İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk
operasyonuna,
Sayıştay raporu ile birlikte yerel gazeteci
Süleyman Gençel'in bir yazısı dayanak teşkil etmişti.
'www.pausehaber.com' isimli internet sitesinde, soruşturmayla ilgili önemli bilgiler aktaran Gencel, 'Sıkıntı var' başlıklı yazısında, "Bizim yazdıklarımızın dışında,
telefon konuşmaları ile sabit, belki de görüntülerin bulunduğu suçlar net kanıt olarak ortaya konuldu.
Savcı bu kanıtlar üzerinden bazı isimleri
mahkemeye sevk etti. Mahkeme de bu net kanıtlar üzerinden kararını verdi." ifadelerini kullandı. Operasyonun birinci ayağının bittiğini savunan Gençel,
CHP ile
AK Parti'den gelen tepkilerin soruşturmanın daha da büyümesini şimdilik engellediğini belirtti. Ancak
seçimden sonra soruşturmanın genişleyerek geçmişi de kapsayacak şekilde devam edeceğini öne sürdü.
Gencel, dönemin
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ersu Hızır'ın kendisine anlattıklarını yazmış ve yolsuzlukları ifşa etmişti. Aynı gün Hızır, görevinden alınmıştı.
Mali polisin yaptığı son operasyonun ardından polise ifade veren gazetecilerden biri de oydu. Yaklaşık 10 saat boyunca ifade verdi. Gencel, yazısında,
gözaltı işlemleri sürerken şahit olduğu önemli bir diyaloğu da paylaştı: "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu bile birtakım sıkıntıların olduğunu kabul ediyor. Nitekim benim görüşlerime başvurulduğu sıralarda
Organize Suçlar Birimi'nde beni bekleyen gazeteci Hasan Tahsin'e Kocaoğlu'nun söyledikleri ilginç: '
Kültür işlerinde birkaç sıkıntı var...' Bir
kentin belediye başkanı bunu diyor ise oturup bir düşünmekte yarar var sanırım."
Operasyonun birinci ayağının bittiğini savunan Gencel, CHP ile AK Parti kanadından gelen tepkilerin operasyonun dallanıp budaklanmasını, daha da büyümesini şimdilik engellediğini iddia etti. Seçimden sonra soruşturmanın genişleyerek geçmişe de döneceğini öne sürdü. Tutuklama kararlarının tamamen yeni suçlar üzerine gerçekleşmiş olabileceğini aktaran gazeteci, seçim sonrası yeni operasyonlara hazırlıklı olunması gerektiğine işaret etti.
OPERASYONU KUTUPLAŞTIRMANIN YARARI YOK
Operasyonun ardından SMS ve
Facebook mesajlarıyla organize edilen
protesto eylemlerine de değinen Süleyman Gencel, "Operasyonu kutuplaştırmanın da bir yararı yok. 'Senin hırsızın kötü, benim hırsızım iyi' tanımlamasıyla bir yere varılamayacağı açık ve net." değerlendirmesini yaptı. Devamında, "Bu işin içinde AKP'li oldukları iddia edilenler var ise, onlara şimdilik dokunulmadı ise, dokunulmayacak anlamına gelmiyor. En azından ben AKP'ye yakın isimlerin de ciddi derecede izlendiği kanısındayım. İzmir bu çerçevede ilginç bir kent..." diye yazdı. En olmadık yerde AK Partililer ile CHP'lilerin anlaşarak ortak hareket edebileceğini de ileri süren Gencel, "Madem 1,5 yıldır süren bir takip var. AKP'li
büyükşehir belediye meclis üyeleri ne yaptılar ki... Siz hiç büyükşehir meclisinde alınan kararları eleştiren AKP'li meclis üyesi gördünüz mü?" sorusunu yöneltti. Gencel yazısına eklediği not bölümünde, soruşturmanın ilçe belediyelerini de içine alarak genişleyeceği iddiasında bulundu.
Yazıda, eylemlerin organizasyonuyla ilgili çarpıcı bir iddia da göze çarptı. Gencel, personeli sokağa dökmek için belediyede örgütlü sendikaların devreye girdiğini ve işçileri işten atma, memurlara da
sürgün tehdidinde bulunulduğunu ileri sürdü. Bunda ısrar edilmesi halinde isimleri de açıklayacağı uyarısında bulundu.