Büyük
İslam düşünürü Said
Nursi'nin,
Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak için çabaladığını ileri süren Mumcuoğlu,
Sultan Vahdettin'in de
hain olmadığına dair açıklamaların doğru olmadığını savundu.
AK Parti Grup
Başkanvekili Nazmi Kalyoncu,
bütçe görüşmelerini değerlendirmek için kürsüye çıktı. Kalyoncu konuşmasında, meclis kürsüsünden
CHP'li meclis üyelerinin sürekli,
Türkiye Cumhuriyeti'nin, "Göçebe bir topluluktan kurtarılarak ulus bir devlet yapıldığı" yönünde açıklamalar yapıldığını belirtti. Bu tür konuşmaların, Türk tarihini inkar etmekten öte geçmediğini, oysa ki Mimar
Sinan,
Piri Reis,
Fatih Sultan Mehmet,
Mevlana ve Yunus Emre'nin Türklerin geçmişine ait ortak kültür kaynağı olduğunu hatırlatan Kalyoncu, ancak bu durumun sürekli inkar yoluna gidildiğini söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir
Osmanlı subayı olduğunu ifade eden Kalyoncu, Sultan Vahdettin'in ise hain olmadığını, bunu rahmetli eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in güzel bir üslupla anlattığını belirtti.
Bu konuşma ardından
İzmir İl Genel
Meclis Başkanı
Serdar Değirmenci, Padişah Vahdettin'in, Atatürk'ün idam fermanını imzalayarak
İngiliz fırkateynine binerek ülkeyi terk ettiğini,
Nutuk kitabında ise hain olup olmadığının açıkça yazıldığını savundu.
Daha sonra kürsüye CHP
Grup Başkan Vekili Hüseyin Mumcuoğlu çıktı. Sultan Vahdettin'in hain olup olmadığını, Atatürk'ün Nutuk'ta yazdığını savunan Mumcuoğlu, "Günümüzde bazı yanlış fikirleri araştırmaya, okumaya yönelik Sait Nursi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı ama yeni oluşan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak için girişimlerde bulundu." dedi. Meclis üyeleri bu duruma tepki gösterdi.
Hatırlanacağı gibi,
İstanbul İlim Yayma Vakfı, birkaç gün önce İzmir İl Özel İdaresi'ne ait Balçova Termal Otel'de "
Bediüzzaman Sergisi, Risale-i Nur'un
Doğuş ve Neşir Yılları" konulu sergi açmıştı.
Bu duruma ise CHP İzmir İl Başkanı
Rıfat Nalbantoğlu, kamusal alanda böyle bir sergi açılamayacağını öne sürerek tepki göstermişti. Bunun üzerine
İzmir Valisi Mustafa Cahit
Kıraç ise otelin sergi salonunun kiralama yöntemiyle isteyen herkese verilebileceğini belirterek, kamusal alan tartışmalarına son noktayı koymuştu.