TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda,
İçişleri Bakanlığı,
Emniyet Genel Müdürlüğü,
Jandarma Genel Komutanlığı ve
Sahil Güvenlik Komutanlığının 2012 yılı
bütçeleri üzerinde millet
vekilleri söz aldı.
MHP
Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ''
Hükümet aklını başına devşirmelidir. Teröristle müzakereyi, pazarlığı bırakmalıdır. Terör örgütünün amaçları belli. Bunları vererek onları memnun etmek asla mümkün değil. Sadece siyasi inisiyatif ve alan hakimiyeti verirsiniz, biz de sadece dökülen ve kırılanla kalırız'' dedi.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, ''
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı neden İçişleri Bakanlığından alındı ve Baş
bakanlığa bağlandı? Kişiye göre mi bağlanıyor? Beşir
Atalay, başka bir bakanlığa atansaydı oraya mı bağlanacaktı müsteşarlık? Bu, yeni bakana da haksızlıktır'' dedi.
-Bakana KHK teşekkürü-
MHP
Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin
Türkoğlu, bakanlığın
teşkilat yapısında değişiklikler içeren ve dün yayınlanan KHK için Bakan Şahin'e teşekkür etti. Türkoğlu, ''Ancak mülki idare amirlerinin özlük haklarında iyileştirme yapılmamasını onların ayrı tutulmasını anlayamadım.
AK Parti 9 yıldır her türlü olayda, afette onları görevlendiriyor, ancak şimdi onları ayrı tutuyor'' dedi.
Terör örgütünün yıllardan beri
Türkiye'nin başını ağrıttığını ifade eden Türkoğlu, ''Bazılarına göre 250 milyar dolar bazılarına göre 400 milyar dolar civarında maliyeti olan, 5 bin kamu görevlisinin, 30 bin
sivil vatandaşın hayatını kaybettiği bir
terör'' diye konuştu.
Türkoğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e, ''Hangi usullerle terörü çözeceksiniz? Projelerinizi merak ediyorum, öğrenmek istiyorum'' diye sordu.
MHP'li Türkoğlu, ''
Biber gazını kullanmadan önce polis memuruna uygulayın, nasıl olduğunu görsün'' dedi.
-''
Adil Kurt'u idam ederek çözülecekse...''-
BDP
Hakkari Milletvekili Adil Kurt,
Kürt sorununun 205 yıllık bir geçmişi olduğunu ve bunun da
Genelkurmay Başkanlığının kayıtlarında bulunduğunu iddia ederek, ''Adil Kurt'u idam ederek, dar ağacına çekerek bu sorun (terör) çözülecekse, darağacını buraya kurun ama çözmez'' dedi.
''Dağdakiler
silah bıraksın'' denildiğini ifade eden Kurt, elindeki listeyi göstererek, ''Buna karşı çıkan yok. Bu listedekilerin hangisinde silah var? Sizin gibi düşünmek zorunda değiller. İçlerinde milletvekili, belediye başkanları var. Bunları hapse atarsanız, dağdakileri de kusura bakmayın zor getirirsiniz. Bu politikayla dağa
teşvik ediyorsunuz. Bu yol Türkiye'ye kazandırmaz. Türkiye Kürt'lerle büyür, Kürt'lersiz küçülür. Duygusal bir kopuş var, gelin bunu
tamir edelim'' diye konuştu.
CHP
Eskişehir Milletvekilli Kazım Kurt da, ''işkenceye sıfır tolerans'' ilkesini desteklediğini belirterek, ''
JİTEM, kontragerilla ve faili meçhuller ne alemde.
Yeşil, hala yeşillik yapıyor mu?'' diye sordu.
-''Gazcı kardeşler olarak biliniyorlar''-
CHP
İstanbul Milletvekili
Süleyman Çelebi ise,
sendika eylemlerinde güvenlik güçlerinin gaz kullanmalarını eleştirerek, Osmaniye Valisi
Celalettin Cerrah ve TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Muammer Güler'i kastederek, ''Gazcı kardeşler olarak biliniyorlar. Birisi Osmaniye'de, birisi burada. Sayın valimin suçu yoktu, valime ne talimat veriyorlarsa onu yapıyordu'' dedi.
Bunun üzerine Güler, gösterilerde kanunun verdiği yetkiyi kullandığını belirtti.
BDP İstanbul Milletvekili
Sırrı Süreyya Önder de, ''BOTAŞ'a rahmet okutturacak kadar gaz atıldı'' dedi.
Tekrar söz alan Çelebi, sendika başkanı iken eylemlerde çok gaz yediğini ifade ederek, kendisine laf atan AK Parti'li milletvekillerine, ''Gaz yiyenlere afiyet olsun. 'Bir gün de size nasip etsin' derim'' dedi.
Çelebi, AK Parti'nin ''ileri
demokrasi'' dediği dönemde, sendikaların kapatıldığını iddia ederek, sendikal özgürlüğün yok edildiğini savundu.