Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP)
İstanbul İl Başkanı
Nebil İlseven'in
istifasının ardından 5 il
yönetim kurulu üyesi istifa etti.
Yönetim kurulu üyeleri adına açıklama yapan Örgütlenmeden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı
Ziya Disanlı, üstü kapalı olarak Gürsel Tekin'i suçladı.
CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven'in ardından 5 il yönetim kurulu üyesi istifalarını açıkladı. Şişhane'deki CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda yönetim kurulu üyeleri adına basın açıklamasını Örgütlenmeden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı
Ziya Disanlı yaptı. CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeleri olarak 4
Şubat 2011 günü göreve getirildiklerini aktaran Disanlı, göreve gelmelerinin 32. gününde istifa ederek ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Nebil İlseven'in ayrılış gerekçesini partilerine yakışır bir üslupla 'Genel
Merkezimizle Yönetim anlayışı uyuşmazlığı' şeklinde özetlediğini hatırlatan Disanlı, "8 ve 9
Mart tarihlerinde basın ve internet medyasına düşen gerçek dışı, saygısız, seviyesiz, partimize yakışmayan üslup özellikli haberler bizleri çok üzmüştür. Genel Başkan Yardımcımız Gürsel Tekin'in baş danışmanı olduğunu söyleyen Uğur Afacan, Nebil İlseven'in 1992 den beri örgütte çalışmamış insanları yönetime aldığını Gürsel Tekin'e karşı örgütlendiğini hissettiğini, bu partiyi Nebil İlseven'e bırakmayacağını,
Eyüp,
Beyoğlu,
Sarıyer İlçe Yönetim Kurullarına karşı oldukları halde, Nebil İlseven'in bu hassasiyetlerini dikkate almadıklarını, İl Başkanımız çalışmadığı için kendileri Yönetim Kurulundan iki üye ile işleri yürüttüklerini açıkça söylemekte ve bir de Sayın Genel Başkanımız ve Gürsel Tekin'in bu yapılanlarda onayları olduğunu iddia etmektedir. Keşke bu sorumsuz ve saygısız kişi bu gerçek dışı, seviyesiz üslup ve davranışlarına parti büyüklerimizi karıştırmasaydı. Veya parti büyüklerimiz bu kişiyi yalanlayabilselerdi." şeklinde konuştu.
Disanlı iddialar karşısında kendi gerçeklerini ise şöyle sıraladı: "Kendisinin, yönetime yerleştirdiklerini iddia ettiği 11 kişi dahil, genciyle, kadınıyla uzmanlıklarıyla herkesi '1992 den beri örgütte görev almamış insanlar' olarak tanımlaması emeğe, kariyere ve kişilere büyük saygısızlıktır. Bizler kendimiz için değil yıllarca partimiz için çalıştık. Gürsel Tekin'e karşı örgütlenme şeklinde bir söz ve kuşku partimizin içinde bulunduğu
tehlikeyi, kişisel örgütlenme zihniyetini sergilemektedir. Böyle bir durum söz konusu olamaz. Partiyi yönetimiyle birlikte sadece 32 gün görevde kalabilen Nebil İlseven'e bırakmamak yaklaşımı, partiyi bireysel bir mülkiyet ve değer görme, kişisel menfaat beklentilerini ve telaşını ifade etmektedir. Eyüp, Sarıyer gibi
seçimlerde ciddi performans gösteren ilçelerimizle birlikte Beyoğlu İlçe Yönetimlerine karşı olmak gibi Genel Merkez adına basına görüş belirtmek Parti ahlak ve disiplinine uymaz. İl Yönetim Kurulu kararı ve görevlendirmeleri ile açılan Seçim Koordinasyon Merkezlerini 2 Yönetim Kurulu üyemiz vasıtasıyla hazırladıklarını söylemeleri de tamamen gerçek dışıdır. Genel Merkezden bugüne kadar hiçbir maddi
destek alınmadan çalışmalar sürdürülmüştür. Ayrıca, 32 günlük görev süremiz içerisinde telefonla ve yazılı ısrarlarımıza rağmen,İlçe Yönetim Kurullarında boşalan Başkanlık atamaları için İl Başkanlığımız tamamen devre dışı bırakılmak istenmiş, gecikmeli olarak bazı ilçelerimizin atamaları gerçekleştirilebilmiş, halen tüzüğümüze göre Başkan seçimlerini yapabilecekleri halde, engellenen ilçelerimiz mevcuttur. İl Yönetim Kurulunu çalıştırılmadığı zaten basına verdikleri 'Partiyi Nebil İlseven'e mi bırakacaktık' sözleri ile tescillenmiştir. İl Başkanlığını fiilen Uğur Afacan yürütmek istemektedir. Eyüp İlçe Başkanı, sadece Uğur Afacan'ın ağabeyi Hasan Afacan'ın isteği üzerine, 14 İlçe Yöneticisinin oy birliği kararına rağmen atanmamaktadır. İl ve İlçelere gönderilen
genelge ile boşalan İl Başkanlığı'na vekalet şekli belirlenmişken, 9 Mart 2011 tarihinde İl Yönetim Kurulu kararı olmamasına rağmen,İl Başkanlığına
vekil ataması yapılması tüzük ve genelge hükümlerine uymamaktadır.
Disanlı sonuç olarak il başkanları Nebil İlseven ile birlikte İstanbul'da
ön seçimi savunan İl Yöneticileri olarak Genel Merkezdeki bireysel örgütlenme anlayışını büyük tehlike olarak gördüklerini belirterek, "Biz il yöneticileri olarak , İstanbul gibi her açıdan önemli bir il örgütümüzün bu anlayışla yönetilemeyeceğine inanıyoruz. İktidar Yürüyüşümüzü engelleyecek bu zihniyetin saygıdeğer Genel Başkanımız, Türkiye'nin umudu Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu tarafından değerlendirilerek, İstanbul il yönetimimizin yeniden sağlıklı olarak yapılandırılmasını kolaylaştırmak üzere il yönetiminden istifa ediyoruz." dedi.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Disanlı, tüzük gereği Yönetim Kurulu'ndan bir kişinin dahi istifa etmesi halinde yönetimin düşeceğini, şimdiye kadar kendisine ulaşan istifa sayısının 5 olduğunu vurguladı.