CHP'deki yolsuzlukların en ilginç özelliği

Parti içi tartışmaların ve koltuk kavgalarının eksik olmadığı CHP'de 'rüşvet, yolsuzluk' gibi iddialar bitmek bilmiyor.

CHP'deki yolsuzlukların en ilginç özelliği

Parti yöneticileriyle ilgili ortaya atılan iddiaların en ilginç yanı, diğer partiler tarafından değil bizzat CHP'liler tarafından gündeme getirilmesi. Mahkemeye taşınan iddialarda davalılar da davacılar da CHP'lilerden oluşuyor. Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz'ın belediyedeki rüşvet çarkını ele verdiği ses bandının kamuoyuna yansıması da, parti içi tartışmaların bir sonucu olarak değerlendiriliyor. CHP Genel Sekreteri Önder Sav tarafından belediye başkanlığına aday gösterilen, ancak daha sonra Sav'la arası bozulan Eryılmaz, uzun süredir Genel Sekreter'e yakın isimlere mesafeli davranıyordu. Bu isimlerin de Eryılmaz'ın kamuoyundaki imajını zedelemek ve yeniden aday olmasını engellemek amacıyla ses bandını sızdırdıkları ileri sürülüyor. Eryılmaz, skandal ses kayıtlarında CHP'li delegelere rüşvet vermediği zaman, Önder Sav'la tehdit edildiğini belirtmişti. Yakın zamandaki en önemli olaylardan biri Baykal'a rakip olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün ABD'li ünlü spekülasyoncu George Soros tarafından desteklendiğinin ileri sürülmesi oldu. İhraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilen Sarıgül, 7'ye karşı 8 oyla ihraç edilmekten kurtuldu. Ancak Baykal'ın daha ağır bir suçlamasıyla karşı karşıya geldi. CHP lideri, Sarıgül'ün YDK üyelerine rüşvet teklif ettiğini ileri sürdü ve partiyi olağanüstü olarak kurultaya çağırdı. Baykal, kurultayda geçmeyi başardığı Sarıgül'ü daha sonra partiden ihraç ettirdi. 2004'te yapılan yerel seçimler sonrasında bu kez muhalifler Baykal'ı belediye başkan adayı olarak gösterdiği isimlerden rüşvet almakla suçladı. 22 Temmuz seçimlerinin ardından ise eski CHP milletvekili İzzet Çetin, partinin MYK üyesi Fuat Çay'ın Hatay'dan 3. sıra milletvekilliği adaylığını 100 bin dolar karşılığında Ali Vural Cengiz isimli bir partiliye sattığını ileri sürdü. Yine 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde Adıyaman adaylığı için CHP'ye başvuran Yalçın Yıldırım'ın Mamak İlçe Başkanı Çamalan'a 40 milyar lira vererek adaylığını kesinleştirmesini istediği, amacına ulaşamayınca da parti kararıyla paranın iade edildiği ileri sürüldü. Halen CHP kadrosundan İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi olan eski CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, halefi Önder Sav hakkında "Rüşvet olayını bildiği halde Çamalan'ı görevden almayarak 7 ay daha CHP Mamak ilçe başkanlığı görevinde kalmasına göz yumdu." suçlamasında bulundu. Eryılmaz'ın adaylık şansı az Başkent'in göbeğindeki son rüşvet çarkını da Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'a muhalif grupların deşifre ettiği belirtiliyor. Eryılmaz'ın partili bazı belediye meclisi üyeleri ile belediye çalışanlarına rüşvet verdiğini itiraf ettiği ses bandını, Eryılmaz'ın adaylığını engellemek isteyen isimlerin basına sızdırdığı iddia ediliyor. Söz konusu kişilerin de Önder Sav'a yakın olduğu ileri sürülüyor. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ile Önder Sav'ın ekibi arasında bugüne kadar yaşanan bazı gerilimler, ses bandının parti içi kaynaklar tarafından sızdırıldığı iddiasını güçlendiriyor. Eryılmaz'ın 2006 yılında 6 belediye meclisi üyesini İmar ve Plan Bütçe Komisyonu'ndan çıkarması şimşekleri üzerine çekti. Belediyedeki rant işlerinin görüşüldüğü komisyona giremeyen bu üyeler, Başkan Eryılmaz'a tepki göstererek partiden istifa etti. Benzer uygulamalarla rantçıları rahatsız eden Eryılmaz, sık sık CHP Genel Merkezi'nde şikayet konusu oldu. Eryılmaz'ın başkan seçilmesini sağlayan Önder Sav'a yapılan şikayetlerde, partilileri gözetmediği, belediye rantlarında CHP'lilere öncelik tanımadığı yönünde iddialar ortaya atıldı. Eryılmaz'ın Sav'ın gözünden düşmesine neden olan son olay geçen yılki 32. olağan kurultay öncesinde yaşandı. Eryılmaz ve dönemin Çankaya İlçe Başkanı Mustafa Yıldırım, ilçe kongrelerinde usulsüz delege belirlemelerine karşı birlikte çalıştı. İddiaya göre, Eryılmaz ve Yıldırım, Çankaya'da bir evde 'delege listesi' hazırlandığı duyumunu aldı. Bunun üzerine Yıldırım ve ekibi, söz konusu eve baskın yaptı. Ancak ev Önder Sav'ın kızı Burcu Sav'a aitti. Sav'ın kızı, durumu telefonla babasına bildirince Sav da dönemin Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak'ı arayarak İl Yönetim Kurulu'nun toplanması ve Çankaya İlçe Başkanı Mustafa Yıldırım'ın görevden alınması talimatını verdi. Olayın ertesi günü toplanan İl Yönetim Kurulu, Mustafa Yıldırım'ı görevden aldı. İlçe başkanının görevden alınması yıllarca Deniz Baykal'ın sağ kolu olan Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem'in de görevinden istifasıyla sonuçlandı.
<< Önceki Haber CHP'deki yolsuzlukların en ilginç özelliği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER