Muhalefeti defansa geçtiği ve Terör konusunu hiç gündeme getirmediği için eleştiren Akdoğan Erdoğan ve
Baykal'ın hitabetine tam not verdi.
İşte
Başbakanlık Başdanışmanı
Yalçın Akdoğan'ın değerlendirmesi:
Bütçe görüşmesinin çarpıcı yanları…
Siyasetin yıllık gündemi ve yasama faaliyetleri arasında
bütçe görüşmelerinin özel bir yeri ve önemi vardır. Demirel'li, Erbakan'lı yıllarda bütçe görüşmeleri daha renkli geçer,
genel kurul ciddi bir şov arenasına dönerdi. Birkaç yıldır bütçe görüşmeleri yine renkli geçmeye, liderler arasındaki hesaplaşmalara sahne olmaya başladı.
Bu yılki görüşmelerde öne çıkan birkaç husus var:
1. Muhalefet defansa geçti.
Bütçe müzakerelerinde genelde hükümet
savunma ve açıklama pozisyonunda olur, muhalefet ilgili-ilgisiz konuları ortaya atarak hükümeti sıkıştırmaya çalışırdı. Oysa Pazartesi günkü bütçe görüşmelerinde tam tersi oldu. Baykal arsasının savunmasını yapmak, Bahçeli ise 57. hükümet dönemini savunmak zorunda kaldı. Baykal, arsasının olmadığını, bu kadar yüksek bir
fiyat tutmadığını, arsanın bu kadar kıymetlenmesi için imar-plan tadilatı yapılmadığını söylemedi. Sadece bunun
doğal bir süreç olduğunu ve belediye yönetimiyle bir irtibatının olmadığını açıkladı. Doğrusu bir ana muhalefet liderinin hükümeti sıkıştırması gereken bir günde kendi derdine düşmesi ilginç bir durumdur.
Bahçeli ise
Cumhuriyet tarihinin en büyük
ekonomik krizlerinden birine
imza atan hükümetini çok başarılı icraatlara imza atan bir hükümet olarak savunmak zorunda kaldı.
Oysa muhalefetin savunulacak hali olsa, 22 Temmuz
seçim sonuçları böyle olmazdı.
2. Terörle mücadele konusu unutuldu.
Hatırlarsınız muhalefet geçen beş altı aydır her fırsatı değerlendirerek hükümeti
terörle mücadele konusunda köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Tartışmalar genelde bağlamından ve müzakere gündeminden sapıyor, “niçin
operasyon yapmıyorsunuz” baskısına dönüşüyor. Her fırsatı değerlendiren muhalefet yılın en önemli müzakere gününde ise klasik
tartışma konusunu ıskaladı. “
Hükümet pasif kalıyor,
Türkiye zaman kaybediyor” diyen ana muhalefet memleketin en önemli konusuna değinmedi.
3. Ekonomik değerlendirme öne geçti.
Bu bütçe görüşmelerinde muhalefet biraz daha dersine çalışmış göründü. Her ne kadar derinlik olmasa ve çok doğru bilgilere dayanmasa da muhalefet sözcülerinin bütçeyi ekonomik olarak masaya yatırması önemli bir gelişmedir. Baykal bile konuşmasının yarısını bütçenin ekonomik göstergelerini
analiz etmeye ayırdı. DTP sözcülerinin de bu tarza katılması önemlidir. Çünkü genelde bölgesel ve etnik konuların dışına çıkamayan, halkın belli bir kesiminin belli bazı problemlerinden başka
siyaset konusu bulamayan DTP'nin Türkiye'nin genel bütçesi üzerinde genel bir siyaset yapması olumlu bir durumdur. DTP artık
kabak tadı veren ezberini bozarak memleket meselelerini ele almaya başlamıştır. DTP'nin Türkiye partisi olma yolunda atacağı her adım desteklenmeye değerdir.
4. Liderlerin performansları canlı yayında görüldü.
Bütçe görüşmeleri liderlerin sahne aldığı birkaç önemli günden biridir. Böyle önemli müzakerelerde liderlerin liderlik özellikleri, hitabet kabiliyetleri, inandırıcılıkları ve konuya hakimiyetleri de daha iyi ortaya çıkıyor. Baykal ve Erdoğan'ın hitabet gücü zaten biliniyor, Bahçeli ise yazılı evrak üzerinden konuşarak dersine çalıştığını gösteriyor, ancak polemiklere
cevap verme, konuşmalara bağlı olarak yeni ve çarpıcı söylemler üretme konusunda çok kıvrak olmadığını da ortaya koyuyor. Baykal gerçekten iyi bir hatip ama inandırıcılık, pozitif etki uyandırma ve olumlu bir hava üretmede aynı oranda başarılı değil. Erdoğan hem konuya hakim olduğunu, hem de gerektiğinde polemiklerin altında kalmayacağını, iyi bir müzakereci olduğunu da gösteriyor. DTP sözcülerinin ise hem tecrübe hem de hitabet açısından daha yolun başında olduğu görülüyor.
Bakalım bütçenin kapanış müzakereleri nasıl geçecek…
YASİN DOĞAN- YENİ ŞAFAK