BAYKAL KILIÇDAROĞLU'NU YEDİRMEYECEK
Seçimden hemen sonra CHP'de sular yine dalgalandı.
Baykal'a
kaset operasyonundan sonra kendi içinde dizayna uğrayan partinin,
seçim öncesi daha fazla yara almaması için dışarıya karşı ilan edilen sulh
12 Haziran gecesi bozuldu.
Tasfiyeye uğrayan parti içi muhalefetin gömdüğü savaş baltaları ortaya çıktı.
Her ne kadar
Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 26'lık oy oranını, oydaş ve milletvekili sayısını artırmak olarak yorumlayıp başarı hikayesine dönüştürdüyse de kendisi de ortada bir başarı olmadığını biliyor.
Zira bu sonucun başarı olduğunda ısrar etmek Kılıçdaroğlu'nun hep övündüğü
hesap uzmanlığıyla da ters düşüyor.
Bir önceki seçimden bu yana artan toplam
seçmen sayısına bakıldığında, bundan CHP'ye düşen pay da matematiksel olarak başarı sayılmaz.
Şimdi CHP'de kurultay sesleri yükselmeye başladı. Partinin mevcut
yönetimi ve muhalifler, kendi içlerinde ve birbirleriyle toplantılar yapıyor.
Kim kimin ne istediğini, nerede durduğunu, hangi şartları ortaya sürdüğünü görmeye çalışıyor.
Muhalefet; bir kurultay konusunda ortak görüş ortaya koyuyor. Fakat bu kurultaydan nasıl bir sonuç çıkacağı hususunda muhalefet de kendi içinde fikir ayrılığı yaşıyor.
Kılıçdaroğlu'nun sert tasfiyesine uğrayan
Önder Sav ekibi; yeni bir kurultayla genelbaşkanın değişmesinde bastırıyor.
Eski genelbaşkan
Deniz Baykal kanadıysa yeni bir kurultay yapılmasını destekliyor ancak genelbaşkanın değişmemesini, Kılıçdaroğlu ile yola devam edilmesini istiyor.
Baykal en azından önümüzdeki yerel seçimlere Kılıçdaroğlu başkanlığında girilmesi yönünde görüş ortaya koyuyor.
CHP'de seçim başarısızlığı sebebiyle yönetim sorgulanırken, bu sorgulamayı yapan muhalefet de kendi içinde bir bütünlük oluşturamıyor.
Baykal ve Sav ekipleri yaptıkları toplantılarda, kurultayın
başkanlık kurultayı olup olmayacağı konusunda ayrılığa düşüyor.
Eski genel sekreter
Önder Sav ekibi, Kılıçdaroğlu'na karşı acımasız bir tavır ortaya koyuyor.
Ancak Baykal ekibi bunun partiye zarar vereceğini, yeni bir parti içi kaosa sebep olacağını düşünüyor.
Bu yüzden Baykal; Kılıçdaroğlu'nun genelbaşkanlığının devam etmesini, ancak parti meclisinde önemli değişikliklerin yapılmasını istiyor.
Baykal'ın bir diğer endişesi de genelbaşkan değişikliğine gidilmesinin, aradan
Demirel'in fikir babalığını yapacağı ve Haberal'ın başını çekeceği bir ekibin partiden ayrılmasına zemin hazırlayabileceği ihtimali.
Çünkü bütün bu olup biteni takip eden ve fırsatını bulduğunda partiden ayrılmayı bekleyen bir Demirel damarı da tetikte bekliyor.
Ergenekon sanıklarını hiçbir zaman
aday yapmayacak olan eski genelbaşkan Baykal, şimdi partinin hırpalanacağı bir sürece girilmemesi için çaba sarfedilmesi gerektiğini düşünüyor.
Kılıçdaroğlu gerekli imzanın toplanması durumunda, kurultayın toplanabileceğini söylerken genelbaşkanlığı bırakmak istemeyeceğini de açıkca ifade ediyor.
Kılıçdaroğlu'nu yemeye çalışan Sav ekibinin aksine, Deniz Baykal'ın Kılıçdaroğlu'na sahip çıkması, buna karşı Kemal Bey'in de parti yönetiminde değişikliğe gidilmesini kabul etmesine yönelik bir formül üzerinde çalışılıyor.
Dolayısıyla şu an bir iç
fırtınanın yaşandığı CHP'de; önümüzde parti meclisinin değişeceği ve Kılıçdaroğlu ile yola devam edileceği bir süreç duruyor.
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU
[email protected]