını belirtti. Arınç sorular üzerine adli kolluk yönetmeliği, HSYK, Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama iddiaları ve emniyette görevden almalarla ilgili bilgiler verdi.
İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları:
-(Asgari ücret) Prensip olarak asgari ücretin tespitinde mümkün olduğunda yüksek tutulması prensip olarak benimsendi. Asgari ücrete ilave olarak da, bildiğiniz gibi 4 çocuğu olanlar sıfır vergiye tabii idi. Bunu üç çocuklulara değiştirmek suretiyle, 40-50 liraya yaklaşan bir gelir elde edebilecekler. Ama bu kanun ile olabilecek, kanun maddesi ilave edilebilecek.
-(Adli kolluk ile ilgili yönetmelik değişikliği) Adli kolluk ile ilgili yönetmelik değiştirilmişti. Barolar Yargıtay'a başvurdu iptali için. Kararı saygıyla karşılayacaktık lakin HSYK, karardan bir gün önce bir tavır ortaya koydu. Hayretle ve üzüntüyle karşıladık...
-Görülmekte olan bir davayla ilgili hiç bir kurum veya kişi açıklama yapamaz.
-HSYK toplanacaksa buna başkan ya da yetki verdiği vekilin toplantıya çağırması gerekir. Gündem konusunda da adalet bakanının bilgisi olmalıdır. Açıklama da kurumun başkanına düşer. Bunu tartışabilirdik. Ama ertesi gün durumdan vazife çıkaran Danıştay yürütmeyi durdurma belki de arkasından iptal noktasına gidecek.
-Korsan bir şekilde toplantı yapılması ve Danıştay'ın ilgili dairesini tenzih ederim ama korsan şekilde toplantının yapılması ortaya farklı açılardan eleştirilecek karar çıkması bize tekrar eski günlerin özlemini çekenlere 'oh' dedirtmiş olabilir.
-Yasama da yürütme de yargısal denetim altında, peki yargı ne olacak?
-HSYK, mahkemelere talimat vermek ve kendi görevini çiğnemek suretiyle büyük bir hata yapmıştır. Gerekeni yapmak bizim hazırlığımızdır. Bir anayasa değişikliği gerekli olacaksa bunun merkezi TBMM'dir.
-(Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama iddiaları) Basında bir tartışma var, Akdoğan'ın yazısı amacından saptırıldı.
-Bir defa yeniden iade-i muhakeme edilmenin şartları vardır. Denetimden geçmiş bitmiş kararlar için geçerlidir. Halen devam eden davalar için bundan söz edilemez.
-AB sürecinde aldığımız bazı hükümler var. Bu ikisinin dışında bir yargılama sürecini konuşmak doğru değildir.
-Buna yönelik Adalet Bakanlığımızda bir çalışma yoktur.
-(Emniyette görevden almalar) Eğer rutin olarak bazı görev değişiklikleri gündeme gelmişse, siz birilerini hedef haline getirirseniz bu doğru değil.
-Bakanın Müsteşarı görevinin başındadır. Ancak bakanlar özellikle yeni göreve başlayan bakanlar, bürokratlarıyla ilgili tasarrufa gidebilir. Bunu cemaatle, bir gazeteyle düşünceyle, son yaşanan olayların parçası olarak göstermek yanlış olur. Bunların çetelesini tutmaya da gerek yok.
-Haksızlığı uğradığını iddia edenler yargıya başvurur..
-(3 dönem kuralı) Bakanlar Kurulu'nda böyle bir şey konuşulmadı. Daha önce de defalarca bu konuda açıklama yapmıştım. Tekrar konuşmamı gerektirecek bir durum yok.
