Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül Referandumuyla gerçekleşen anayasa değişikliklerinin ülkeyi daha da demokratikleştirdiğini, özgürleştirdiğini belirterek, Balyoz dâvâsı ile ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Arınç, “Bu, son yıllarda yaşanan önemli olaylardan, belki de çok önemli sonuçlar doğurabilecek olaylardan bir tanesidir” diye konuştu.

Son zamanlarda yaşanan hukukî gelişmelerle ilgili kararların Anayasa Mahkemesi’nce verildiğine dikkati çeken Arınç, “Ona bu yetkiyi kim vermiştir? 12 Eylül 2010'da referandumu yapılan anayasa değişikliği. Kim karşı çıkmıştı buna? CHP, MHP ve diğerleri. Bunu kim savunmuştu? AK Parti. Tarihin garip bir tecellisine bakın ki, o gün hayır diyenler, bugün sevinç çığlıkları atıyorlar” dedi. 

Başbakan Yardımcısı Arınç, Balyoz dâvâsındaki tahliyeler için 2010 referandumuyla muhalefetin karşı çıkmasına rağmen AYM’ye kendilerinin yetki verdiğini kaydederek, tahliye olanların kendilerine teşekkür etmeleri gerektiğini savundu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül 2010 referandumuna ilişkin “Tarihin garip bir tecellisine bakın ki o gün ‘Hayır’ diyenler ‘Ah ne iyiymiş, Allah senden razı olsun Anayasa Mahkemesi (AYM), sen olmasan halimiz ne olacaktı?’ diye sevinç çığlıkları atıyorlar. Demek ki özgürlük, demokratikleşme böyle bir şey. O yüzden diktatörlüktü, demokraside geriye gidişti filan deyip, Başbakanımızı veya hükümeti suçlamaya kalkanlar AYM’nin bu kararıyla ne kadar mahcup olsalar yeridir” dedi.

Arınç, Çekirge Polisevi’nde düzenlediği basın toplantısında, 12 Eylül 2010 referandumuyla anayasada önemli bir değişiklik yapıldığını ve herkese bireysel başvuru hakkının tanındığını hatırlattı. Arınç, bireysel başvuru yoluyla hiçbir zahmete, masrafa katlanmadan insanların haklarını AYM’de arayabildiklerini vurguladı.

AYM’nin adeta bir temyiz mahkemesi gibi hareket ettiğini belirten Arınç, Balyoz dâvâsında bu iki konu üzerinde yargılamanın yenilenmesi kararı verdiğine dikkati çekti. Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz gibi mahkemeler tüm sanıklar için tahliye kararı verdiler. AYM’nin bu kararıyla ve ilgili mahkemelerin de tahliye kararı vermesiyle dâvâda tutuklu sanık kalmadı. Bu son yıllarda yaşanan önemli olaylardan, belki de çok önemli sonuçlar doğurabilecek olaylardan bir tanesidir. Kim karar verdi?  AYM. Ona bu yetkiyi kim vermiştir? 12 Eylül 2010’da referandumu yapılan anayasa değişikliği. Kim karşı çıkmıştı buna? CHP, MHP ve diğerleri. Bunu kim savunmuştu? AK Parti. Tarihin garip bir tecellisine bakın ki o gün ‘Hayır’ diyenler ‘Ah ne iyiymiş, Allah senden razı olsun AYM, sen olmasan halimiz ne olacaktı?’ diye sevinç çığlıkları atıyorlar. Demek ki özgürlük, demokratikleşme böyle bir şey. O yüzden diktatörlüktü, demokraside geriye gidişti filan deyip, Başbakanımızı veya hükümeti suçlamaya kalkanlar AYM’nin bu kararıyla ne kadar mahcup olsalar yeridir. İyi bir şey yapmışız. Vatandaşımızın haklarını korumaya yönelik, önemli bir anayasa değişikliği yapmışız. Millet bunu tasdik etmiş. Milletimize ve AK Parti’ye kim ne kadar teşekkür etse azdır.”