NTV'nin sorularını yanıtlayan
TBMM Başkanı
Bülent Arınç, seçimlerin yapılmasının ardından toplam 10 günde, yeni
Meclis Başkanı'nın seçileceğini belirterek "Meclis başkanlığı seçimi için 367 toplantı yeter sayısı aranmayacak"dedi.
YENİDEN MECLİS BAŞKANLIĞI'NI DÜŞÜNMÜYORUM
Bülent Arınç, görev süresinin yeni Meclis'in açılmasıyla sona ereceğini belirterek Meclis Başkanlığı'na yeniden
aday olmayı henüz düşünmediğini söyledi. Arınç "Önümüzü görmemiz gerekiyor. Yeni Meclis'te oluşacak tabloyu görmemiz gerekiyor. Yeni Meclis ne gösterecek buna bakmak lazım.. Bu sözlerim cumhurbaşkanlığı adaylığım için de geçerli" dedi.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN RET KARARI
Arınç.
Anayasa Mahkemesi'nin
cumhurbaşkanını
halkın seçmesini öngören yasaya yapılan itiraza ilişkin verdiği ret kararını 'doğru bir karar' olarak değerlendirdi. Arınç "Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğru, gerekçesi henüz yazılmadı ama kendi içinde tutarlı bir karar olduğunu düşünüyorum. Biraz şaşırdım ama doğru buluyorum kararı" dedi.
YENİ CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
Yüksek yargının son kararının ardından cumhurbaşkanı seçiminin
Aralık ayında halk tarafından yapılabileceğini söyleyen Arınç, Cumhurbaşkanı Sezer'in halen görevini sürdürdüğünü hatırlatarak "Referandumda 'halk seçsin' kararı çıkarsa Aralık ayında 11. cumhurbaşkanı, yani şu anki cumhurbaşkanımızdan sonraki cumhurbaşkanı halk tarafından seçilebilir" dedi.
Meclis
başkanlık divanı seçiminin ardından cumhurbaşkanını seçme kararı da alınmasının mümkün olduğunu belirten Arınç, "O zaman Meclis 367 toplantı yeter sayısıyla 30 gün içinde 4 turda cumhurbaşkanını seçebilir, Bu da mümkün" dedi.
Arınç, Cumhurbaşkanı Sezer seçimlerden sonra
istifa etmesi halinde ise, Meclis'in 30 gün içinde yeni cumhurbaşkanını seçmek zorunda olduğunu belirti.
Arınç seçimlerin yenilenmesinin ise Meclis'in 30 gün içinde yeni cumhurbaşkanını seçemezse ortaya çıkacağını söyledi.
ABDULLAH GÜL'ÜN ADAYLIĞI
Önceki süreçte
Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığını desteklediğini belirten Arınç, bundan sonraki süreçte cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ise seçimden önce bir isim telafuuz etmenin yanlış olacağını söyledi.
Meclis Başkanı,
AK Parti'nin
Kayseri mitingine katılmasıyla ilgili eleştiriler için ise "Meclis başkanları mutlak tarafsız değildir. Görevimle ilgili tarafsızım ama
milletvekili adayı olarak sınırlı
propaganda yapabilirim" dedi.
'BU SÖZLER ERBAKAN'IN SİYASET TARZIDIR'
Arınç,
Saadet Partisi ve Necmettin Erbakan'dan kendisine gelen eleştirilere üzüldüğünü de belirtti, "Bu sözler Erbakan'ın tarzıdır" diye konuştu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın yönelttiği eleştirilerin kendilerini üzdüğünü ifade ederek, ''Sayın Erbakan'ın dillendirdiği ve onunla birlikte bazılarının ortaya attığı söz ve hareketlere biraz alışığız. Bu eleştirileri, bu ağır sözleri, hatta kısmen
hakaret içeren sözleri kabul etmek mümkün değil. Ama Sayın Erbakan'ın
siyaset tarzı budur' dedi.
NTV'de Tayfun Ertan'ın sorularını yanıtlayan Arınç, ''Mecliste 11. Cumhurbaşkanı seçiminde uzlaşma yolunun
tercih edilmesi, Abdullah Gül'ün adaylığını hayli zayıflatan bir yol değil mi?'' sorusuna, bunun bir varsayım olduğunu kaydetti. Meclisinin yeni tablosunun mutlaka görülmesi gerektiğini, bir partinin 400'e yakın milletvekiliyle
iktidara gelebileceğini gibi, farklı partilerin Meclise girebileceğini de anlatan Arınç, ''Bunların içerisinden yeni bir kombinezon ortaya çıkabilir. Farklı partiler bile olsa, Sayın Gül'ün adaylığı tekrar gündeme gelebilir. Farklı partiler bile olsa, Sayın Gül'den başka bir aday da ortaya çıkabilir'' diye konuştu.
Abdullah Gül'ün ''Meydanlar, adaylığımın sürdüğünü gösteriyor'' şeklinde yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Arınç, şöyle konuştu:
''Yüzde 100 doğru. Sayın Abdullah Gül, kendi isteğiyle cumhurbaşkanı adayı olmadı. Ben biliyorum ki son gün yaptığımız görüşmeye kadar, başka arkadaşlarımızın da aday olabileceğini ama kendi üzerinde bir beraberlik olduğu takdirde görevden kaçmayacağını ifade etmiştir. Çok bencil ve egosuyla hareket eden bir insan olmadığını, yıllarca arkadaşlığını yapmış bir insan olarak rahatlıkla söyleyebilirim.
Ama bir diğer doğru da şudur: Bugün nerede miting yapsanız, anket yapsanız, kiminle görüşseniz, Sayın Gül'ün çok iyi
cumhurbaşkanı adayı olduğunu ama kendisine haksızlık yapıldığı söylemektedir. Meydanlardaki alkışlar, bunu çok açık göstermektedir.''
