Tv’8’de Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın hazırlayıp sunduğu Erkan Tan ile Başkent’ten programına bugün AK Parti Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli konuk oldu ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “ CHP’nin Bursa 2. sıradan Milletvekili Adayı Turhan Tayan Demirel’in mesai arkadaşlarından bir tanesidir. Aynı şekilde MHP Manisa 1. sıra Milletvekili Adaydı Sümer Oral’da mesai arkadaşlarından bir tanesi. Bu isimler söylenince akla Süleyman Demirel geliyor. Biz doğrudan bir müdahaleye şahit olmadık; ama benim için ilginç olan şu: bir tanesinin CHP’de bir tanesinin MHP’de aday gösterilmesi. Bir açıdan bakıldığında CHP-MHP koalisyonu kurulmuştur. Bir ittifak gösterisi de; Ergenekon sanıklarının her iki partide aday gösterilmesidir. Baykal döneminde de zaten bu iki parti yakın duruyordu, Kılıçdaroğlu döneminde değişir diye düşündük; ama olmadı. Bizim listemizde dışarıdan müdahale olmamıştır. Hazırlanış biçimi ve sonuçlanmasına kadar AK Parti’nin listesi farklıdır. En iyi, en donanımlı, belli değerlere sahip adayların belirlenmesi için çaba sarf edildi. Bizim listelerimizin diğerlerinden farkı, dışarıdan müdahale olmamasıdır.” diye konuştu. “ CHP’nin altından kalkamayacağı vaatleri, ülkeyi mahveder! Kılıçdaroğlu’nun taşeron işçilerin kadrolaşması ile ilgili verdiği söz üzerine; ‘ İktidara gelirseniz, bu vaatleri yerine getirirseniz denge bozulur ve mahvolursunuz’ dedi ve ekledi: “ İnsanlar bu vaatlere umut bağlıyor. Kesinlikle altından kalkılamaz bunların. Biz kaynağı bularak adım adım yaparız bunları. Onların söylediği tarzda yapmak mümkün değil. Bütün kesimlere söz veriyorlar. Kimin ne söylediğine değil, içeriğine bakın lütfen!” “Başörtüsü problemini konuşacak en son parti MHP’dir!” MHP’nin başörtüsü konusundaki çıkışlarına cevap veren Canikli şu sözleri kaydetti: “ Bu konuda konuşacak son parti MHP’dir. Başları açarak problemi çözmeye çalıştılar. Bu konuda dengelerin bozulmaması gerekiyor. Yaka paça bu problem çözülmez. Bu gün ne oldu? Birçok üniversiteye kızlarımız başörtülü girebiliyor. Bu önemli bir gelişmedir. Çözümün sağlandığı dönemde iktidar olan parti AK Parti. Kırmadan, dökmeden, toplum gerilmeden bu noktaya gelindi. Birini yapıp birini yıkmamak lazım.” “ Onlar peşkeş çekti, biz değerinden yukarıya sattık!” “ 1980’den itibaren özelleştirme uygulamasına başlandı. 1986’da satışlar başladı ve kesintisi devam etti. Bütün hükümetler sattı. Önemli olan kim ne kadara sattı? 1986-2002 yılları arasında 179 adet fabrika, işyeri, arsa satılmış. 7,7 milyar dolar getirisi olmuş. Biz 9 yılda 85 adet satışın 32,5 milyar dolar getirisi oldu. Aradaki fark bu. Bizde gizli kapaklı değil, canlı yayında ihale yapılıyor.” “ Zarar gören çiftçilerin durumu büyük oranda telafi ediliyor.” “ İktidara geldiğimizden bu güne kadar tarım sektöründe milli gelir artışına baktığınızda, enflasyondan arındırdığınızda reel olarak %100’den fazla artış vardır. Doğrudan çiftçiye, cebine aktarılan para 10 kat trilyona ulaşmıştır. Tarımın bir özelliği vardır. Tabiat şartlarına bağlı olarak devam eder. Belli zararlar ortaya çıkar. Tabiî ki zarar gören ürünleri üreten çiftçiler zarar görüyor; ama büyük oranda telafi ediliyor. Genel olarak tarımda gelir ve üretim olarak azalma söz konusu değildir. Teşvikler artarak devam edecektir.” “ Büyümenin adil dağıtılması, AK Parti döneminde gerçekleşmiştir!” “ Türkiye 8 yıldır büyüyor. Kesintisiz büyüyen bir dönem daha olmamıştır. Bizim için önemli olan, büyümenin adil dağıtılmasıdır. TÜİK’in rakamlarından yola çıkarak, 2002’de %27 fakir varken, 2009’da %18.1’e düşmüş. Bu da yüksektir; ama azalıyor olması önemlidir. Sürekli azalıyor, fakir sayısında 6 milyon azalma meydana gelmiş. 2009’da ülkenin en fakir %20’sinin milli gelirden aldığı pay, %5.6. en zengin %20’nin aldığı pay da %47.6. bu tablo adaletsiz gözüküyor; ancak 2002 yılında en zengin %20 milli gelirin yarısını alıyordu. Biz aradaki farkı düşürdük. Tabiî ki istediğimiz yere gelmek zaman alacak.”