Milli Selamet Partisi'nin kapatılmasını engellemek için 1978'de
kanun değiştiren
CHP, '
kapatmaya ilişkin suç isnatlarının kesinleşmiş
mahkeme kararlarından oluşması'nı hükme bağlamış. MHP ve Adalet Partisi'nin
destek verdiği
düzenleme için Cumhurbaşkanı Korutürk'le bile restleşmiş.
Türkiye,
AK Parti'ye açılan kapatma
davasına kilitlendi. Ana
yasa Mahkemesi'nden
ek süre talep edilmezse 2 Mayıs'ta ön
savunma yapılacak.
AK Parti, manifesto niteliğinde bir savunma metni hazırlarken, kapatma- yı zorlaştıracak değişiklik konusun- daki tartışmalar sürüyor. AK Parti ve MHP'nin sıcak baktığı düzenlemeye CHP karşı çıkıyor. Gerekçeleri ise dava sürecinin başlamış olması. Anamuhalefet, 'kişiye özel düzenleme hukuka aykırıdır' iddiasında bulunuyor.
Ancak bu durum, CHP'nin geçmişteki uygulamalarıyla çelişiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, bugün karşı çıktığı formüle, 30 yıl önce kendisi başvurdu. Merhum
Bülent Ecevit'in başbakan, Deniz Baykal'ın enerji bakanı olduğu hükümet, Milli Selamet Partisi'nin kapatılmasını engellemek için 1978'de yasa değişikliğine
imza attı.
İşte SPK'nın 111. maddesinde 30 yıl önce yapılan değişiklik: Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin suç isnatlarının kesinleşmiş mahkeme kararlarından
oluşması gerekir.
"MSP'ye oy vermezseniz camileri
ahır yaparlar." diyen Necmettin
Erbakan liderliğindeki MSP'ye açılan dava, Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklik sayesinde düştü. Üstelik hayata geçirilen düzenleme, bugünkü tartışmalarla bire bir örtüşüyor. İktidarda kalabilmek için MSP'nin desteğine ihtiyaç duyan CHP, 'kapatmaya ilişkin suç isnatlarının kesinleşmiş mahkeme kararlarından oluşması gerektiği'ni kanuna ekledi. Dava sür
erken hazırlanan
teklif, 2
Şubat 1978'de
TBMM Genel Kurulu'na getirildi.
Halen CHP Genel Sekreterliği'ni yürüten
Önder Sav, Erbakan lehine önerge hazırlayarak düzenlemeye katkı sağladı. Dönemin hükümeti söz konusu tadilat için Köşk'le de restleşti. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün veto ettiği teklif, 15 Mart'ta yeniden kabul edilerek Köşk'e gönderildi. Söz konusu hüküm, 12
Eylül ihtilalinden sonra kaldırıldı.
MSP davasına gerekçe gösterilen olay 4
Aralık 1977 tarihinde Şanlıurfa'da gerçekleşti. Erbakan, 11 Aralık'taki yerel seçimler öncesi gittiği Şanlıurfa'da yaptığı konuşmada "İzanlı insan, Milli Selamet'in oyunu bir tane fazla artırmasını en mukaddes vazife bilir. Aksi takdirde
Allah vermesin, eğer Milli Selamet'te bir
zayıflama olursa bu camileri tekrar ahır yaparlar. Allah vermesin
hayvan deposu yaparlar." ifadelerini kullandı. Bunun üzerine,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, MSP'nin kapatılması, Erbakan'ın da dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle dava açtı.
Hemen harekete geçen MSP'li milletvekilleri, SPK'nın partilerin kapatılması hükmünü düzenleyen 111. maddesinde değişiklik yapılması talebiyle TBMM Başkanlığı'na bir
kanun teklifi sundu. Teklifte, kapatmaya ilişkin suç isnatlarının kesinleşmiş mahkeme kararlarından oluşması gerektiği öngörülüyordu.
Dava devam ederken hazırlanan kanun teklifi, 2 Şubat 1978 tarihinde TBMM Genel Kurulu'na getirildi. Görüşmelerde, halen CHP genel sekreterliği yapan
Önder Sav'ın imzasının da yer aldığı bir önerge hazırlandı. Teklif lehine olan önergeye en çok oy CHP'den çıktı. Böylece MSP, 1978 yılında kapanmaktan kurtuldu. Düzenlemeye AP ve MHP de destek verdi.
AK Parti'nin parti kapatmaları zorlaştırmasına ilişkin girişimini hukuka aykırı sayan CHP'nin, 30 yıl önce aynı konuda farklı tavır sergilemesinin ardında, 1977 erken genel seçimlerinde oluşan Meclis'teki hassas
sandalye dengesinin olduğu belirtiliyor. Birinci parti olmasına rağmen tek başına
iktidar olamayan CHP, AP'den
istifa eden 11 bağımsız milletvekilinden 10'una
bakanlık vererek hükümeti kurabildi. CHP lideri Bülent Ecevit, her an yıkılması muhtemel hükümete destek olması ümidiyle MSP'yle de ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı. Kapatma davasını engelleyen düzenlemeye de bu çerçevede destek verdi.
Altında CHP'nin de imzası bulunan eski SPK'nın 111. maddesi "Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin suç isnatlarının kesinleşmiş mahkeme kararlarından oluşması gerekir." hükmünü içeriyordu. Bu özgürlükçü düzenleme,
12 Eylül idaresi tarafından iptal edildi.