-KAYSERİ MİTİNGİNE KATILMASI-
Bülent Arınç, AK Parti'nin Kayseri mitingine katılmasıyla ilgili yöneltilen eleştirileri nasıl karşıladığının sorulması üzerine, mitinge, Kayserilileri selamlamak için katıldığını belirtti. Cumhurbaşkanlarının tarafsızlığında, ''mutlak tarafsızlık'' ilkesinin hakim olduğunu; meclis başkanlarının ise ''mutlak tarafsız'' olmadığını ve mensup olduğu partinin tarafında yer aldığını belirten Arınç, 5 yıl boyunca AK Parti
Manisa Milletvekili olarak hesaba girdiğini kaydetti.
Ne yapması gerektiğini, eski meclis başkanlarıyla konuştuğunu, anayasal kurallara baktığını ve sınırlı bir propaganda yapabileceğini gördüğünü anlatan Arınç, Kayseri'de siyasi bir konuşma yapmadığını söyledi. Arınç, ''Aynı hareketi Manisa'da yaptığım zaman suç olmuyor veya
yabancı karşılanmıyorsa, bu, ülkenin her yeri için geçerli olması lazım. Şimdi ben Manisa'da siyasi propaganda yapacağım, kimse buna bir şey demeyecek anladığım kadar. Aynı şeyleri 25 kilometre ötede İzmir'de yaparsam, niçin garip olacak? diye konuştu.
-''MİLLİ GÖRÜŞÇÜLERİN TASFİYESİ'' SORUSU-
Bülent Arınç, ''AKP'de neredeyse 150 kadar milletvekilinin aday gösterilmemiş olması, sizin etrafınızın boşaltılması gibi değerlendiriliyor. Buna nasıl bakıyorsunuz?'' şeklindeki soruya, bunların kendisini
tahrik etmek için söylendiğini ve gülümsemeden edemediğini kaydetti. Arınç, ''(Milli Görüşçüler
tasfiye edildi, Arınç'ın çevresi boşaltıldı...) Aynı şey Abdullah Gül için de başkaları için de söylenebilir.
Hayır buna katılmıyorum, yeni arkadaşlarımızın da çok değerli insanlar olduklarına inanıyorum. Aday gösterilmeyen veya
adaylık imkanı bulamayanların da değerlerinden kaybettiklerine inanmıyorum'' dedi.
Bülent Arınç,
Abdüllatif Şener'in aday olmamasıyla ilgili soruyu yanıtlarken de Şener'in, ''bir üniversitede
öğretim üyeliği yapmak istediğini, biraz dinlenmek istediğini, kendisini yenilemek istediğini'' söylediğini anlatarak, kararına saygı duyduğunu ifade etti.
-ERBAKAN'IN ELEŞTİRİLERİ-
''Milli Görüş Hareketi içinden geldiniz. Bugün o partiden size gelen sert eleştiriler sizi üzüyor mu? Ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:
''Üzmemesi mümkün değil. Bu eleştirileri, bu ağır sözleri, hatta kısmen hakaret içeren sözleri kabul etmek mümkün değil. Ama Sayın Erbakan'ın siyaset tarzı budur. Yanında yıllarca bulunmuş bir insan olarak, bugün söylediklerini yıllar boyu tekrarlamış ve buna inanmış bir insandır. Bu inanmışlığının karşısında hiçbir engel tanımaz, hiçbir dostluk, hiçbir arkadaşlık tanımaz. Bunu ikaz görevi olarak kabul ettiğini söyler. Bu, Sayın Erbakan'a has bir düşüncedir, nevi şahsına münhasır bir harekettir. Sayın Erbakan'ın dillendirdiği ve onunla birlikte bazılarının ortaya attığı bu söz ve hareketlere biz biraz alışığız. Olmamasını dilerim. Çünkü bunlar onlara bir puan kazandırmıyor. Hatta onlar da eleştiriliyor. 'Bu insanlara, bu kadar ağır sözler söylemenizi doğru bulmuyoruz' dediklerini de biliyorum. Ama bundan vazgeçmeleri mümkün değil. Bu,
Türkiye'nin bir gerçeği.''
-''MHP'NİN BARAJI AŞTIĞINA, ŞU AN İTİBARİYLE İNANMIYORUM''-
Manisa ve Ege Bölgesinde 22 Temmuz seçimlerine ilişkin gözlemlerinin ve AK Parti'nin durumunun sorulması üzerine Arınç, her şeye rağmen AK Parti'nin tek başına yeniden iktidar olacağını söyledi.
İki partili bir parlamento yapısı olursa, AK Parti'nin 400 milletvekiliyle tek başına iktidar olacağını, CHP'nin de en fazla 150 civarında milletvekili alabileceğini anlatan Arınç, MHP'nin veya x partinin
Parlamentoya girmesinin, AK Parti'nin tek başına iktidarını engellemeyeceğini, sadece milletvekili sayısında kısmen bir azalma olacağını kaydetti. Arınç, ''MHP'nin şu an itibariyle barajı aştığına inanmıyorum. Aşma ihtimali var'' dedi.
Türkiye'de son 10 güne girildiğinde, istikrar ve güvenden yana olanlar ile kararsızların büyük bir kesiminin AK Parti'ye oy vereceğini savunan Arınç, ''Çünkü Türkiye,
kavga, çatışma, ayrıştırma, ip-urgan istemiyor. Birbirini suçlayıcı, Türkiye'yi geri bıraktırıcı kavgalara tekrar geri dönmek istemiyor. Türkiye, özgürlüklerin, huzur ve istikrarın tadını aldı ve bunu AK Parti iktidarıyla sürdürmek istiyor'' diye konuştu.